Bahçeli’den sonra Erdoğan da oy oranını açıkladı: Yüzde 44.4 aldık

img

ANKARA – AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin oy oranın yüzde 44.4 olduğunu ileri sürdü. MHP Genel Başkanı Bahçeli ise yüzde 51,7’lik Cumhur İttifakı’nı oyunun yüzde 18,81’inin kendi partilerine ait olduğunu açıklamıştı. 

 
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam’da partisinin 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. 
 
Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak yüzde 51,7 oranında oy aldıklarını belirterek, “Bundan önceki yerel seçimlerde böyle bir oranı yakalamamıştık. Bu sonuç AK Parti olarak girdiğimiz seçimlerdeki en yüksek ikinci oy oranıdır. Sayın Bahçeli’ye, ekibine ve tüm MHP’li kardeşlerimize bir kez daha buradan teşekkür ediyorum. Belediye başkanlıklarında da önemli bir başarıya imza attık. Milletimiz bize, 15 büyükşehir 24 il, 516 ilçe, 203 belde belediyesini yönetme sorumluluğunu vermiştir. Milletimiz ülkemizdeki toplam 1389 belediyenin 758’ini AK Partili kadrolara emanet etmiştir” dedi.
 
‘İSTANBUL VE ANKARA’DA KAYBETMEDİK’
 
31 Mart seçimlerinde büyük oranda başarı elde ettiklerini savunan Erdoğan, AKP’nin oy oranın yüzde 44.4 olduğunu ileri sürdü. Erdoğan, “Bu mahalli idareler seçimlerinde aldığımız en yüksek ikinci orandır. Karşımızdaki dörtlü ittifakın oranı yüzde 44.5’te kaldı. AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın tartışılmaz bir başarısı var. Milletimiz ülkemizdeki bin 389 belediyenin 758’ini AK Partili kadrolara emanet etmiştir. İki bin 914 ile kıyaslandığında 3 büyükşehri kaybetmiş bulunuyoruz. Her seçimde olduğu gibi kazandığımız ve kaybettiğimiz yerler olmuştur. İstanbul ve Ankara önemle üzerinde durulması gereken yerler olarak duruluyor. İstanbul ve Ankara’da aslında kaybetmedik, tam tersine kazandık. Kazanmak kaybetmek nedir ona bakmak lazım. İstanbul’da 24 ilçede AK Parti, birinde MHP olarak almış bulunuyoruz. Kalan 14 ilçede diğer ittifak ipi göğüslemiş. İlçeleri kazanmamıza rağmen büyük şehir belediyelerini neden kaybettiğimizi sorgulayacağız. Seçim kanunundan doğan itiraz ve düzeltme hakları bundan önce de kullanılmıştır. Ancak CHP bu konuda sınıfta kaldı” diye konuştu.
 
‘İŞ BANKASININ BİLGİSİNDE DEMİYORUZ’
 
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP halk oylamasının sonuçlarını tanımadığını ve tanımayacağını söyleyecek kadar ileri gidebilmiştir. 30 bin fark diyorlardı bu düşe düşe 13 bin küsura kadar düştü. Şu anda son verilerle düşmeye devam ediyor. Burada ciddi bir örgütlü organizasyon söz konusu. Elimizdeki belgeler bunu gösteriyor. Memur sıfatıyla orada olması gereken kişilerin birçok bankadaki işçi statüsündeki kişilerin sandıklara memur gibi sokuşturulması yenilir yutulur gibi bir şey değildir. İş Bankası, Şeker Bank, Garanti Bankası, FİBA Bank’ın yüzlerce memuru buralarda yer almıştır. İş Bankası ‘bizim bilgimizde değildir’ diye bir açıklama yaptı. Sizin bilginizde demiyoruz ama çalışanlarınızın burada görev aldığını söylüyoruz. Partimize verilen oyların takibini yapacağız.
 
YSK’NİN KARARINA SAYGI DUYACAĞIZ
 
Sonuçta şeriatın kestiği parmak acımaz diyerek içimize sinse de sinmese de YSK’nin kararına saygı duyacağız. Son ana kadar biz hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bir normal yargı mücadelesi olmaktan seçim hukukuna yönelik bir mücadeledir. Bunu sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Daha ilk andan itibaren belediye başkan vekillerinin odalarındaki kilitlerin göbeğini sökecek kadar bir hırs. Zaten kazandıysan buralar size teslim edilecek.
 
DAVA ADAMI OLDUĞUNU SÖYLEYENLER NEREDEYDİ?
 
Bu teşkilat Ankara’da kabuğuna çekilmiş bir teşkilat değildir. Bu davanın adamı olduğunu söyleyenler seçim kampanyası süresince neredeydiler? Encümenin 5’i seçilmiş, 5’i atanmış, artı bir de belediye başkanı. Fakat bunu demokrasiye uygun bulmuyorum çünkü demokrasi seçilmişlerin egemen olduğu bir yerdir, atanmışların değil. Yerel seçimlerle ilgili bir düzenlemenin parlamentoda gözden geçirilişinde bunu bir defa ele almamız şart. Nerede neler döndüğünü hepsini biliyoruz, gün ola harman ola. Zamanı geldiğinde bu teşkilatın geleceği için hesabını sormasını biliriz. Bu parti bir davadır, bu davaya gönül verenler bu davanın sır küpü içerisinde kendilerini tutmaları gerekir. Biz bu yola böyle çıktı, böyle yürüyoruz. Bizi diğerlerinden ayıran budur.
 
ŞEHİT CENAZESİ ÇIĞRINDAN ÇIKARDI
 
CHP zihniyeti hep yaptığı gibi bir şehit cenazesinde yaşana bir müessir hediyesi çığırından çıkardı. Çalışma arkadaşlarımıza hakarete vardırdılar. Şehit cenazesine katılmak elbette herkesin hakkıdır ancak seçim sürecinde kendini PKK'nin güdümünden kurtaramamış PKK’yle işbirliği yapmış ve bu konuda atması gereken adım daha dikkatli olması gerekenleri daha özenli hareket etmek zorunda olmaları gerekir. Acaba buraya gitmek ne getirir, ne götürür? Çünkü bu şehit nereden geliyor? Senin iş birliği yaptığın o PKK'nin canavarlarının siyasi görüntüsü olan HDP’yle iş birliği yapmışsın. Şimdi bunu söylemeyelim mi? İş birliği, el birliği yapacaksın, bunları yutalım mı? Yutmayacağız arkadaşım, bunları söyleyeceğiz. Siz benim Çubuk'taki köylümü, kardeşlerimi hiç düşünmüyor musun? Ben bir Cumhurbaşkanı olarak bir şehit evine giderken gidişim rahatsız eder mi etmez mi diye soruyorum. Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun. Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun, şehit için değil. Ve çıkıyor bunların bazı hokkabazları, diyorlar ki, hükümetten kimse orada yoktu. Yahu benim genel başkan yardımcılarımdan tut, savunma bakanıma kadar hepsi cenaze merasiminde bulundular. 
 
DEĞİŞİM HAYATIN GERÇEĞİDİR
 
Her şeyden önce milletimiz bize bu seçimlerde hedeflerinizden kopmayın, projelerinizi hayata geçirin mesajı vermiştir. Bu muhasebeyi yaparken asıl gündemimizden kopmayacağız. Önemli olan Türkiye’nin ekonomi ve güvenlik alanında kritik süreçten geçtiği dönemde sağlam durmamızdır. Milletimizin beklentilerine cevap vermek için önce bunu başarmalıyız. Değişim hayatın gerçeğidir. Her alanda ihtiyaç duyulan değişimleri gerçekleştireceğiz. Birileri istediği için değil, ihtiyacımız olduğu için yapacağız. Bizim hareketimizin mayasında ahde vefa vardır. Hiçbir emeği hiçbir birikimi heba etmeyeceğiz. Yeni değer ve kadrolarla saflarımızı genişletip güçlendireceğiz.”