Temelli: Newroz ruhuyla başarıya ulaşacağız

img

SİİRT - Eruh'ta halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Bu yıl Newroz’un 21 Mart’ta başlayarak 31 Mart’a kadar süreceğini belirterek, “10 gün boyunca Newroz ruhuyla 7/24 çalışacağız ve halkların beklediği o demokrasi ve barış mücadelesini mutlaka başarıya, hep birlikte ulaştıracağız" dedi. 

 
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim programları kapsamında Siirt'in Eruh ilçesinde halkla buluştu. Temelli ve HDP milletvekilleri ilçe girişinde kalabalık bir konvoyla karşılandı. Ablukaya alınan ilçenin girişinde bekleyen yurttaşlar, halaylarla karşıladıkları Temelli’ye çiçek verdi. Kent merkezinde aracından inen Temelli ve HDP'liler, sokaklarda halkı selamlayarak HDP ilçe binasının önüne doğru yürüdü. Geçtiği tüm sokaklarda halkın yoğun ilgisiyle karşılanan Temelli'yi, ilçe binası önünde yüzlerce kişi karşıladı. Kitle, HDP'lilerle birlikte halaya durdu.  
 
'31 MART'TA MUTLAKA KAZANACAĞIZ'
 
Halk buluşmasında ilk olarak Azadî Hareketi temsilcisi Ayetullah Aşitî halka seslendi. Aşitî yaptığı konuşmada, Kürt halkının ulusal birliğine vurgu yaparak, "31 Mart günü sandıklarda bu ittifakı daha güçlü çıkarmalıyız" dedi. Ardından HDP Eruh Belediye Eşbaşkan Adayları Celile Babaoğlu ve Mahfuz Akgün halkı selamladı. Burada konuşan Mahfuz Akgün, "Bugün belediye kayyumun elindedir. 31 Mart'ta o belediyeyi halkımız geri alacak ve birlikte yöneteceğiz" dedi. Celile Baba Dündaroğlu da yaptığı konuşmada, halkın Newroz'unu kutladı. Dündaroğlu, "Tarihimiz Dehak'larla mücadele ile geçmiştir. Bugün Demirci Kawaların direnişini Leyla Güven sürdürüyor. 133 gündür Leyla Güven açlık grevinde. Leyla Güven'in yoldaşımızın talepleri haklı ve meşrudur. Gelin bu tecride son verin" diye konuştu. 31 Mart'ta kayyumları göndermeye hazır olduklarını dile getiren Babaoğlu, "Biz tekçiliğe karşı çoğulcu bir partiyiz. 17 yıldır iktidarda olanlar, çıkmış vaatler veriyor. 17 yıldır niye yapmadınız, sizin elinizden tutan mı var. Meralarımız yasaklandı. Biz halkımızla kenetlenmişiz. 1 Nisan'dan sonra sizin hizmetkarınız olmaya geleceğiz. 31 Mart'ta mutlaka ama mutlaka kazanacağız. Dêhê Ya Me Ye" diye konuştu. 
 
'SİZ GİDİYORSUNUZ"
 
Buluşmada halkı selamlayan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de Erdoğan'ın "defolun" sözlerini hatırlatarak, "Defolun gidin' diyor bize, biz de ona diyoruz ki hiçbir yere gitmiyoruz, burası bizim ortak vatanımız. 31 Mart’ta sandığa gidiyoruz. Hep birlikte sandıkta oyumuza, geleceğimize, irademize sahip çıkıyoruz ve ondan sonra siz gidiyorsunuz, yavaş yavaş toplanmaya başlayın. Süpürgeler hazır mı? Herkes süpürgelerini hazırlasın. Çünkü 31 Mart’ta çöpünü, çamurunu, hırsızlığını, kayyımını hep birlikte faşizmin çöplüğüne süpürüp atacağız! Sokaklarımızda kırıntıları bile kalmayacak. Bakın her yerde bariyerler, her yerde şiddet, zulüm... Biz 31 Mart’ta bu zulmü de bu şiddeti de süpürüp atacağız" dedi. 
 
'NEWROZ RUHU İLE ÇALIŞACAĞIZ'
 
Halkın Newroz'unu kutlayan Temelli, "Newroz 21 Mart’ta başlayacak, 31 Mart’a kadar sürecek. Şimdiden Newroz’unuzu kutluyoruz. Yarın hep birlikte Newroz alanlarında olacağız. Kürtler için çok önemli olan Newroz’u hep birlikte alanlarda kutlayacağız. Bir direniştir, bir isyandır adaletsizliğe, hukuksuzluğa karşı. O yüzden Newroz’da yan yana gelerek hukuk, adalet, barış, demokrasi mücadelemizi yükselteceğiz. Bu yıl Newroz 21 Mart’ta başlayacak, 31 Mart’a kadar sürecek. 10 gün boyunca Newroz ruhuyla 7/24 çalışacağız ve halkların beklediği o demokrasi ve barış mücadelesini mutlaka başarıya, hep birlikte ulaştıracağız. Sandıklarımızdan demokrasi çıkacak, barış çıkacak, HDP çıkacak!" ifadesinde bulundu. 
 
'GÜVEN'İN SESİNE SES KATIYORUZ'
 
Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevlerine değinen Temelli şunları belirtti: "Tam 133 gündür sevgili Leyla Güven, açlık grevinde. Barış için, demokrasi için... Biz hep birlikte Leyla Güven’in sesine ses katıyoruz. Hep birlikte onun demokrasi, adalet ve barış mücadelesine güç katıyoruz. Güç katmaya, ses katmaya devam edeceğiz. Onunla birlikte bugün cezaevlerindeki binlerce tutsak açlık grevinde. Haklı bir mücadeledir; meşrudur, yasaldır. Yasaların uygulanmasını talep ediyorlar. Dünyanın her yerinde bugün açlık grevinde olan insanlar, yasaların uygulanmasını, hukukun gereğini talep ediyor. Adalet Bakanı’na çağrı yapıyorlar. Biz de buradan bir kez daha Adalet Bakanı’na çağrı yapıyoruz. Diyoruz ki, yasaların gereğini yerine getirin. Sayın Öcalan’a uygulanan mutlak tecride son verin. Ailesi ve avukatlarıyla düzenli bir şekilde görüşebilsin." 
 
BASININ ÖZGÜR OLMAMASI  
 
Yandaş medyanın haberlerine tepki gösteren Temelli, "Hürriyet, CNN Türk, TRT masa başında iktidara özel haber yapıyor. Bizim sözlerimizi çarpıtmayın. Bizim söylemediğimiz sözlerden haber yapmayın. Bakın bugün buraya CNN, Hürriyet, TRT geldi mi? Hayır. Onlar işin kolayını bulmuşlar. Masa başında oturup HDP’ye ve Kürtlere düşmanlık; seçim dönemi boyunca iktidara özel haber yapıyorlar Bundan başka ellerinden bir şey gelmiyor. Ama hakikat burada, tam da Eruh'ta. Gel burada hakikati dinle, gel burada gerçekleri dinle! Gazetecilik yap, bu ülke en büyük ıstırabı basının özgür olmamasından çekiyor. Eğer bu ülkede basın özgür olsaydı; halk bu kadar yalana maruz kalmayacaktı, bu ülke bu kadar kötüye sürüklenmeyecekti. Bu kadar gazeteci cezaevinde olmayacaktı. Şimdi kendine gazeteci diyenler, yandaş medyada çalışanlar hiç mi vicdan azabı çekmiyorsunuz? Hiç mi ahlaki bir sıkıntı çekmiyorsunuz? Basın etiği denen şeyden hiç mi haberdar değilsiniz de bu kadar yalan haber yapıyorsunuz? Madem yalan haber yapıyorsunuz, teşhir olduğunda haberinizi düzeltmeyi bilin, özür dilemeyi bilin. Ne diyorlar, Sezai Temelli düzeltsin. Ben ne düzelteceğim sizin yalan haberinizi! Kim yalan haber yapıyorsa o düzeltecek. Kim yalan siyaset yapıyorsa o düzeltecek" diye konuştu. 
 
'KENDİ ÇARPIK İKTİDARLARINI DAYATIYORLAR'
 
Yalanlardan hep birlikte kurtulacaklarını dile getiren Temelli, "Yalanlarıyla, yalan siyasetleriyle, yalan medyalarıyla bu ülkeye bir şeyi dayatıyorlar. Kendilerini, kendi çarpık iktidarlarını dayatıyorlar. Ve bu yalanlarla bu toplumu, bu ülkeyi bölmeye çalışıyorlar. Hep söyledik burası bizim vatanımız. Ortak vatanımızda bir aradayız. Kürdüyle, Türküyle, farklı inançlarımızla yan yanayız. Gücümüzü bu farklılıklardan alıyoruz. 
 
Bu ülkeye kötülük yapmaya son verin. Bu ülkeyi bölmeye, ayrıştırmaya son verin. Bu ülkenin insanlarına düşmanca yaklaşmaya, insanlara uyguladığınız şiddete, zulme son verin. Bu şiddetten, zulümden beslenen, bununla ayakta kalmaya çalışan iktidar sabah akşam Kürtlere nefret söylemine devam ediyor. Yapmayın! Bu zulümdür, ayıptır, günahtır. 20 milyon Kürt’ü bu ülkeden kovuyorlar. Yetmiyor, dönüyor ‘HDP teröristtir’ diyor. Yetmiyor, bunu bütün halka yayıyor. Çiftçiler, manavlar esnaf terörist oluyor. Hızını alamıyor, nerdeyse bütün memleket terörist. Yetmedi, kalkıp bu partiye oy veren 7 buçuk milyon insana, evet, 1 milyonunu çalıyorlar, sandıklardan 6,5 milyon çıkıyor ama, kalkıp 'dinsizsiniz, imansızsınız' diyor. Bu kabul edilemez. Nerede görülmüş bir Cumhurbaşkanı kendi halkına defolun gidin desin. Nerede görülmüş bir Cumhurbaşkanı kendi halkına dinsiz, imansız desin. Nerede görülmüş bir Cumhurbaşkanı kendi toplumuna terörist desin. Hiçbir yerde görülmemiş, görülmez de" ifadesinde bulundu.  
 
'TOPLUMU BÖLÜYOR'
 
Bir ülkenin Cumhurbaşkanının herkese eşit mesafede durması gerektiğinin altını çizen Temelli, "Siz böyle bir Cumhurbaşkanı görüyor musunuz? Bu Cumhurbaşkanı, kendinden olmayan herkese ayrımcılık yapıyor. Toplumu bölüyor. Bir ülkeyi, önce toplumu ayrıştırarak bölersiniz. Buna izin vermeyeceğiz. Bu toplum bir arada, yan yana bu ayrımcı anlayışa karşı en güzel cevabı 31 Mart’ta sandıklarda verecek. Bu dini siyasete alet edenlere en güzel cevabı, tertemiz dini duygulara sahip bu ülkenin insanları sandıklarda verecek. Çünkü bu ülkede, kim dini siyasete alet ettiyse, bu ülkenin vicdanlı insanları bunu kabul etmedi. Geçmişte de böyle oldu, yarın da böyle olacak. Kimsenin temiz duygularıyla oynamayacaksınız. Kimsenin dini duygularını, inancını siyasete alet etmeyeceksiniz. Dünyanın her yerinde, kim ki insanlara böyle yaklaşıyor bu ırkçılığı yapıyor onun karşısına çıkacağız" dedi. 
 
'AYRIMCILIĞI KÖRÜKLÜYOR'
 
Erdoğan'ın mitinglerde Yeni Zelanda'daki katliamın görüntülerini izletmesine tepki gösteren Temelli, "50 kişinin katledilmesi seçime malzeme yapılabilir mi? İşte Yeni Zelanda örneği. Orada masum 50 insan katledildi. Hem de ibadetlerini yaptıkları sırada. Bu seçime malzeme yapılabilir mi? Bunun karşısına hep birlikte çıkacağız, lanetleyeceğiz ve bir daha olmaması için, böyle bir acıyı insanlığın yaşamaması için üzerimize düşeni yapacağız. Ama bugün dini siyasete alet edenler, o katliamı sinevizyonlarda gösterip düşmanlığı, ayrımcılığı körüklüyorlar" değerlendirmesinde bulundu. 
 
Hollanda'daki saldırıya da tepki gösteren Temelli, "Bakın bugün Hollanda’da 3 insan yaşamını yitirdi. Bu duyguları besledikçe insanlar mağdur olur, insanlar katledilir. Oysa biz, insanlığın değerlerine her yerde sahip çıkmalıyız; Eruh’ta, Siirt’te, Hollanda’da, Yeni Zelanda’da neredeyse orada sahip çıkmalıyız. Bizim insanlığımız budur. Ben buradan bir kez daha Hollanda’da yaşamını yitirenlere de Yeni Zelanda’da yaşamını yitirenlere de Allah’tan rahmet diliyorum" dedi. 
 
'ADALET VAZGEÇİLMEZ BİR HAKTIR'
 
Açlık grevlerinin hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı bir mücadele olduğunu dile getiren Temelli, "Bu mücadelede barış isteyen, hukuk isteyen insanlar vardır. Adalet herkes için vazgeçilmez bir haktır. O hakkın peşinden gitmeye devam edeceğiz. İnsanlar öldüğünde, hak vaki olduğunda hüküm kalkar ve ondan sonra insanlar dini vecibelerinin gereği olarak cenazelerini kaldırırlar. Bu ülkede ölmüş, yitip gitmiş bir insanın, defin hakkını bile engellemek, dini siyasete alet emektir. Bunu din adına yaptığını söyleyenler, aslında insanların tertemiz duygularıyla oynamaktadır. Ailelerin üzüntülerini, hüzünlerini yok sayarak; defin hakkını yok sayarak, taziyelerini engelleyerek, görülmemiş işler yaparak bu ülkeye kötülük yapıyorsunuz. Bu kötülüğe izin vermeyeceğiz. Ülkemize, insanımıza, halklarımıza, hakkımıza hep beraber sahip çıkacağız" dedi. 
 
'UMUDUNUZU YİTİRMEYİN'
 
"Umudunuzu yitirmeyin, umudunuzu terk etmeyin; bu günler de geçecek" diyerek hakla seslenen Temelli, "Bu enkazı hep birlikte kaldıracağız. Eruh’ta da kaldıracağız, Türkiye'nin her yerinde de kaldıracağız. Yıkım var. Ülke büyük bir yıkım altında. Kentlerimiz yıkım altında. Ekonomi çökmüştür. Eskiden ekonomik krizden bahsederdik, şimdi ekonomi öyle bir yere sürüklenmiş ki kriz sözcüğü yetersiz kalıyor. Büyük bir çöküntü içerisindeyiz. Herkes borçlu. Vatandaşların yüzde 51’i kredi kartı borçlusu. Esnaf borçlu, çiftçiler borçlu. Borçsuz kimse yok. Benim gelirim iyi, ben geçinebiliyorum diyen nerdeyse kimse kalmamış. Herkes bu yoksulluk girdabına sıkışıp kalmış. Yoksulluk öyle derin ki insanların çaresizliğine çözüm üretmek yerine kendilerini düşünüyorlar" diye belirtti.  
 
'MEDYA YOLUYLA YARGIYA TALİMAT VERİLİYOR'
 
Hakikati dile getirenlere, iktidarın medya yoluyla yargıya talimat vererek soruşturma açıldığını kaydeden Temelli, "Benim konuşmalarımdan o denli rahatsız olmuşlar ki terör propagandası yapıyor diye savcı soruşturma açıyor. Senin vazifen bu mudur? Savcıların elinde hiçbir delil yok. Olamaz da. Bizim suçla ilişkimiz yok. Biz hakikatin sesiyiz. Halkın sesiyiz. Bu halkın içinde bir tane suçlu bulamazsınız. Sabah akşam GBT yapıyorsunuz, trafik suçu bile olan yok! Ne suçundan bahsediyorsunuz? Ama sen talimat almışsın, o talimatın gereği iddianame hazırlıyorlar. Bizim arkadaşlarımızın iddianamelerine bakın. Aynen şu cümleler yazıyor: 'Suç deliline rastlamamakla birlikte kanaatimizce'. Benim de bir kanaatim var ey savcılar! Sizin diplomanıza rastlamamakla birlikte, hukukçu olduğunuz söyleniyor. Bu nasıl hukuk anlayışı? Bu nasıl adalet anlayışı? Bir zahmet o talimatları okuyacağınıza, birkaç tane hukuk kitabı okuyun, böyle savcılık mı olur?" ifadesinde bulundu.  
 
'MAHKEME SALONLARINI ADALET TERK ETTİ'
 
Adaletin mahkeme salonlarını terk ettiğini dile getiren Temelli şöyle devam etti:"Bu ülkeye kötülük yapıyorsunuz. Bu ülkenin mahkeme salonlarını adalet terk etti. Ama bir gün o salonlara adalet geri dönecek. Bundan emin olabilirsiniz. Bugün cezaevinde olan tüm arkadaşlarımızın hiçbirinin suçu yok. Hepsinin bir sevdası var: bu barıştır, demokrasidir. Şunu çok iyi bilin ki hiçbirimiz bu sevdadan vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkeye barış gelene kadar, demokrasi gelene kadar kararlı bir şekilde mücadelemize devam edeceğiz. 31 Mart’a çok az kaldı. Bu ızdıraptan kurtulmak için hep birlikte 7 gün 24 saat çalışacağız. 7 gün 24 saat hakikatin sesini her yere ulaştıracağız." 
 
'SİYASET KRİZE GİRMİŞ'
 
Temelli, "Siyaset krize girmiş, toplum ayrıştırılmış. Bunların hepsinin üstesinden gelmek için önce toplum haklarına sahip çıkacak, bir araya gelecek, HDP’yle buluşacak HDP’de iktidara gelecek. Bu siyasi krizi aşmak için yerellerde yerel demokrasiyi, radikal demokrasiyi hep birlikte yükselteceğiz. Herkes siyaset yapacak, herkes siyasete katılacak. Üreten biziz, yöneten de biz olacağız. Herkes kendi yerelinde, mahallesinde, ilçesinde, ilinde siyasete katılacak. Siyaset yapma hakkını kimseye devretmeyecek. Hele hele böyle otoriter rejimlere, diktatörlük heveslilerine devredecek bir tek oyumuz da siyasetimiz de yoktur. Siyaset, toplumla birlikte hep birlikte yapıldığında hak mücadelesidir. Hakkın, zenginliğin, adaletin paylaşımıdır. İşte bizim siyaset anlayışımız budur" diye konuştu. 
 
'HDP'NİN İKTİSADİ POLİTİKASI VAR'
 
HDP'nin iktisadi politikası olduğunu dile getiren Temelli, "O politika eşitlikçidir. O politika, kamusal hizmetin nitelikli ve ulaşılabilir olmasını sağlamaktır. Bunu mutlaka hayata geçireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İşte bu politikaları gördükçe, çözüm üretemeyenler- 17 yıldır bu ülkeyi yönetmelerine rağmen- bu ülkeyi daha büyük sorunlara sürükleyenler, kendi müteahhitlerinden başka kimseyi düşünmeyenler, sabah akşam HDP’ye, bize saldırıyor. Onlar saldırdıkça, bir güçleniyoruz. Onlar saldırdıkça, iktidara yürüyoruz" ifadesinde bulundu.  
 
'SANA SÜPÜRGEYİ GÖSTERİYORUZ'
 
HDP’nin, halkın, emekçinin, kadınların sesi olduğunu kaydeden Temelli, "Bu ses her yere ulaşacak ve sandıklardan barışı, demokrasiyi, HDP’yi çıkaracak. Türkiye’nin neresinde olursa olsun, tüm Eruhlulara sesleniyorum; 31 Mart’ta herkes evine gidecek. Evli evine köylü köyüne. Bulunduğu yerde de oyunu mutlaka kullanacak. Bir oy çok şey değiştirir, değiştirecek. Türkiye'nin önünü HDP açacak. Biz Türkiye’nin önüne bir seçenek koyduk. Umutsuzluğu ortadan kaldırdık, herkesi sandığa davet ettik, seçenek koyduk. Bundan o denli rahatsız olmuşlar ki bizim oylarımıza haram oy diyorlar. Bizim oylarımız ana sütü gibi helaldir. Şimdi o helal oylarla, tertemiz bir Eruh yaratacağız. Kayyımları süpürüp atacağız. Sadece Eruh’ta değil, iktidara gelebildiğimiz her yerde iktidara geleceğiz. Siirt’te, Kurtalan’da, Bingöl’de, Muş’ta, Kars’ta. Tek başımıza iktidara gelemediğimiz yerde, demokrasi güçleri iktidara gelecek. Bunlar alıştılar kayyımcılığa şimdiden belediye başkanlarını, kazanma olasılığı olan insanları tehdit ediyorlar. Diyorlar ki 'seçilirseniz kayyım atarız'. Yok öyle bir şey. O kayyım dönemi bitti. Hiçbir şey yapamazsınız. İnsanları tehdit etmekten vazgeçin. Herkes o seçilmiş belediye başkanını kabul edecek, içine sindirecek. Türkiye'nin her yerinde böyle olacak. Akıllarınca aba altından sopa gösteriyorlar. Biz de sana süpürgeyi gösteriyoruz. Türkiye’nin her yerinde, şimdi HDP iktidara geliyor, demokrasi güçleri iktidara geliyor" diyerek konuşmasını sonlandırdı. 
 
Temelli, yarın Van'da Newroz kutlamasına katılacak.