Toğrul: DAİŞ'in Antep yapılanmasının üzerine gidilmedi, Beybahçe yaşandı

img

ANTEP – Beybahçe'de düğüne yönelik DAİŞ saldırısını değerlendiren HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, Türkiye'deki tüm DAİŞ saldırılarının birbiriyle bağlantılı olduğuna işaret ederek "DAİŞ'in Antep’teki yapısının üzerine gidilseydi sonrasında hiçbir patlama yaşanmamış olurdu” dedi.

Antep’in merkez Şahinbey ilçesi Beybahçe mahallesinde 20 Ağustos 2016 tarihinde DAİŞ’in Kürt bir ailenin düğününe yönelik canlı bombalı saldırısının üzerinden 2 yıl geçti. 40’ı çocuk 56 kişinin hayatını kaybettiği, 69 kişinin ise yaralandığı katliamı değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, Beybahçe patlamasının öncesinde ki DAİŞ saldırılarının ciddiyetle incelenmediği için böyle bir katliamın gerçekleştiğine işaret etti. Patlamanın Suriye’ye girişe neden sayıldığını hatırlatan Toğrul, zamanında DAİŞ'in Antep örgütlemesinin üzerine gidilmesi durumunda Türkiye'deki saldırıların engellenebileceğini söyledi. 
 
SALDIRILAR BİRBİRLERİYLE BAGLANTILI
 
Beybahçe patlamasının 7 Haziran 2015 tarihindeki AKP'nin seçimler ile iktidardan düşürülmesinin sonrasında yaşandığına işaret eden Toğrul, Adana ile Mersin HDP binalarının bombalanması, HDP’nin Diyarbakır mitingine yapılan saldırı, Suruç ve Ankara Gar patlamaları ile Beybahçe'nin organik bağlantılı olduğunu ifade etti. Patlamaların üzerine gidilmemesinden dolayı yeni bir patlamanın yaşanmasına neden olduğunu aktaran Toğrul, “Gerçekten 5 Haziran’da HDP mitingine düzenlenen saldırı organizasyonu açığa çıkarılmış olsaydı, o süreçte Suruç’ta ki saldırı yaşanmazdı. Suruç’ta ki patlama açığa çıkarılmış olsaydı, Ankara Gar patlaması yaşanmazdı. Ankara Gar patlaması dava dosyası ciddi bir şekilde incelenmiş olsaydı, çok açık bir şekilde Beybahçe saldırı planı ortaya çıkarılabilirdi” dedi. 
 
ANA NOKTA ANTEP
 
Beybahçe patlamasında hedefin yoksul aileler olduğuna dikkat çeken Toğrul, davanın Kayseri’ye taşınmasıyla ailelerin ve sivil toplum örgütlerinin davayı takip etmesinin engellenmeye çalışıldığını vurguladı. Davaya müdahil olmak isteyen siyasi kurumlar ile STÖ’lerin taleplerinin reddedilmesiyle davanın üstünün kapatılmaya çalışıldığını sözlerine ekleyen Toğrul, şöyle devam etti: “Beybahçe ve diğer patlamaların ana odak noktası Antep’tir. DAİŞ’in Antep’te ki örgütlenmesinin üzerine yeterince gidilmediği çok açık bir şekilde ortadadır. Patlama sanıklarının operasyonlarda sağ yakalanabilecekken öldürülmüş olmaları patlamaların arkasında ki gücün ortaya çıkarılmasını etkiledi. DAİŞ Antep’i ciddi bir merkez olarak görüyordu. IŞİD emirleri Antep için ‘Rakka bizim için neyse Antep’te bizim için o’dur’ demişti. DAİŞ'in Antep’te ki yapısının üzerine gidilseydi hiçbir patlama yaşanmamış olurdu.”
 
Toğrul, devletin "bin yıllık kardeşim" dediği Kürtlerin Suriye’de statü kazanmaması için her şeyi mubah gördüğünü söyledi. Devletin patlamalara göz yummasından dolayı Kürtlerin büyük mağduriyet yaşadığını belirten Toğrul, şöyle noktaladı: “O mağduriyet başka yerde bulunan Kürtlere saldırmanın nedeni yapıldı. Beybahçe’de DAİŞ saldırısıyla Kürtlerin bağrında açılan yara daha kabuk bağlamadan Efrîn’e saldırılması yarayı daha da büyüttü. Yani Beybahçe patlaması yaşanmamış olsaydı, Efrîn bu hale gelmezdi.”