‘Salgınla mücadele için ranttan vazgeçilmeli’

img

ADANA - HDP Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış, "Bu hastalıkla baş edebilmek için ya ülke kaynaklarını seferber edip rant ekonomisinden vazgeçeceğiz ya da insanların ölüm grafiklerini takip etmeye devam edeceğiz" dedi.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış, koronavirüs (Kovid-19) salgınına dair devletin aldığı tedbirleri ve infaz düzenlemesini değerlendirdi. AKP'nin salgınla baş edebilme yeterliliğine sahip olmadığını ifade eden Karakış, salgının faturasının ağır olacağını dile getirdi. 
 
AKP'nin salgınla mücadeleyi iyi yönetemeyip, şeffaf ve halkçı bir politika yürütmediğini kaydeden Karakış, salgının her geçen gün yayıldığını ve ölümlerin arttığını ifade etti. Karakış, AKP'nin TTB ve tüm sivil toplum örgütleriyle süreci beraber yürütüp, tüm illerde karantina hastanelerini kurması gerektiğini dile getirdi. 
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adlı paketinin zengin işverenler için çıkarıldığını belirten Karakış, bu paketin halkın ihtiyaçlarına cevap olmadığını, işvereni koruyan paket olduğuna işaret etti. Karakış, "Hâlihazırdaki politik seyir gösteriyor ki hükümet sokağa çıkma yasağı ilan etmeden, daha az ekonomik kayıpla ve daha çok can kaybıyla bu işin üstesinden gelmeyi düşünüyor. Çünkü mevcut hükümet için ekonomi insan hayatından daha kıymetli. Bu hastalıkla baş edebilmek için ya ülke kaynaklarını seferber edip rant ekonomisinden vazgeçeceğiz ya da insanların ölüm grafiklerini takip etmeye devam edeceğiz. Sanırım AKP ilk defa ekonomik getirisi olmayan bir felaketle karşılaşıyor" dedi.
 
'BU BAĞIŞLAR NE OLACAK?'
 
Erdoğan'ın koronavirüs tedbirleri kapsamında “Milli Dayanışma Kampanyası” adıyla bağış kampanyası başlatmasına değinen Karakış, AKP'nin boş olan hazineyi bu bağışlarla doldurmaya çalıştığını, bu bağışların daha önceki örneklerde olduğu gibi ihtiyaç sahiplerine ulaşmasının muamma olduğunu dile getirdi. Devletin, sosyal devlet olma gereklerini yerine getirip, tüm halkın ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğini vurgulayan Karakış, "Türkiye faşist ve tekçi politikalara kurban olmuş bir ülke. Her açıdan bölünmüş ve parçalanmış durumda. Ne siyasal ne de sosyolojik bir bütünlüğe sahip. Ekonomi politiği bütüncül değil. Haliyle kalkınmada çok ciddi coğrafik bölünmüşlük söz konusu. Kürtler söz konusu olduğunda çok ciddi siyasi nezaketsizlik örneği sergileniyor. Asli unsurun dışında tutulduğu hiçbir sosyolojik yapı bir bütün olmayı başaramaz. Haliyle AKP ve devlet bürokrasisi Kürtleri ve diğer ana renklerin dinamiklerini dışlayarak bir yere gelebileceğini düşünmemeli. Ülke kaynaklarını bu inkâr politikalarına heba etmekten vazgeçmeli" diye ifade etti. 
 
HERKES İÇİN ADALET VE EŞİTLİK
 
Parti olarak "Evde kal" çağrıları yaptıklarını dile getiren Karakış, imkanlar dahilinde halka maske ve dezenfektan dağıttıklarını belirtti. Karakış, ancak bu süreçte partilerinin 8 belediyesine kayyım atandığını da hatırlatarak, bu hukuksuzluğu kabul etmediklerini söyledi. Salgının en fazla etkileyeceği alanların başında cezaevlerinin geldiğini kaydeden Karakış, infaz yasasında siyasi tutukluların kapsam dışında bırakılmasının eşitlik ilkesine aykırı olup, siyasi tutukluları ölüme terk etmek olarak değerlendirdi. Siyasi tutukluların serbest bırakılmasını isteyen Karakış, "Herkes için adalet, herkes için eşitlik diyorum."