Anavatan Partisi (ANAP) 21’inci Dönem Diyarbakır Milletvekili Abdulbaki Erdoğmuş, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri operasyonunu değerlendirdi. Türkiye’nin Suriye’de yaşanan vekalet savaşlarının bir parçası olmasının haklı gerekçelerinin olmadığını vurgulayan Erdoğmuş, yaşanan savaşın “Arap Baharı” ile tanımlanan eylem ve gösterilerinin Suriye’ye yansıyan bir sonucu olduğunu, Suriye’nin iç meselesi olarak Baas rejimine karşı baş gösteren olaylarda, Türkiye’nin müdahil olmasının doğru olmadığını belirtti.

 

Türkiye’nin bu müdahalesiyle, Suriye’deki yıkıma, yüz binlerce kadın, çocuk, sivil insanın öldürülmesinin vebaline ortak olduğunu kaydeden Erdoğmuş, savaşla beraber göç etmek zorunda kalan göçmenlere de ev sahipliği yaparak, ağır maddi bedeller ödemek zorunda kaldığına dikkat çekti.

 

‘YANGIN TÜRKİYE’Yİ SARACAK’

 

“Türkiye’nin yapması gereken komşudaki yangına odun taşımak değil, su taşımaktı” diyen Erdoğmuş, Türkiye’nin yangını söndürmek yerine yangın felaketinden pay kapma yarışına girdiğini söyledi. Komşuda başlayan yangının, Türkiye’yi de saracağını düşünemeyecek kadar basiretten yoksun bir yönetimin iş başında olmasının Türkiye’nin en büyük talihsizliği olduğunu dile getiren Erdoğmuş, Türkiye’nin 50 yıllık Baas rejimini tanımayacak kadar tarih bilincinden yoksun olduğunu söyledi. Erdoğmuş, iktidara yönelik eleştirisini, “‘Osmanlı’nın yeniden dirilişi’ gibi bir algı oluşturularak, Şam Emevi Camisinde namaz kılmayı dahi hayal edecek bir emperyal duygu kabarması yaşandı” sözleriyle dile getirdi. 

 

BATAKLIKTAN ÇIKMAK!

 

Türkiye’de yönetimin emperyal arzular ve iktidar hırsıyla hareket ettiğini söyleyen Erdoğmuş, “Bataklıkta debelendikçe Kürtlerin üzerine basarak, ancak çıkmanın mümkün olduğunu gördüler. Kürt fobisinin içerde ve dışarıda karşılık bulacağını biliyorlardı. Kürtler; ABD, Rusya için olduğu kadar bölge ülkeleri için de önemli bir pazarlık unsuruydu. Kolaylıkla vazgeçilebilecek, istendiğine kullanılacak, zamanı geldiğinde de harcanacak iki unsurdan biridir Kürtler. Bu Filistin için de geçerli. Tarih boyunca böyle olmadı mı? Tarih bir kez daha tekerrür ediyor. İbret alınsaydı tekerrür eder miydi hiç? Kuşkusuz bu tekerrürde Kürtlerin kaderine hükmeden Kürt örgütlerinin payı büyüktür. Parçalanmışlığın, bölünmüşlüğün, ayrışmanın etkisi inkar edilemez” ifadesinde bulundu.

 

‘İKTİDARIN KÜRT DÜŞMANLIĞI’

 

Kürtlerin toprak ve kaynakları üzerinden pazarlıkların söz konusu olduğunu ifade eden Erdoğmuş, “Savaşı sona erdirecek olan da bu pazarlıkların akıbetidir. Ne yazık ki bu pazarlıkta önemli aktörlerden birisi Türkiye’dir. En büyük Kürt nüfusu barındıran Türkiye’nin, Kürtlerin aleyhine bir tutum sergilemesi hem yanlış hem de çok şaşırtıcıdır. Çünkü Kürtler, Türkiye’de ülke bütünlüğünün teminatıdır. İktidarın ısrarla güvensizlik sergilemesi, bu teminatı zayıflatmaktadır” diyerek, iktidarın “Kürt düşmanlığını” terk etmesi, ayırımcı, bölücü uygulamalarından vazgeçmesi uyarısında bulundu.

 

‘SMO TÜRKİYE’NİN BAŞINI AĞRITACAK’

 

Türkiye’nin bombardımanları sonucu kamp ve cezaevlerinden kaçan DAİŞ’liere ilişkin oluşan güvenlik zafiyetine dair konuşan Erdoğmuş, “DAİŞ başta olmak üzere belirli belirsiz terör örgütlerinin sorumluluğunu yüklenmesi başlı başına bir fecaattir. Ayrıca Efrin ve Azez-Cerablus-El Bab bölgelerinde yuvalanan ne olduğu belirsiz örgütleri ‘Suriye Milli Ordusu’ adıyla aynı çatı altında birleştirilmesi, Türkiye’nin başını çok ağrıtacağa benziyor. Sağduyu sahibi bir yönetimin asla girişmeyeceği tehlikeli bir oyundur bu. Bu sözde Milli Ordu’nun 50’ye yakın örgütten oluştuğu iddia edilmektedir. Bu ordunun sorumluluğu da en az DAİŞ sorumluluğu kadar sorunlu ve tehlikelidir. İktidarın Türkiye adına böyle bir sorumluluğu neyin karşılığında alabileceğini tahmin etmek zordur. Bu bir iktidar çılgınlığıdır” ifadesinde bulundu.

 

‘YENİ BİR YÖNETİME İHTİYAÇ VAR’

 

Suriye ve Kürt sorunu dahil Türkiye’nin, içinde bulunduğu karmaşık ve derin sorunlardan ancak sağduyu siyasetiyle çıkılacağını dile getiren Erdoğmuş, Türkiye’nin mevcut politikalar ve mevcut yönetim ile başarıya ulaşmayacağına dikkat çekti. Türkiye’nin yeni bir yönetime, yeni bir siyasete ihtiyacı olduğunu vurgulayan Erdoğmuş, Türkiye’nin Kürtlerle kuracağı diyalog ve uzlaşma ile Suriye bataklığından çıkabileceğini belirtti.

 

MA / Arjin Dilek Öncel