Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Örgütü, tutukluların tecride karşı başlattığı süresiz dönüşümlü açlık grevlerine ilişkin Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Hakların Demokratik Partisi(HDP) il ve ilçe yöneticileri, HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Tevgera Jînen Azad (Özgür Kadın Hareketi-TJA) Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) aktivistleri ve yurttaşlar katıldı. 

 

DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Seval Gülmez, Türkiye’de onlarca cezaevinde, sayıları tam bilinmemekle beraber, yüzlerce tutuklu ve hükümlünün başlattığı süresiz dönüşümlü açlık grevinin 55’inci gününde devam ettiğini belirterek, “Yıllardır siyasal sorunlardan kaynaklı kangrenleşen cezaevi sorunları, başta tutuklular olmak üzere bütün toplumu etkilemektedir. Yaşanan bu sorunlara iktidarlar kendi bakış açılarıyla yaklaşmakta, sorunları görmezden gelmekte ve yok saymaktadırlar. Oysa devlet kontrolünde olan cezaevlerinde temel hak ve hukuk güvence altında olması gerekirken bilakis görevliler eliyle ortak yaşam standartları hiçe sayılmakta, keyfi cezalar, işkenceler, hasta tutukluların tedavilerinin geciktirilerek ölümlerine neden olan sonuçlarla karşı karşıya kalınmaktadır” dedi.

 

SAĞLIK KOŞULLARI

 

Gülmez, son süreçte Türkiye’de ve dünyada Covid-19 pandemisi nedeniyle koşulların daha da kötüleştiğini ifade ederek, “Onlarca tutuklu ve cezaevi görevlisi bu hastalığa yakalanmıştır. Böylesi bir dönemde kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan hasta ve engelli tutsaklar bir de sağlık koşullarıyla boğuşmaktadırlar” diye konuştu. 

 

TECRİT VE AÇLIK GREVİ

 

Gülmez, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin yanında 1999’dan beri İmralı Adası’nda tek kişilik hücrede tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerinde uygulanan mutlak tecrit koşullarının düzenlenmesi ve CPT raporlarıyla da tescillenmiş olan, diğer mahpuslara da yasal olarak tanınan aile ve avukat görüşü ile iletişim haklarının yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Gülmez “DBP olarak diyoruz ki; bir an önce başta Sayın Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılarak, yasal ve Anayasal hukuki haklarını yerine getirmek, zaten yaşam koşullarının kötü olduğu cezaevlerinde gerek pandemi, gerekse açlık grevlerinden kaynaklı ölümlerin yaşanmaması için bir an önce diyalog sağlanarak, sorunlar çözülerek açlık grevlerinin sonlandırılması sağlanmalıdır. Yetkilileri görevlerini yerine getirmeye, kamuoyunu da duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.

 

Açıklamanın ardından yurttaşlar, “Bijî berxwedana zindana” sloganı atarak dağıldı.

 

ŞIRNAK

 

Şırnak'ın İdil ilçesinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) İlçe Örgütü, tarafından cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla ilçe binası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. "Açlık grevindeki siyasi tutsakların talepleri kabul edilsin, ölüm değil çözüm" pankartının açıldığı açıklamaya HDP Şırnak Milletvekilleri Nuran İmir, Hasan Özgüneş ve HDP ilçe yöneticileri ile tutuklu yakınları katıldı. Hazırlanan basın metnini HDP İdil İlçe Eşbaşkanı Yasin Öztaş okudu.

 

Öztaş, Türkiye cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin bugün başlayan bir durum olmayıp politik kimliklerinden kaynaklı yıllardır devam ettiğini belirterek,  “Özgürlüklerinin ellerinden alınması yetmezmiş gibi bir de tutsaklara yönelik cezaevi koşullarından kaynaklı yoğun hak ihlalleri yaşatılmaktadır. HDP olarak açlık grevleri başlamadan önce de Meclis'te gerek soru önergeleri ve gerekse de yaptığımız açıklamalarla cezaevlerinde yaşanan bu hak ihlallerine dikkatleri çekmiştik. Ama maalesef hükümet, sanki cezaevlerinde yaşanan bu antidemokratik uygulamalar iktidarda oldukları bu ülkede yaşanmıyormuş gibi davranmaktadır. Antidemokratik uygulamalarla beraber cezaevlerinde süren tecrit ve hak gasplarına, artan siyasi soykırım operasyonlarına, başta kadınlar ve gençler olmak üzere herkesin terörize ediliyor olmasına karşı arkadaşlarımız 55 gündür açlık grevindeler” dedi.

 

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin boyutları korkunç bir seviyeye gelmeden tutsakların istekleri ile ilgili gerekli görüşmeler yapılması gerektiğine vurgu yapan Öztaş, “Yaşanan bunca hak ihlallerini artık cezaevi sorunları olarak tanımlamak mümkün olmayıp, cezaevlerinde dayatılan bu uygulamalar, toplama kamplarının uygulamalarını aratmamaktadır. Bugün cezaevlerinde yaşanan bu ihlaller, aslında yargılama süreçleri ile başlayan ihlallerdir” ifadelerini kullandı.

 

‘HUKUK TANINMIYOR’

 

AKP’nin İmralı’ya dair hukuk ve insan hakları kriterlerini tanımadığını dile getiren Öztaş şunları kaydetti: “Hem kendi yasalarını hem de uluslararası yasaları yok sayıyor. Türkiye’yi büyük bir cezaevine dönüştürerek, insanları nefessiz bırakmak istiyor. Cezaevlerinde binlerce siyasi tutuklu bu politikalara karşı çıkmak için grevde. Bu kötü koşulların değiştirilmesini istiyorlar. Cezaevlerindeki açlık grevleri demokrasi için yapılıyor. Onların talepleri bizim taleplerimizdir ve bu çağrı karşısında sessiz kalmayacağız.”

 

Açıklama “Bijî berxwedana zindana” sloganıyla son buldu.