Ayetullah Aşiti: CHP de operasyonu doğru bulmuyor

img

ANKARA –CHP, HDP ve AB üyeleriyle görüşen Kürt partileri heyetinde yer alan Azadi Hareketi Sözcüsü Ayetulah Aşiti, CHP'nin tezkere konusunda günah çıkarttığını belirtirken HDP'li İmam Taşçıer de, Kürt birliğinin önemine işaret etti. 

 
Kürt partileri, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonları ve kayyum politikasına karşı 15 Ekim günü Ankara’da bir dizi temaslarda bulundu. Kürt partileri kayyum politikasına karşı aldıkları planlama çerçevesinde Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Avrupa Birliği (AB) üyeleriyle görüştü.
 
HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer ile Azadi Hareketi Sözcüsü Ayetullah  Aşiti, yapılan ziyaretlere dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
 
 Ziyaretlerin daha önceden planlandığı ölçüde gerçekleştirildiğini belirten Taşçıer, “Aslında atanan kayyumlarla ilgili yapılacak görüşmeler planlanmıştı ancak sonrasında Rojava Kürdistanı'na yönelik saldırılar başlayınca iki temel gündemli görüşmeler gerçekleşti” dedi.
 
İlk olarak Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli ile Mecliste bir görüşme yaptıklarını kaydeden Taşçıer, “Özellikle kayyum ve Rojava’ya yönelik saldırılar temel gündemdi. Kürt partiler kayyum politikasına dair endişelerini aktarırken, Kürt halkının iradesine atandığı noktasında bir ortaklaşma vardı. Kayyum politikası Kürt halkına saygısızlık olarak tanımlandı. İkinci ana gündem ise Rojava Kürdistan’ına yapılan girişim meselesi sert bir dille eleştirildi. Özellikle bu konuda uluslararası kamuoyu oluşturmak, Türkiye ve Kürdistan içerisinde kamuoyu oluşturma talepleri gündemdeydi” diye aktardı.
 
‘CHP KÜRTLERE GÜVEN VERMEDİĞİ İÇİN BUGÜN TABELA PARTİSİ’
 
AB ve CHP ile yapılan görüşmelere kendisinin katılmadığını belirten Taşçıer, CHP ve AB üyelerinin de Kürt partilerini dinlediklerini ve genel olarak olumlu bir görüşme olduğu yönde bilgi edindiğini söyledi. Özellikle CHP’nin tezkereye “evet” demesi meselesinin bu görüşmelerde de gündeme geldiğini kaydeden Taşçıer,“CHP, 2016 Meclis’te dokunulmazlıkta yer almasaydı Erdoğan ve iktidarı bu kadar güç kazanmayacaktı ve başkanlık sistemine geçilmeyecekti. CHP o gün yanlış yaptığını bugün farkına vardı. CHP yine bu tezkereye ‘evet’ demesiyle ilerde yanlış yaptığının farkına varacak. Ama malumunuz CHP, Kürtlere bugüne kadar güven vermemiştir. O yüzden CHP bugün Kürdistan’da tabela partisi durumuna düşmüştür. Heyetin edindiği izlenimler ise Rojava Kürdistan’ına müdahaleyi tensip etmedikleri yönünde” dedi. 
 
‘ROJAVA’DAN SONRA GÜNEY KÜRDİSTAN HEDEFTE’
 
Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye’ye operasyonla birlikte bir kez daha yakıcı bir gündem olarak Kürt ulusal birliğinin gündeme geldiğini kaydeden Taşçıer, Kürt ulusal birliğinin sağlanması yönünde uzun bir zamandır çalışmalarının devam ettiğini ve bunun ilk adımını da yerel seçimlerdeki ittifak ile geliştirdiklerini hatırlattı. Kürt kazanımlarına yönelik saldırıların artmasıyla birlikte bu çalışmaların daha hızlı ve bir organizasyona evrilmesi yönünde adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Taşçıer, “Eğer biz 2013’de Güney Kürdistan’da yapılan ulusal birlik çalışmasında başarılı olsaydık, bugün ne Suriye Kürdistan’ına nede Başur Kürdistan’ına bu kadar yönelim olmayacaktı. Ama hayat öyle bir yere getirdi ki bizleri biz artık savaş alanlarında yönelimden sonra ulusal birliğin şart olduğunu anlıyoruz. Bugün Kürdistan’ın 4 parçasında Rojava Kürdistan’ına saldırılardan kaynaklı ulusal birlik oluşmuştur. Ulusal birliğimiz fiili bir şekilde kendini oluşturmuştur. Tüm Kürtler hem fikirdir. Türkiye’de AKP’ye oy veren Kürtler dahi bu ulusal birliğin bileşeni durumundadır. Güney Kürdistan’ın tüm partileri bugün ulusal birliğin önemine dikkat çekerek, hayata geçirilmesini istiyorlar” diye konuştu.
 
‘DÖRT PARÇADA KOBANÊ RUHU OLUŞMUŞ DURUMDA’
 
“Pratikte oluşan ulusal birliği organizasyona çevirmemiz gerekiyor” diyen Taşçıer, “AKP, Kürtler üzerinden düşmanlık politikası geliştirerek, Kürtler üzerinden Türkiye’de milliyetçiliği şovenizmi hortlatıyor. En yakın örneği de 74 yaşındaki birinin hastanede Kürtçe konuşması sonrası uğradığı şiddettir. AKP’nin hedefi Rojava Kürdistan’ında sonra Başur Kürdistanı girmektir. Açıklamalarına baktığımız diyor ki 'ben Minbic’ten Irak sınırına kadar alacağım'. Bunun anlamı da ilerde Musul ve Kerkük’e gireceğinin işaretini vermekte ve Güney Kürtleri de bunun farkında. Onlar da bu konuda duruşlarını sergiledikleri için pratikte, yaşamda Kürt ulusal birliği olmuştur. Kobanê ruhu bugün tüm Kürtlerde var. O gün DAİŞ saldırdığı nasıl ki tüm Kürtler birlik olduysa bugün o Kobanê ruhu her dört parça Kürdistan da ve diaspora Kürtlerinde oluşmuştur. Kısa sürede ulusal birliğin eteğe, kemiğe bürünerek, Kürtler arasında bir ortaklaşamaya gitmesi gerekiyor” diye belirtti.
 
‘KOPENHAG KRİTERLERİNİ İÇİN BASKI KURULMALI’
 
Azadi Hareketi Sözcüsü Ayetullah Aşiti de yapılan görüşmelere dair, “Kayyumlar ve operasyonlar hakkında bilgilendirme yaptık. Yaşanılan olayları, durumu ve pozisyonlarımızı anlatmaya çalıştık. AB üyelerinden özellikle insan hakları ve barış için Türkiye’ye Kopenhag kriterlerini kabul etmesi noktasında baskı kurmalarını istedik. Özellikle Ortadoğu’da önemli bir pozisyonda olduğunu söyledik. Ortadoğu’da barışın olabilmesi için Türkiye’nin Kopenhag kriterlerinin kabul etmesi çok önemli bir katkı olacak. Bugün ki pozisyonlarla ise barış çok zor” dedi.
 
‘CHP GÜNAH ÇIKARDI’
 
CHP ile yaptıkları görüşmenin içeriğine de çok değinmeden kısa bir açıklama yapan Aşiti, “CHP bu konuda deyim yerinde ise günah çıkardı. Suriye müdahalesini hiç kimse haklı ve doğru bulmuyor. CHP de doğru bulmuyor. Kendi seçmenlerinin hassasiyetlerini göz önüne alarak, tezkereye ‘evet’ dediklerini anlattılar. Tezkereye evet demelerinin politik bir karar olduğunu anlattılar ancak onlarda operasyonu desteklemiyor” diye konuştu.
 
‘KÜRTLER HERŞEYDEN ÖNCE KÜRT OLMALI
 
Kürtlerin artık birbiriyle uğraşmayı bırakması gerektiğini ve ulusal birliğin sağlanmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Aşiti, “Kanımız akıyor biz birbirimizle uğraşıyoruz. Bu operasyon Kürtler arasında ulusal birliğin olması konusunda tetikleyici oldu ancak anladılar demek zor. Kürtler beraber olalım derken, birlik olalım derken farklılıkları ve düşünceleri kabul etmiyorlar. İnsanın parmağına bıçak deyince acı veriyor. Suriye, Efrin, Kobanê gibi olaylar acı veriyor. Ama toparlanmak için yeterli olmuyor. Kürtler her şeyden Kürt olmalı. Kürt olduktan sonra mesele çözülür” diyerek, sözlerini tamamladı.