Temel: HDP iki kutba mecbur kalmayanların yeridir

img

VAN - HDP'nin iki kutba mecbur kalmayanların yeri olduğunu dile getiren Van Milletvekili Tayip Temel, "HDP, üçüncü yol ekseninde müzakereler yapıp sorunların barışçıl ve diyalog yöntemiyle çözmenin mümkün olduğu çağrısı yapıyor" dedi. 

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP)  bölge milletvekilleri, belediye eşbaşkanları ile il ve ilçe eşbaşkanlarının katıldığı ve iki gün süren Serhat Bölge Örgütlenme Konferansı sona erdi. HDP Van Milletvekili Tayip Temel, konferansta yaptıkları tartışmalar ve aldıkları kararlara ilişkin konuştu. 
 
'TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME ESAS ALINACAK'
 
HDP'nin Türkiye siyaseti açısından çok güçlü ses veren, güçlü strateji geliştiren ve Türkiye’nin siyaset kodlarını değiştirecek bir parti olduğunu belirten Temel, "HDP, hem fikri hem bileşen olarak hem de kitle desteği itibariyle dünyada ve Türkiye’de benzeri çok az olan bir partidir. Fakat siyasi soykırıma tabi tutuldu. Öyle ki HDP’ye yönelimlerin yüzde 5’i Türkiye’de herhangi bir siyasi partiye uygulansa üçüncü gün kapısına kilit vurulurdu. Dolayısıyla aslında o kadar büyük bir paradigmal düşünce ve kilit gücü olan parti, örgütsel olarak aslında zayıflatılmış. HDP'nin ilçelerden kentlere, kentlerden genel merkeze kadar tekrar toplumla buluşan, toplumsal örgütlemeyi esas alan, toplumu yine faşizm saldırıları karşısında kendini örgütleyebilecek mekanizmalar oluşturan partiye dönüşmesi lazım” diye konuştu.  
 
'HDP'Yİ SOKAKLA BİRLEŞTİRECEĞİZ' 
 
Son zamanlarda HDP için “seçim partisiymiş” gibi bir izlenim oluştuğuna dikkat çeken Temel, bunun nedeni olarak da seçimlerin sıklıkla yenilenmesi ve yoğun yönelimlerden kaynaklı altının zayıflatılmasını gösterdi. Temel, temel perspektiflerinin ve yapılan konferansların amacını da, “Örgütlenme hamlemiz kapsamında HDP’yi tekrar sokakla, mahalleyle, toplumla birleştirip kapsamlı bir toplumsal örgütlenmeye dönüşmektir” şeklinde açıkladı. 
 
‘ÜÇÜNCÜ SEÇENEĞİN OLDUĞUNU GÖSTERECEĞİZ’
 
Konferansta yaşanan tartışmaların iki gündemi olduğuna vurgu yapan Temel, bunları da şöyle sıraladı: “Birincisi, bugüne kadar yürütülen çalışmaların bir özeleştirisini yapmak; toplum ve halkla oluşan mesafenin bir şekilde değerlendirilmesi ile analizini yapıp özeleştirisini yapmak. İkinci gündem ise, bütün toplumsal dinamiklere ulaşabilecek bir planlamayla aslında yeni hamleye kendini hazırlamak. Tartışmaların kaynağında HDP’yi büyütmek ve HDP’yi HDP yapmaktı. Türkiye’de iki bloktan birini tercih etmeyle baş başa bırakılan toplumun, üçüncü seçeneğini olduğunu göstermek istiyoruz. Örgütlemenin de amacı bu. Siyasal, düşünsel analizin de tek sebebi bu. Dolayısıyla toplantı gündemleri bu eksende gelişti. Çokça güçlü eleştiri ve özeleştiriler yapıldı.”  
 
‘HDP İKİ KUTBA MECBUR KALMAYANLARIN YERİDİR’ 
 
Türkiye’de sistem içi siyaset yapan partilerin çoğunun devlet aklı ve zihniyetiyle hareket ettiğini söyleyen Temel, konuşmasını şöyle devam etti: “Dikkat edin en değme rakipler bile Kürt sorunu ve  demokratik haklar söz konusu olduğunda, özgürleşme söz konusu olduğunda hemen devlet refleksi ve aklına sarılıyor. Son zamanlarda Amerika’daki ikili parti sistemine bağlı bir yaklaşım geliştirilmek isteniyor. Millet İttifakı ya da Cumhur İttifakı yarın başka isimlerle iki merkezli ikame edilmeye çalışılıyor. Türkiye halklarına ‘siz ya bunu ya bunu tercih etmek zorundasınız. Çünkü başka bir seçenek oluşturma şansınız yok' deniliyor. Yani ittifakların oluştuğu bir yerde başka bir tercihte bulunmak zorlaştırılıyor. Dikkat edin, Amerika’da ikili parti sistemi adeta cumhuriyetçi ve demokratlar ismiyle toplumu başka hiçbir seçeneğe meyil etmeyecek düzeyde tutuyor. Tam da burada HDP; Türkiye’deki siyasetin, toplumsal muhalefetin bu ikili kamplaşmaya mecbur olmayacağı bir projedir. HDP’yi kuran, stratejik olarak kurgulayan, HDP’nin rol ve misyonunu tanımlayan kurucuları bu gerçeği ön görerek HDP’yi bir ittifak partisi olarak geliştirdi. HDP şuan sol, sosyalist, feministler, demokratlar hatta farklı inançtan insanların yer aldığı çok bileşenli bir partidir. Dolayısıyla HDP, o iki kutba da mecbur kalmayanların yeridir. HDP, Türkiye toplumuna aslında üçüncü yol ve seçeneğin mümkün olduğunu, üçüncü yol ekseninde müzakereler yapıp sorunların barışçıl ve diyalog yöntemiyle çözmenin mümkün olduğu çağrısı yapıyor."