‘20 yıl dağlara, taşlara ağıtlar yaktım’

img

DİYARBAKIR - 20 yıl sonra kavuştuğu oğlunun mezarının 3 kez saldırıya uğramasına tepki gösteren Ruhiye Ok, “Bir mezarı bile yoktu. 20 yıl her gün gökyüzüne, dağlara, taşlara, uzaklara ağıtlar yaktım” dedi. 

 
Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Yolçatı (Sîsê) köyünde bulunan mezarlık, 22 Mayıs’ta 3'üncü kez tahrip edildi. Ramazan Bayramı öncesi mezarlığa giden aileler, yeni bir yıkımla karşılaştı. Tüm mezarların tahrip edilerek, isimlerin yazılı olduğu mermerlerin parçalandığını gören aileler, kırılan taşları toplayarak yerine yerleştirdi. 
 
3’ÜNCÜ KERE TAHRİP 
 
Aileler, son haftalarda bölgede yoğunlaşan askeri operasyonlar sırasında söz konusu tahribatın yaşandığına işaret etti. Mezarlık, 2015 yılında da havadan ve karadan iki kez bombalanmış ve tahrip edilmişti. Mezarlıkta yakınları bulunan aileler duruma tepki gösterdi. 
 
'20 YIL SONRA BİR MEZARA KAVUŞTUM'
 
Yolçatı köyünde 13 Mayıs 1994 yılında yaşamını yitiren Abdulbasit Ok’un (Hemdem) annesi Ruhiye Ok, mezarlıklara yapılan saldırıların halkın değerlerini rencide etmeye yönelik olduğunu söyledi. Ok, 20 yıl sonra oğlunun mezarına kavuştuğunu belirterek, “Gidip dua edebileceğim, ağlayabileceğim, onunla konuşabileceğim, acımı ve sevincimi paylaşabileceğim, toprağını okşayabileceğim, sulayabileceğim, yavrum diyebileceğim bir mezarı bile yoktu. 20 yıl her gün gökyüzüne, dağlara, taşlara, uzaklara ağıtlar yaktım. 20 yılın sonunda mezarının olması bir nebze olsun oğlumun, yavrumun, Abdulbasit'imin yanındaymış gibi hissetmemi sağladı” diye konuştu.
 
TARİH OLUŞTURDULAR
 
Mezarlara yapılan saldırıların değerlere yapılan bir saldırı olduğunu vurgulayan anne Ok, “Çocuklarımızın ne kadar güçlü olduğu, mücadele ruhunu canlı tuttuğu ortadadır. Çocuklarımız tarihi oluşturdular. Çocuğumun cenazesi bile mücadelesini sürdürüyor ve saldırılara karşı direniş sergiliyor gibi hissediyorum. Verdikleri mücadele toplumsal bellektir. Onların bu mücadelelerine ve anılarına sahip çıkmalıyız. Yapılan bu saldırılara izin vermemeliyiz” ifadelerini kullandı. 
 
BU KİN VE ÖFKE NEDEN?
 
Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Erkencik köyünde 1995 yılında yaşamını yitiren Bilal Fidan’ın (Dijwar Erîş) kardeşi Yasemin Kaya, kardeşinin mezarını sokağa çıkma yasakları olduğundan dolayı gidip göremediklerini dile getirdi. Kaya, “Yasaklardan sonra kardeşimin mezarlığına gideceğiz. Her şeyden önce insanlık açısından üzücü ve yıpratıcı bir durumdur. Cenazelere yapılan bu saldırıların kabul edilir bir yanı yok. Hiçbir cevap verme niteliği olmayan bir şeye neden bu kadar kin ve öfke duyulduğuna anlam veremiyoruz. Biz aileler olarak her zaman eşit şartlar ve yaşamdan yana olduk. Kayıplarımıza rağmen hep bunu savunduk. Umarız bir gün bu kin ve öfke son bulur; bizim için elde kalan son hatıra olan mezarlıklar bu şekilde saldırılara maruz kalmaz” dedi.  
 
MA / Ayşe Sürme - Fahrettin Kılıç