Amed Newroz’a yol yapar!

img

DİYARBAKIR - Amed’de her sokak, her mahalle, her cadde üzerinde birikmiş grup grup insanlar, tüm engellemelere rağmen Newroz alanına yürüyor. Karanlık ve kötülüğe inat, sevgiyle donatılmış Med çocuklarının yürüyüşünü hiçbir Dehaq engelleyemedi...

Qamişlo Caddesi ile Evrim Alataş Caddesi'nin kesiştiği koca bir alan!
 
Notaların insan sesi ve rengiyle bütünleştiği büyüleyici bir görsellik…  
 
Henüz kuşlarını cıvıltısının çıkmadığı saatlerde başlıyor insan uğultusu.
 
Sur’dan, Bağlar’dan, Yenişehir’den, Kayapınar’dan ve çevre ilçelerden kom kom akıyor insanlar. En çok da firari lise öğrencilerin kahkaha sesleridir, sabahın sessizliğini bozan. 
 
Kansere gülerek meydan okumuş Evrim Alataş’ın adının koyulduğu cadde de sabah akşam yaşadığım hüzün ve öfke yerini umuda bırakıyor, her 21 Mart’ta… 
 
Caddenin ortasında serili çıplak bedeni ile her gün, her sabah, her akşam gözümün önünde duruyor Kemal Kurkut! 
 
Kemal’in çıplak bedeninden bir yıl sonra Efrin’de yere yığılmış Demirci Kawa’nın büstü… İşgal edilmiş topraklar, tecride alınmış yaşam, tek tip dayatılan hapishaneler, gözaltı ve tututlamalar… Karanlığın en fazla çöktüğü, umudun tükendiğini zannettiğiniz anda yeşeriyor Kawa’ya cesaret veren Hürmüz’ün sevgisi… 
 
Erdoğan’ın Diyarbakır gezisinde ücretsiz araç tahsis eden kayyumun, Newroz alanına taşıma hizmetini kesmesi de engelleyemiyor Amed halkını. Her sokak, her cadde, her mahalle, her köşe başında çocuğunun elinde tutmuş anne ve babalar; bir ayağı öbür dünyada zannettiğiniz koca koca yaşlıların hızlı adımları; kadınlar, gençler en hızlı koşanları… 
 
Ellerinde bayrakları, flamaları… 
 
Rengarenk kıyafetleriyle…
 
Ağızlarda gülücük, yüzlerde umut… 
 
Hararetli bir tartışmanın eşlik ettiği grupların akışı, göz yaşartan bir umudun habercisi… 
 
Binlerce değil yüzbinlerce kadın, çocuk, genç, yaşlı, çağdaş Kawa… 
 
Mazlum, Ronahi, Beritan… 
 
Her biri “Sonu gelmeyen bir roman”ın kahramanı…  
 
Tankı, topu ve uçağı ile Dehaq’a kötülük veren binlerce “Ehriman”in 40*30 kilometrekarelik bir kentin ortasında Demirci Kawa’nın büstü üzerinde “zafer” naraları ataması, sevgiyle donatılmış Med çocukların engelleyemiyor, engelleyemeyecek! 
 
Amed sokaklarından Newroz alanına akan baldırı çıplaklar, adeta karanlığı ve kötülüğü kahrediyor. Kahrolan gözleri de gördüm, engel çıkartanları da! 
 
Ama büyük sularda yüzmeyi bir kere aklına takmış asi Fırat’ın karabalıkları her haliyle Akdeniz’e ulaşır gibi Newroz alanına ulaşıyor! 
 
Demir Ökçe’de ne diyor Jack London, “1453 yılında Konstantinopolis’in (İstanbul) düşmesiyle birlikte, Türkler, Hindistan’a giden kervan yollarını tıkadılar. Avrupalı tacirler bir başka yol bulmak zorunda kaldılar. Kristof Kolomb, Güney ve Güney Doğu Asya’ya giden yeni yollar keşfetmek üzere denize açıldı...” 
 
Amed Newroz’una akan insan seli, Kürt buluşudur.
 
Newroz, aydınlık yolu gösteren Kürt keşfidir.  
 
Newroz pîroz be! 
 
MA / Sedat Yılmaz