Düğün konvoyuna Türk bayrağı astırılması Meclis gündeminde

img
DİYARBAKIR - HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Diyarbakır’da özel hareket polislerinin düğün konvoyunu durdurduktan sonra GBT taraması yapması ve araçlara Türk bayrağı astırıp araç sürücülerini tehdit etmesi olayını Meclis gündemine taşıdı. 
 
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinden Hani’ye düğün konvoyu halinde giden araçlara yeşil, sarı, kırmızı flamalar asıldığı ve bu renklerin yasaklı olduğu gerekçesiyle polisler tarafından araç konvoyu durdurulduktan sonra Genel Bilgi Taraması (GBT) yapılmış ve düğün sahiplerinden bir kişi gözaltına alınmıştı. 
 
Düğün sonrasında Hani’den Kulp’a dönen konvoy, özel hareket polisleri tarafından tekrar durdurularak ve araçlara Türk bayrakları astırılmıştı. Polisler, “Bunları Kulp’a kadar araçlarınıza asacaksınız, indirmeyeceksiniz” diyerek yapılmadığı takdirde araç sürücülerini gözaltına alınmakla tehdit edilmişlerdi. 
 
Konvoyda bulunan yurttaşların, durumu sosyal medya hesapları üzerinden paylaşmaları üzerine olay ortaya çıkmıştı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, konuyu Meclis’e taşıdı. 
 
HDP’li Güzel, yanıtlaması istemiyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya şu soruları yöneltti: 
 
“* Kürt toplumunun geleneksel ve kültürel renkleri olan yeşil, sarı, kırmızı renklerinin yasaklı olduğu doğru mudur? Renkleri yasaklamanın hukuki ve politik bir gerekçesi olabilir mi? Herhangi bir renk herhangi bir gerekçeye dayandırılarak yasaklanabilir mi?
 
* Anayasaya da aykırı bir şekilde söz konusu renklerin fiilen yasaklanması, toplumsal değerlere saygısızlık değil midir?
 
* Arabalara zorla Türk bayrağı astırmaya çalışmak hangi yaptırımın bir ürünüdür? Bayrak asmak ya da astırmak gibi herhangi bir zorunlu kanun maddesi ya da toplumsal norm yok iken bunun zorla yaptırılmaya çalışılması ve yurttaşların tehdit edilmesi suç değil midir? 
 
* Düğün basıp GBT yapmak ve ortada suç teşkil edecek herhangi bir olay yokken düğün sahiplerine suçlu muamelesi yapıp gözaltına almak hukuki bir işlem midir?
 
* Bu suçu uygulayan polisler ve emri veren yetkililer için herhangi bir işlem başlatmayı düşünüyor musunuz?”