Buldan: Mutlaka kazanacağız
Temelli: Zamanın ruhunu okuyamayanlar tarihin çöp sepetine giderler

img

DİYARBAKIR – HDP, belediye eşbaşkan adaylarını tanıttı. Pervin Buldan, “Zafer direnenlerin olacaktır. Mutlaka kazanacağız” derken, Sezai Temelli ise Öcalan’ın “Zamanın ruhunu okuyamayanlar, tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler, uçuruma sürüklenirler” sözlerine atıfta bulunarak, AKP-MHP ittifakını 31 Mart’ta tarihin çöp sepetine atacaklarını söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart yerel seçimlerinde göstereceği adayları tanıtmak üzere Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde bulunan Ayaz Elegance Konferans Salonu’nda Aday Tanıtım Toplantısı düzenledi. Dün gece salona baskın düzenleyerek HDP’nin seçim sloganlarının yer aldığı pankartların toplanması ardından yığınak yapan polis salonu barikatlarla abluka altına aldı. 
 
4 DİLDE HOŞGELDİNİZ
 
Salon girişine HDP’nin seçim sloganı “Ya Me Ye” ve 4 dilde “Hoşgeldiniz” yazılı pankart asıldı. Salona ise dün gece polis baskınıyla toplatılan “Sömürüye karşı emek bizim”, “Roja yewîtî yê ma yo (Birlik günü, bizimdir”, “Kayyıma karşı irade bizim”, “Afrîn axa kurdan e warê gelan e ya me ye (Efrin Kürt toprağıdır halklarındır, bizimdir)”, “Ma nêdanî ma do bîgî yê ma yo (Vermiyoruz alacağız, bizimdir)”, “Li dijî tecrîdê azadî ya me ye (Tecride karşı özgürlük bizimdir)”, “Li dijî gaspê îrade ya me ye (Gaspa karşı irade bizimdir)”, “Berxwedana zindana ya me ye (Zindan direnişi bizimdir)”, “Serkeftina jinê ya me ye (Kadının başarısı bizimdir)”, “Tenê nabe bi hev re, rêveberî ya me ye (Yalnız olmaz birlikte, yönetimler bizimdir)”, “Azadiya jinê azadiya civakê ye, ya me ye (Kadının özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür bizimdir) ”, “Dest bidin hev, welatê arî ya me ye (El ele verin Ari ülkesi bizimdir)”, “Cinî vanî hînî bes o azadî yê ma yo (Kadınlar artık yeter diyor özgürlük bizimdir)”, “Li dijî dîktatoriyê demokrasî ya me ye (Diktatörlüğe karşı demokrasi bizimdir)” ve “Em nadin em ê bistînin şaredarî ya me ye (Vermiyoruz alacağız belediyeler bizimdir)” sloganlarının yazılı bulunduğu kırlangıçlar asıldı. Salonda bulunan her kürsüde HDP’nin seçim bildirgesinin yer aldığı broşürler ve seçim sloganlarının yer aldığı lolipoplar bırakıldı.
 
İTTİFAKLAR KATILDI
 
Toplantıya HDP’nin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli ile birlikte DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, SYKP Eş Başkanı Cavit Uğur, Devrimci Parti Genel Başkanı Özgür Oran, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, HDP’nin Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Ahmet Türk ve Figen Altındağ, TJA aktivisti Ayla Akat Ata, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, HDP Grup Başkanvekilleri Fatma Kurtulan ve Ayhan Bilgen ile HDP’li milletvekilleri, Halkevleri Eş Genel Başkanları Dilşat Aktaş ve Nuri Günay, KDP-Türkiye Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş, PDK–Bakur Genel Başkanı Sertaç Bucak, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) PM Üyesi Emel Çiftyürek, İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Ahmet Kaya ve DDKD adına Halim İpek, Barış Anneleri, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
 
YERİNE KAYYUM ATANAN EŞBAŞKANLAR SALONDAYDI
 
Toplantıya görevden alınarak yerlerine kayyum atanan DBP’li belediye eşbaşkanları da katıldı. Yöresel elbiselerle salonda bulunan kadınlar da dikkat çekti. HDP’nin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, salon girişinde zılgıtlar ve alkışlarla karşılandı. Toplantı demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ile başladı.
 
LEYLA GÜVEN SELAMLANDI
 
Saygı duruşu ardından PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 78 gündür açlık grevi eylemini sürdüren DTK Eş Başkanı Leyla Güven, alkış ve “Leyla Güven onurumuzdur” sloganları ile selamlandı.
 
SİNEVİZYON GÖSTERİMİ 
 
Toplantıda, 1978’den 2014 yılına kadar Demokratik Yerel Yönetimler konulu sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon gösteriminde Halkın Emek Partisi’nden (HEP) DBP’ye Kürt siyasal hareketinin yerel yönetim deneyimleri anlatıldı. 
 
Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, toplantıya yazılı mesaj gönderdi. Çiftyürek’in mesajı şöyle: “Değerli parti temsilcileri, ağır bedellere rağmen özgür duruşundan taviz vermeyen halkımız. Hepiniz sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bu önemli günde büyük coşku ve kararlığınızın bir parçası olmayı çok isterdim ancak sağlık nedeniyle aranızda bulunamadığım için üzgünüm. Kürdistan’a geleceğin kalıcı ve büyük ulusal ittifak yolunda ortak emek ve sorumlulukla ekmiş olduğumuz bu küçük fidanı büyütüp kalıcı bir çınara dönüştürmek hepimizin önünde tarihi önemde görev olarak duruyor. Bunu birlikte başaracağımıza inanıyoruz.
 
Rejim partilerinin, Cumhur ya da Milli ittifakı varsa, bizim de Kürdistani Yerel Seçim ittifakımız var. Bu ittifakın büyük sinerjisiyle, kayyumlarca ipotek altına alınmış halkımızın iradesini yeniden özgürleştireceğiz. Bu yerel seçim ittifakıyla bir şeyi daha başaracağımıza inanıyoruz. Kürdistan siyaset kadrosu saflarında ve önemlisi toplumumuzda iç demokrasimizi güçlendirmede mesafe alacağız. Bunları başarmak az şey değil başarmak için kararlı mücadeleye! İnanıyoruz başaracağız. İttifakımız kazanacak, biz kazanacağız.”
 
BULDAN: LEYLA GÜVEN’İ SELAMLIYORUM
 
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, salonu dolduran yüzlerce kişiye seslendi. Buldan’ın açıklamaları şöyle: “Partimizin değerli eşbaşkan adayları, ittifak partilerimizin sayın genel başkanları, eski belediye eşbaşkanlarımız, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Aday tanıtım toplantımıza hepiniz hoş geldiniz. 78 gündür Diyarbakır Cezaevi’nden inanç ve kararlılıkla sürdürülen bir direniş var ve bu direnişi sürdüren Sevgili Leyla Güven’e buradan kucak dolusu sevgi ve selam gönderiyorum. Eşitlik ve adalet için, özgür yarınlar için bedenini 78 gündür açlık grevine yatıran Sevgili Leyla Güven’i selamlıyorum. 
 
ZİNDANLARDA, HER YERDE MÜCADELEMİZ BİRDİR
 
Yine birçok cezaevinde bedenini açlık grevine yatıran ve cezaevlerine yayılan bu onurlu yaşam için bedenlerini açlık grevlerine yatıran sevgili Sebahat Tuncel’e Hewlêr’e, Strasburg’a ve bütün yoldaşlarımıza sevgi ve selamlarımızı gönderiyoruz. Leyla Güven’e destek amaçlı Sevgili Sebahat Tuncel ve Selma Irmak da bedenlerini açlık grevine yatırdılar. Sevgili Aysel Tuğluk 10 günlük açlık grevi başlatmış durumda. Bütün arkadaşlarımıza sevgi ve saygılarımı iletiyor ve buradan birlikte kazanacağımızın sözünü veriyoruz. Leyla Güven’in taşıdığı bayrak hepimizindir. Onun talebi hepimizin talebidir. Onun sözü hepimizin sözüdür. Zindanlarda, bulunduğumuz her yerde mücadelemiz birdir. Zafer direnenlerin olacaktır. Mutlaka kazanacağız arkadaşlar. Mutlaka kazanacağız, yine cezaevlerinde rehin olarak tutulan ve Sevgili Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere bütün siyasetçi arkadaşlarımıza buradan sevgili ve selamlarımızı gönderiyorum. Tutsak olan bütün yoldaşlarımıza sevgilerimizi gönderiyoruz. Partimizin belediye başkanları iken görevlerinden alınan sevgili Gültan Kışanak, Tuncer Bakırhan, Dilek Hatipoğlu, Bekir Kaya başta olmak üzere bütün belediye başkanlarımıza sevgiyle ve selamlarımızı gönderiyoruz.  
 
Emeklerinden, duruşlarından dolayı en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Aday belirleme sürecinin sonunda belirlediğimiz adaylarımızı tanıtmak için buradayız. Halkımızın adayları olduğunu belirtmek isterim. 
 
BELEDİYELER HALKIMIZIN BELEDİYELERİ OLACAK
 
Kazanacağımız belediyeler halkımızın belediyeleri olacak, halkımız bu belediyeleri yönetecek. Aynı zamanda bu belediyeler kadınların, gençlerin, emekçilerin belediyeleri olacak ve bu belediyeleri hep birlikte yöneteceğiz. İrade gaspının adını kayyum olarak koymuş olsalar da kayyumların atandığı günden beri yerleştikleri belediyelerde yaptıklarını buradan anlatmaya gerek duymuyoruz. Hepiniz görüyor ve tanık oluyorsunuz ki, kayyumlar atandıkları günden itibaren, Kürt halkının tüm değerleri ve inançlarına hakaret eden, inançları ve kimlikleri ayaklar altına almaya çalışan, halkın iradesi ile oynamaya çalışan bir zihniyettir.
 
HALKIMIZ KARARLIDIR
 
Kayyumların yolsuzlukları ve halka karşı yaptıkları gün yüzü gibi ortadadır. Belediye eşbaşkanlarımızın hiçbir şekilde yolsuzluklara bulaşmadıklarını biliyoruz, ama bunu bilmelerine rağmen onları rehin aldılar ve yerlerine kayyumlar atadılar. O kayyumlar 31 Mart günü gidecekler, hep birlikte göndereceğiz onları. Çünkü halkımız 31 Mart tarihini büyük bir sabırsızlıkla bekliyor. Bu halk kendisine de kentine de her zaman sahip çıkarak 31 Mart tarihinde bir kez daha yöneteceğini gösterecektir. Halkımız çok kararlıdır. AKP’ye sandıkta gereken cevabı vereceğini şimdiden belli etmiştir. Bunu bildikleri için hileye başvuruyorlar. Seçmenleri silip, onların yerine hayali seçmenleri getirip, kendilerine göre kazanmanın yollarını arıyorlar.
 
KÜRT HALKI ONLARA GEÇİT VERMEYECEK
 
Ama şunu bilsinler ki Kürt halkı onlara geçit vermeyecekler, sizler sandıkları uzaya da Saray’a da taşısanız, halkımız iradesine ve oyuna sahip çıkacaktır, Tıpkı 7 Haziran, 1 Kasım ve 24 Haziran’da olduğu gibi bütün hilelerinize karşı halkımız el ele verecek ve sizlerin oyunlarınız ve usulsüzlüklerinizle baş edecektir. Kürdistani partileri ile yaptığımız ittifakın büyük bir önem taşıdığını belirtmek istiyorum. Adaylarımızı bugünden itibaren halkımıza emanet ediyoruz. HDP olarak belirlemiş olduğumuz eşbaşkan adaylarımızı, ittifaklarımızın kendilerinin belirlemiş olduğu adayları halkımıza emanet ediyor, onlarla birlikte bu sürecin üstesinden geleceğimizi bir kez daha ifade ediyorum. Bu karar ve inançla hepimizin yolu açık olsun. 
 
Kazanan biz olacağız, kazanan Kürtler olacak, gençler, kadınlar ve kazanan sizler ve bizler olacağız. Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyor, teşekkür ediyorum.”
 
TEMELLİ: LEYLA GÜVEN HAKLIDIR TECRİT SONLANMALIDIR
 
Ardından konuşan Eş Genel Başkan Sezai Temelli’nin konuşmalarından satır başları şöyle: “Merhaba değerli yoldaşlar, merhaba zulme karşı direnişi kendine şiar edinen mücadele arkadaşlarım! Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. 
 
Kürt halkının değerli evladı direnişin adı Leyla Güven, bu ülkeye barış gelsin diye bedenini açlık grevine yatırdı. Leyla Güven Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kalkması için başlattığı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinin 78’inci gününe geldik. Bir halk ve barış sevdalısının tarihte eşi benzeri görülmemiş direnişi önünde hep birlikte saygıyla eğiliyoruz. Kendisine buradan sevgilerimi, selamlarımı yolluyorum. Hepimiz Leyla Güven’iz. Leyla Güven haklıdır, tecrit bir an önce sonlanmalıdır! 
 
TECRİT TÜRKİYE’DE BARIŞ İMKANLARINI YOK EDİYOR
 
İmralı’da devreye konulan mutlak tecrit Türkiye ve Ortadoğu’daki barış imkanını yok ediyor. İmralı’da devreye konan mutlak tecridi devletin rutin baskı politikaları olarak görmek büyük yanılgıdır. Leyla Güven’in onurlu direnişini anlamak, bu tarihi yanılgıya düşmemektir.  Bugün mutlak tecrit Ortadoğu’da ve Türkiye’de barış imkânlarını yok etmek için devrededir. Çünkü zalim iktidarlar, koltuklarını kaybetmemek için barışı değil, savaşı seçiyorlar. Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Süryani halklar umurlarında bile değil, halkları birbirine kırdırmak, bunu yapabilmek için de Sayın Öcalan’ın sesini kesmek için durmadan hukuksuzluk yapmaya devam ediyorlar. Üzerimizdeki büyük sorumluluğun gereği olarak bizler, her an Leyla Güven’i ve büyük direnişini aklımızda tutarak, aynı inançla, aynı ruhla 31 Mart Yerel Yönetimler seçimlerine hazırlanacağız.
 
KÜRTLERİN ÖNÜNDE BÜYÜK BİR FIRSAT VAR
 
31 Mart seçimleri Kürtçeye yönelik baskılara karşı demokrasi referandumudur. 31 Mart seçimleri, Türkiye’de faşizme karşı, faşizmin halklara uyguladığı baskılara karşı, kayyumlara karşı, Kürtlere, tarihsel-kültürel değerlerine ve Kürtçeye yönelik baskılara karşı demokrasi referandumudur. Kürtlerin önünde büyük bir fırsat vardır. Kürdistani partiler ve yapılar ittifakı ile ortaya çıkan birlik iradesinin 31 Mart’ta onaylanması, Kürtleri tarihin en şanlı sayfalarına; AKP-MHP ittifakını ise tarihin kara kaplı sayfalarına yazdıracaktır.
 
TÜRKİYE HALKLARI İÇİN DEMOKRASİ REFERANDUMUDUR
 
Türkiye halkları için demokrasi referandumudur. 31 Mart’ta gerçekleşecek seçimler sadece Kürtler için değil, aynı zamanda tüm Türkiye halkları için de bir demokrasi referandumudur. Türkiye’de diktatörlüğe özenen bu zihniyetin son bulması için halkların birlikte karar vereceği bir seçimdir 31 Mart seçimi. Bu kadar da önemlidir ve tarihi bir öneme sahiptir. 
 
HDP BATIDA DA KİLİT PARTİ KONUMUNDADIR
 
Kürt halkı 31 Mart gününe az önce söylediğim gibi bir referandum günü olarak bakıyor. O gün kayyumla hesaplaşma günü olacak. O gün AKP-MHP ittifakıyla hesaplaşma günü olacak. Hangi partiden olursa, hangi düşünceden olursa olsun Kürt halkı faşizme karşı, kayyuma karşı yekvücut olmuş, özlenen ittifakını sağlamıştır. HDP, Batı’da da kilit parti konumundadır. Anketler geliyor önümüze görüyoruz. Her yerde ittifaklar başa baş. AKP ve CHP adayları Ankara ve İstanbul’da başa baş gidiyor. Bu seçimlerin kaderini belirleyecek olan parti HDP’dir. Halkımız bu tarihi süreçte rolünü her yerde oynayacak, AKP-MHP ittifakına, faşizme büyük bir darbe vuracaktır. 
 
31 MART SEÇİMLERİ
 
96 belediyemize kayyum atayan halkın iradesini yok sayan, vesayetçi, faşist anlayışa karşı 31 Mart bizim için bu anlayışı tarihin çöp sepetine süpürüp atma günüdür. Bu ülkede Kürtlerin olduğunu, Kürtlerin kendi seçtikleri ile kendilerini yönetme hakkı olduğunu, Kürtlerin kendilerini yöneterek bu baskıcı, sömürücü düzene son vereceğini ilan etme referandumudur 31 Mart seçimleri. 
 
BÜYÜK DERS VERECEĞİZ
 
31 Mart’ta sandığa gittiğimizde, pusulayı elimize aldığımızda Kürt sorunu devam etsin mi, etmesin mi sorusunun cevabını da vereceğiz. Savaş ve inkâr sürsün mü, sürmesin mi sorusunun cevabını vereceğiz. Her gün evimizden, aşımızdan çalan bu iktidarın ekonomide krize yol açan uygulamaları sürsün mü sürmesin mi sorusunun da cevabını vereceğiz. Anadilinde eğitime karşı olanlara sözümüzün olup olmadığını göstereceğiz.
AKP-MHP ittifakı işgal ile seçim gündemini birlikte işletiyor. Kan, barut kokusu ve baskı ile sandık iradesini teslim almaya çalışıyor. Yetmiyor, hayali seçmenlerle hırsızlık yapıyor. Bunların hepsine itirazlarımızı yaptık, yapmaya devam ediyoruz. 
 
Bizler iktidarın bu savaş çığırtkanlığına, halklar arasına bin yıllık düşmanlık tohumu ekmesine karşı her yerde direneceğiz. Bu direnişin bir yanı 31 Mart yerel seçimleridir. AKP-MHP ittifakını geriye püskürtmek için, savaş tamtamlarını ellerinden almak için 31 Mart’ta büyük bir ders vereceğiz.
 
BARIŞIN SAVUNULMASI BAŞARIMIZDAN GEÇİYOR
 
Mınbiç’te, Rojava’da, Suriye’de ve Ortadoğu’da barışın savunulması, buradan, 31 Mart seçimlerindeki başarımızdan geçiyor. Biz Amed’de, Şırnak’ta, Ağrı’da, İstanbul’da, Mersin’de başarılı oldukça, AKP-MHP ittifakı, Rojava’daki tehditlerinden vazgeçmek zorunda olacak. Her bir aday arkadaşımızın da bu ruhla çalışmalara yoğunlaşması gerekiyor.
 
KAZANIMLAR ENGELLENEMEYECEKTİR
 
Unutmayın yoldaşlarım, 21’inci yüzyıl aynı zamanda Kürt halkının yüzyılıdır. Kürt halkı tüm dünyada küresel güç gibi kavramların alt üst edilebileceğini gösteren bir halktır. Direnmenin tüm denklemleri alt üst edebileceğini bu yüzden gösterdi. Kürtler ile ilgili işgal, baskı, asimilasyon planı yapsa da, Kürtler öz gücün ve kendi kendini yönetmenin önemini gösterecektir. 
 
Güney Kürdistanı açlıkla tehdit edenler, Rojava’da katliam çağrısı yapanlar kaçınılmaz olarak kaybedecektir. Kürt halkının kazanımları engellenemeyecektir. Bunun için ödenmesi gereken bir bedel varsa, bu bedeli sakınmadan, kaçınmadan ödeyeceğimizi belirtmek isteriz. 
 
AKP-MHP İTTİFAKINI ÇÖP SEPETİNE ATACAĞIZ
 
Elbette kazanımlar bu coğrafyada bedeller ile elde ediliyor. Kürt halkı ve dostları yeteri kadar bedel ödedi. Artık dediğimiz gibi kazanma vaktidir. Ortadoğu halklarının ve Türkiye halklarının kazanma zamanıdır. İmralı’da mutlak tecrit koşullarında direnen Sayın Abdullah Öcalan’ın sözleri buradan tekrarlamak istiyorum: “Zamanın ruhunu okuyamayanlar, tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler, uçuruma sürüklenirler.” Bu kirli ittifak ne zamanın ruhunu okuyabildi ne de suyun akışını anlayabildi. Bu sebeple AKP-MHP ittifakını 31 Mart’ta tarihin çöp sepetine atacağız.
 
SEÇİMLERDE KRAL ÇIPLAK DİYECEĞİZ
 
Bizler, 31 Mart’ta başaracağız ve Türkiye’de tek adam rejimi meşruiyet ararken, biz ‘kral çıplak’ diyeceğiz. AKP-MHP ittifakının bütün yetkileri Saray’da toplamasına karşı, bizler yerel demokrasi anlayışımızla yetkiyi mahallelere, sokaklara taşıyacağız. Eşbaşkanlık sistemini güçlü bir şekilde oluşturduk. Bu seçimlerle bir kez daha kadın temsiliyetini en üst düzeyde sağlamış olacağız. Bizim adaylarımız Saray’ın kirlenmiş koridorlarında tepeden belirlenmedi, halk kendi adayını kendi belirledi. HDP’nin adayları bir yerlerden atanıyor diyen kirli zihniyete sormak gerekiyor. 
 
ADAYLARIMIZ DEMOKRASİ KAHRAMANLARIDIR
 
Bizim adaylarımız ortada, işte halk, işte irade! Ranta bulaşmış değil, hizmet aşkıyla yanıp tutuşan adaylarla büyük güne hazırlanıyoruz!  Halk yoklamasından önce aday belirlemek için halkımızın kapısını çaldık. Kapı kapı dolaştı arkadaşlarımız. Her bir güzel kentimize, halkımıza layık adaylarımızı belirledik. Her bir adayımız, hayatını demokrasi mücadelesine adamış, halkına hizmet etmek için, iradesine sahip çıkmak için elini değil, gövdesini taşın altına koymuş özgürlük için tutuşan demokrasi kahramanlarıdır. Ben daha şimdiden demokrasi kahramanı arkadaşlarımızı gösterecekleri emek için tebrik ediyor, hepsine sonsuz başarılar diliyorum.
 
Elbette bu seçim sonucunda kazandığımız belediyeler ile biricik olan halkımıza hizmet de edeceğiz. Hem de sevgi ile, aşk ile, bedel ödeyenlerin öğrettikleri ile, emek ile, güzellik ile hizmet edeceğiz. Yaptığımız her bir proje ile örnek belediyeler oluşturacağız. Geçmişten çıkarmamız gereken bir ders varsa dersimizi de çıkararak hizmet edeceğiz.
 
Kendi ürettiklerimizi şehirlerimiz için kullanarak hizmet üreteceğiz. Üreten biz yöneten de biz olacağız. Tarihimize dokunulmaması için, çocuklarımıza, şehirlerimizi miras bırakmak için çabalayacağız. Dayanışma ve örgütlenme ağlarını kurarak tüm dünyaya demokrasi vahasının ne olduğunu göstereceğiz.
 
RADİKAL DEMOKRASİ
 
Radikal demokrasi ilkemizi yerel yönetimlere işliyoruz. Bizim için radikal demokrasi, halkın tüm karar alma süreçlerine doğrudan dahil olmasıdır. Bizim için radikal demokrasi, halkın kendi kararlarını kendisinin doğrudan alabilmesidir. Bu seçimler kayyum zihniyetine karşı radikal demokrasi anlayışımızın zaferi olarak tarihe geçecektir. 
 
Bugünden itibaren çok yönlü çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bir yandan adaylarımızı en demokratik yöntemlerle seçtirmeye çalışacağız. Diğer yandan seçim güvenliğini en etkin şekilde sağlamak için genel merkezimiz ve il-ilçe başkanlıklarımızla, üyelerimizle hilelere aman vermeyeceğiz. 
 
BİZE AİT OLANI ALMAYA GELİYORUZ
 
Öte yandan yüz yıllık geçmişle yüzleşme ve Ortadoğu’nun yüzyıllık geleceğinin barış içerisinde yaşanmasının manifestosu olarak yazılan Seçim Bildirgemizi nihayete erdireceğiz. Son olarak ise en sevdiğimiz yerde olacağız: Sokaklarda, halkımızın yanında olacağız…
 
Sokaklarda halkımızla buluşacağız, dertleri ile dertleneceğiz; neşelerine ortak olacağız. Geçmişteki hatalarımızdan dersler çıkartarak halkımızın sorunlarını çözmeye talip olacağız. Yönetimi kayyumlardan alıp halkımıza vereceğiz. Batı’da AKP-MHP ittifakını tarihin en büyük yenilgisine uğratacağız. Bize ait olanı almaya geliyoruz. Alacağız da. 
 
Sözlerime son verirken, başta Leyla Güven olmak üzere cezaevlerindeki tüm yoldaşlarımı selamlıyorum. Gültan ve Fırat başkanları da buradan selamlıyorum. Amed’i ve tüm kentleri kayyumun ve Saray’ın elinden mutlaka alacağımızın sözünü de buradan tüm yoldaşlarıma vermek istiyorum. Bizler tarihe değer verenleriz, özgürlük için yanıp tutuşanlarız, adalet ve eşitlik için yan yana mücadele edenleriz. Yarınları kurmak için, geçmişin takipçisi, şimdinin emekçileriyiz.  
 
BİZLER YAŞAMI KURANLARIZ
 
Bizler suyuz, dereyiz, ağacız, dağız, ırmağız, patikayız, cadde ve sokağız, yankıyız, zılgıtız, müziğiz, kadınız, genciz, velhasıl yaşamı kuranlarız… 
 
Bizler irade gaspına, hafızasızlaştırmaya, kimliksizleştirmeye, talana, yolsuzluğa, merkezi dayatmalara ve kırım kültürüne karşı teslim olmayıp, demokrasiye cesaret edenleriz...  
 
Bizler ekmeğimizi, emeğimizi, davamızı, inançlarımızı, onurumuzu, sanatımızı, köylerimizi, pazarımızı, bahçemizi, sözümüzü, özümüzü, aşkımızı,  Başûr, Bakur, Rojhilat ve Rojava'mızı savunmaya devam edeceğiz. Onların hepsi bizimdir. 
 
YOLA YA ME YE DİYEREK ÇIKIYORUZ
 
Bundan dolayı YA ME YE diyoruz.... Yola YA ME YE diyerek çıkıyoruz... Diyoruz ki zulme karşı direniş YA ME YE, barış YA ME YE, kent YA ME YE, gelecek YA ME YE, özgürlük YA ME YE… Tecridi de kıracağız, kentlerimizi de biz yöneteceğiz. Dost ve düşman bilsin ki biz kazanacağız mutlaka kazanacağız. Hepimizin yolu açık olsun, serkeftin hevalno.”
 
SİNEVİZYON GÖSTERİMİ
 
Konuşmanın ardından 2012 yılında ve 2016 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemlerine ilişkin Kürt siyasetçilerinin yaptığı açıklamalar, yapılan eylem ve etkinliklerden derlenen görüntülerden oluşan sinevizyon gösterimi yapıldı. 
 
Ardından HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, kent belediye eşbaşkanları ve Diyarbakır ilçelerinin adaylarını tanıttı. Bir bir sahneye davet edilen adaylar daha sonra toplu fotoğraf çektirdi.