Temelli: 2021’den öteye ömrü olabilecek bir rejim değil

img

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim stratejilerinin kararsız-küskün seçmen kitlesini hareketlendirdiğini belirterek, seçimden sonraki sürece dair de, “2021 yılı gibi erken seçime gidilme olasılığı var. 2019-2020 çok çalkantılı geçebilir. 2021’den daha öteye ömrü olabilecek bir rejim değildir” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, dün Meclis’te bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Temelli, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, HDP’nin 98  gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’e destek için İstanbul’da yaptığı eylem için “ Yürütürsek adam değiliz” şeklindeki açıklamasına ilişkin, “HDP olarak bu tartışmalara girmiyoruz” dedi. Temelli, “Çok cinsiyetçi bir yaklaşım. Zaten aklı da öyle olan bir bakan. Sanki adam olunca erkek egemen aklıyla kadınlara yönelik şiddet dilini bir kez daha üretmiş olacak. İnsani değerlerden ne denli yoksun olduğu her geçen gün bir kez daha ortaya çıkıyor” dedi.
 
‘AÇLIK GREVİNDEKİLER GERÇEK ANLAMDA BİR ÇÖZÜM İSTİYOR’
 
Güven’in sağlık durumuna ilişkin Temelli, gazetecilere şu bilgilendirmeyi yaptı: “Son gelen bilgi zor ayakta duruyor artık. Çok çabuk yoruluyor. İyi değil. Bir an önce açlık grevinin sonlanmasını gerçekten istiyoruz. Açlık grevlerinin sonlanması için de tecrit dediğimiz meselenin sonlanması gerekiyor. Leyla başkanın talep ettiği şey, aslında mevcut yasaların uygulanmasına dair bir talep. Hukukun gereğinin yapılmasını istiyoruz. İmralı’ya gitmek için Sayın Öcalan’ın avukatları 787 kez başvurdular, hepsi reddedildi. Sayın Öcalan 8 senedir avukatlarıyla görüşemiyor. Hem Leyla Güven hem cezaevlerinde açlık grevinde olanlar, yurt dışında devam eden grevler, Kandıra Cezaevinde Sebahat Tuncel, Selma Irmak’ın açlık grevlerine baktığımızda gerçek anlamda bir çözüm talep ediliyor.”
 
‘GÖRÜŞME TECRİDİN SONLANDIĞI ANLAMINA GELMEZ’
 
Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile 12 Ocak tarihinde yapılan görüşmede, Öcalan’ın açlık grevlerine ilişkin bir açıklama yapıp yapmadığı sorusuna dair Temelli, “Sayın Öcalan bir açıklama yapmamış. Görüşmenin olma biçimi de iktidarın yaklaşımını göstermesi açısından da önemli. Aile görüşü değil, oradaki kolluk güçlerinin denetimi altında birbirlerini görmeleri diyebiliriz. Sayın Öcalan da dile getirmiş. Bu görüşmenin tecridin sonlandığı anlamına gelmediği konusunda. Sağlığının iyi olduğunu ama bir muhataplığının bu görüşmeyle ortaya çıkamayacağını dile getirmiş” ifadelerini kullandı.
 
‘AÇLIK GREVLERİ TECRİDİN SON BULMASINA BAĞLI’
 
Açlık grevlerinin tecridin sonlanmasına bağlı bir süreç olduğuna vurgu yapan Temelli, şu çağrıda bulundu: “Açlık grevleri sonlansın diye çağrılar yapılıyor. Bunlar vicdani, insani, ahlaki, duygusal çağrılardır. Fakat kamuoyu zihninde bu ilişkiyi doğru tanımlamalı. Açlık grevlerinin sonlanmasını hepimiz istiyoruz. Ama açlık grevlerinin sonlanması tecridin sonlanmasına bağlı bir şey.  Çünkü bu arkadaşlar bu eylemi bu amaçla başlatmışlar. Bu yönde bir irade ortaya koymuşlar. Biz vicdanen, ahlaken, açlık grevlerinin sonlanmasını istiyorsak özellikle batı kamuoyuna çağrı yapmak istiyorum; tecride karşı söz söylememiz gerekiyor. Bunu da bugün bu tecridi uygulayan iktidara karşı söylememiz gerekiyor. Türkiye cezaevlerinde birçok hak ihlali var. Açlık grevinde olanlara bu ihlaller daha da arttırılmış durumda. Birçok ihtiyaçları karşılanmıyor. Hiç istemediğimiz ölümlerle karşılaşabiliriz.”
 
‘MERSİN ADAY ÇIKARMAMA İHTİMALİ OLAN YERLER ARASINDA’
 
Temelli, yerel seçim gündemine dair de konuştu. Birçok yerde aday belirleme sürecini tamamladıklarını belirten Temelli,  özellikle batıda aday belirleme sürecine ilişkin son durumu paylaştı. Temelli, “Birkaç ilde daha aday çıkarmama ihtimali yükseliyor. Bu iller bugün yarın sonuçlanır. 12 Şubat akşamı itibariyle sonlanmasını istiyorduk, raporların tamamlanmasını istiyorduk. Ama maalesef uzuyor. Çünkü aday çıkarmama hali söz konusu olduğu zaman bir tek bizim kararımızla biçimlenen bir şey değil. Tüm bu hassasiyetleri göz önüne alıyoruz. Mersin, Antalya ve Hatay’da çalışmalar sürüyor. Mersin, büyükşehir için aday çıkarmama ihtimali olan yerler arasında. Hem Akdeniz hem Toroslar ve diğer ilçelerdeki ciddi oy kaymaları yaşayabilecek bir kent Mersin. Gri bölgesi yaygın bir kent Mersin. Çalışmaların uzama nedeni de bu. Aynı şeyi Hatay için de söyleyebilirim. Yani oy kaymalarının yoğun olabileceği yerler. Bunu dikkate alarak çalışmalar sürüyor” ifadelerini kullandı.
 
‘ANKARA’NIN BUGÜN YARIN AÇIKLANMA İHTİMALİ YOK’
 
Temelli, HDP’nin Urfa’da çalışmaların sürdüğünü belirtirken, Ankara için ise çalışmaların uzayacağını söyledi. Temelli, “Ankara’nın bugün yarın açıklanma ihtimali yok. Çünkü Ankara çok daha karmaşık ilişkiler barındırıyor” diye konuştu.
 
CHP İLE İTTİFAK TARTIŞMALARI
 
CHP ile ittifak meselesine dair Temelli, yerel teşkilatların birbirleriyle görüştüklerini söyledi. Temelli, “Yerellerde daha gelişmiş bir demokrasi kültürü var. Fakat Ankara’da, merkezde özellikle ayrıştırıcı, nefret söyleminin hakim olduğu bir siyaset dili var. Bu bizim tasvip ettiğimiz bir şey değil. Diyaloglar olmalıydı. Bugün gördüğümüz merkezi siyaset HDP üzerinden birbirleriyle konuştukları, HDP’yi düşmanlaştırdıkları siyaseti buradan ördükleri bir şekle bürünmüş durumda. Bu  ayrıştırıcı dil sadece HDP’yi değil toplumun bütün kesimlerine sirayet ediyor” dedi.
 
‘STRATEJİMİZ KARARSIZ, KÜSKÜN KİTLEYİ HAREKETLENDİRDİ’
 
HDP’nin batıdaki seçim stratejisi ile yeni bir seçenek yarattığını söyleyen Temelli, şunları ifade etti: “Çünkü oy hesaplarına sıkışmış, seçmen olma vasfının ötesinde bir vatandaş olma, hak mücadelesi verme kimliğine bürünmekten imtina eden, siyaset yapamaz hale gelmiş geniş kitlelere, siyaset yapma zeminin yaratılması gerektiğine inanıyoruz. Dolayısıyla burada seçenek yaratıyoruz. Eğer biz bunu yaratmasaydık; İstanbul, İzmir, Adana gibi büyük kentlerde seçmenleri hareketlendirmek, demokrasi mücadelesine katmak çok olanaklı olmayacaktı. Stratejimiz ortaya çıkana kadar çok ciddi oranda kararsız bir kitle, bir küskün kitle vardı Türkiye’de. Bugün tekrardan Türkiye’de özellikle bu seçtiğimiz illerde seçmenler bir irade ortaya koyacaklarını açığa çıkardılar. Bir yerde referandum yapıyoruz. İkinci turu tamamlıyoruz. Her il kendi ölçeğinde 24 haziran sonrası ihmal ettiğimiz ikinci tur adımını atmaya hazırlanıyor. Burada  adaylar yarışacaktır. Ama adaylar da bu demokrasi zemininin baskısıyla -özellikle AKP-MHP bloğunun karşısına çıkan adaylar- hem söylemleri hem projeleri hem de siyaset yapma estetikleriyle demokrasiyi güçlendireceklerdir. Bu anlamıyla cesaretli bir adım attık.”
 
‘ YEREL PARLAMENTOLARDA TEMSİL EDİLECEĞİZ’
 
Temelli, aday çıkarmayacakları illerde, belediye meclislerinin olduğunu ve bu meclislerdeki temsiliyete önem verdiklerini söyledi. Temelli, “Cumhurbaşkanlığında ikinci tura kalırken aslında nasıl parlamentoyu biçimlendirdiysek, her yerelinde bir parlamentosu var.  Biz oralara aday çıkarıyoruz. O parlamentolarda temsil edileceğiz. Yönetim kademelerinde belki de söz, yetki, karar mekanizmalarında olacağız. Şimdi ikinci turun koşullarını yarattık. Önde olan partinin adayı şimdi artık bizim programımızı, siyasetimizi görmek zorunda. Buna kör kalamaz. Bunun emarelerini de görüyoruz” dedi.
 
‘KÜRDİSTAN’DA OY MÜHENDİSLİĞİ YAPILIYOR’
 
Sandık güvenliği konusunda muhalefet partileri ile birlikte ortak bir çalışmanın olacağını söyleyen Temelli, özellikle bölgede yapılan seçim hilelerine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Kürdistan’da bir oy mühendisliği var. İşin içinde YSK, valisi, kaymakamı var.  Hileler açık açık yapılıyor. Şu ana kadar 40 binden fazla tespiti yaparak durdurabildik. Belli yerlerde özellikle küçük yerlerde belediyelerin, muhtarlıkların kaybedilmesi söz konusu olabilir. Çünkü 10 bin tane güvenlik görevlisini bir günlüğüne görevlendirmiş. Bazı yerlerde 10 bin çok ciddi sonuç doğurabilir. Bütün bu hesaplara rağmen maksimum verim alabilecek şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yıkılan kentlerde göç etmiş ve geri dönememiş 220 bin kişi var.”
 
‘2021 YILI ERKEN GENEL SEÇİME GİDİLME OLASILIĞI VAR’
 
Seçimlerden sonra normalleşme ortamı beklemediğini belirten Temelli, “Çünkü devletin bekası dedikleri aslında rejimin bekası. İktidar kendi bekasıyla devletin bekasını özdeşleştirmeye çalışıyor. Bir normalleşme, yani hukuk devleti olma yönünde bir normalleştirme adımı rejimi sorgulatır. Çünkü bu rejim uydurma bir rejimdir. 2021 yılı gibi erken seçime gidilme olasılığı var. 2019-2020 çok çalkantılı geçebilir. Bu ülkede rejim her krizle birlikte yeniden sorgulanacaktır. Ama 2021’den daha öteye ömrü olabilecek bir rejim değildir. Değişim dönüşüm potansiyelini toplum kendi içinde barındırıyor” değerlendirmesi yaptı.
 
MA / Diren Yurtsever