DTK Eşbaşkanı Öztürk: Talepler karşılanmadı, direniş devam ediyor

img

DİYARBAKIR – DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, PKK lideri Abduulah Öcalan’a dönük tecrit konusunda kardeşinin İmralı Adası’na gidişine izin verilmesi ve Leyla Güven’in tahliye edilmesinin hükümet nezdinde atılan taktik adımlar olduğunu ifade etti. Öztürk, tecride son verilmesi taleplerinin karşılanmamış olması nedeniyle açlık grevi eylemlerinin devam ettiğini kaydetti.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 85’inci gününe ulaştı. Güven’in yanı sıra tecride karşı cezaevlerindeki tutukluların 16 Aralık’ta başlattığı açlık grevi 47’inci, Federe Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Hewlêr’de Nasır Yağız’ın eylemi 72’inci, Birleşik Krallık’ın Galler bölgesinde İmam Şiş’in eylemi 46’ıncı ve yine Fransa’nın Strazburg kentinde bir grubun başlattığı eylem ise 46 gününe girdi.
 
Leyla Güven’in 8 Kasım’da başlattığı eylem yayılarak devam etmesine rağmen, 85 gündür sessizliğini koruyan devlet ve hükümet yetkililerinden bu eylemlere dair yapılmış tek bir açıklama yok. 
 
Öcalan’a dönük tecride karşı başlanan açlık grevlerini sessiz biçimde takip eden iktidar, kardeşi Mehmet Öcalan’ın 12 Ocak tarihinde İmralı Adası’na gitmesine izin verdi. Ancak tecridin sonlandırılmaması nedeniyle açlık grevi eylemleri devam etti. Leyla Güven öncülüğündeki bu eylemlerin giderek yayılması ve büyümesi üzerine ise, 24 Haziran seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) milletvekili seçilmesine rağmen serbest bırakılmayan Güven hakkında, o ve avukatlarının katılmadığı 25 Ocak tarihinde görülen duruşmada tahliye kararı verildi.
 
Cezaevinden çıkan Leyla Güven ise, tecridinin sonlandırılması yönündeki talebi karşılanıncaya kadar eylemini sürdüreceğini açıkladı. Güven’in bu kararı ile birlikte hükümetin tahliyesiyle açlık grevlerini gündemden düşürme planı suya düştü.
 
 
DEVLETİN KENDİ YASALARINA UYMASI
 
DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Leyla Güven ile birlikte cezaevlerindeki 281 siyasi tutuklunun sürdürdüğü açlık grevi eylemleri, 12 Ocak tarihinde İmralı Adası’nda gerçekleşen görüşme ve Leyla Güven’in tahliye edilmesini değerlendirdi.
 
Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesinin anayasal bir hak olduğunu vurgulayan Öztürk, süren açlık grevi eylemlerinin “devletin kendi yasalarına uymasına dönük bir çağrı” olduğunu söyledi. “Tutuklular İmralı’ya yol açmak için bedenlerini açlığa yatırdılar. Ancak AKP-MHP faşizmi bu anayasal hakkın sadece Sayın Öcalan’a uygulanmasını engelliyor. Arkadaşlarımız da bunu kabul etmiyor. Açlık grevi eylemcilerinin talebi, tecridin kaldırılmasıdır” diyen Öztürk, bu talep karşılanıncaya kadar açlık grevi eylemlerinin süreceği yönündeki açıklamaları hatırlattı.
 
 
İMRALI GÖRÜŞMESİ VE LEYLA GÜVEN’İN TAHLİYESİ
 
Leyla Güven’in siyasi bir karar sonucu tutuklandığını vurgulayan Öztürk, yapılan hukuksuz bir yargılama sonucunda tahliye edilmesinin de yine siyasi bir karar sonucu olduğunu söyledi. 
 
Öztürk, Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eyleminin devam ettiği 12 Ocak’ta Mehmet Öcalan’ın İmralı Adası’nda PKK lideri Öcalan ile yaptığı görüşme ve yine Leyla Güven’in tahliye edilmesinin açlık grevi eylemlerini boşa çıkarmaya yönelik hamleler olduğunu da cifade etti. Öztürk, “Devlet açlık grevi eylemlerine bu taktikle yaklaştı. Leyla Güven’in tahliye edilmesiyle açlık grevi eylemlerini boşa çıkarmayı amaçladılar. Gündemi değiştirmek, açlık grevi gündemini ortadan kaldırmayı planladılar. Ancak Leyla Güven ve diğer arkadaşlarımız kararlı bir irade ile tecrit kırılmayana kadar eylemlerin sonlandırılmayacağını açıkladılar” diye konuştu.
 
‘TALEPLER KARŞILANMADI’
 
Ancak sessizliğin kırıldığını ve açlık grevlerine destek eylemlerinin süreklilik kazandığını dile getiren Öztürk, şunları söyledi: “Açlık grevi eylemleri devam ediyor. Sayın Leyla Güven tahliye edildikten sonra tecrit sonlandırılmayana kadar eyleminin devam edeceğini açıkladı. Cezaevlerindeki arkadaşlarımız da aynı açıklamada bulundu. Leyla Güven tahliye edilmiş olabilir, ama tutsakların temsilcisi olarak dışarıda eylemini sürdürüyor. Talep henüz karşılanmadı.”
 
‘DİRENİŞ DEVAM EDİYOR’
 
Devletin izin verilen görüşme ve Güven’in tahliye edilmesi taktikleri ile sonuç alamayacağını söyleyen Öztürk, “Leyla Güven’in tahliye edilmesiyle açlık grevi eylemlerinin sona erdiği algısı yaratmak istediler, ancak direniş devam ediyor. Leyla Güven, 85 gündür açlık grevi eylemini sürdürüyor. Kimse AKP-MHP’den tecrit dışında istisnai bir talepte bulunmuyor. Bu çifte standart ortadan kaldırılmalı” dedi.
 
‘YARIN GEÇ OLMADAN’
 
DTK Eşbaşkanı tecrit konusunda kamuoyuna da daha fazla duyarlılık çağrısında bulundu.
 
“Cezaevlerinden olumsuz haberler gelmeden sesimizi daha çok yükseltmeliyiz ve tecride karşı durmalıyız” diyen Öztürk, devamında “Bugün herkes cezaevlerinden ölüm haberleri gelmeden, sorumluluğunu yerine getirmelidir. Bizler, dışarıda olanlar sesimizi yükseltmeliyiz. Yarın geç olmadan, dizimize vurmadan bunu yapmalıyız. ‘Ben insanım’ diyen herkese sesleniyorum; gün bugündür, sesimizi yükseltelim” diye konuştu.
 
MA / Özgür Paksoy - Mehmet Şah Oruç