Kurtulan: Leyla Güven toplumsal bir duyarlılığı inşa etti

img
ANKARA- HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, açlık grevinin 19'uncu gününde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'in toplumsal bir duyarlılığı inşa ettiğini belirterek, "Türkiye açısından hayati bir mevzu için açlık grevine girdi" dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Meclis'te gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Kurtulan, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çekmek amacıyla açlık grevine giren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkari milletvekilleri Leyla Güven'in açlık grevinin 19'uncu gününde olduğunu hatırlattı. Kurtulan, Güven'in eyleminin hem kadınların hem de HDP'nin gündeminde olduğunu belirterek, Güven'in tutukluluğunun anayasaya aykırı olduğunu söyledi. 
 
'HAYATİ BİR MEVZU’
 
Kurtulan, şöyle devam etti: "Leyla Güven arkadaşımız 19 gündür açlık grevinde. Sağlığı ciddiyetini koruyor. Leyla Güven, Türkiye açısından hayati bir mevzu için açlık grevine girdi. Leyla Güven, toplumsal bir duyarlılığı inşa etmiştir. Bu toplumsal duyarlılık, Türkiye'nin barışını, kardeşçe yaşamı, adaleti tehdit eden, şuan herkesin eleştirdiği birçok soruna kaynaklık eden duruma dikkat çekmek için bir açlık grevine girmiştir. Bu da İmralı'da Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrittir. Bu tecridin başlamasıyla birlikte aslında Türkiye'nin gidişatı baş aşağı doğru hızlıca kaymaya başlamıştır. Leyla Güven'de bu gerçekten hareket ederek 19 gündür açlık grevini sürdürüyor. Talebi Sayın Öcalan'ın avukatlarıyla görüşülmesi, tecridin kaldırılmasıdır. Meclis Başkanı’nın bu konuda sorumluluk almasını istiyoruz. Meclisin kendi üyesine sahip çıkması ve sorumluluk almasını talep ediyoruz. Leyla Güven haklıdır, tecrit kaldırılmalıdır."
 
'AİHM KARARINA DERHAL UYMALIDIR'
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş hakkında verdiği tahliye kararına da değinen Kurtulan, Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerektiğini dile getirdi. Kurtulan, "AİHM’in bu kararına istinaden Türkiye'nin Selahattin Demirtaş'ı derhal serbest bırakması gerekirken, hala tutukluluğu devam ediyor. Adalet Bakanı ilk etapta yaptığı açıklamada AİHM'in iç hukukun bir devamı olduğunu söylemişti. Arada bir de olsa bazen doğru sözler söylüyor. Bu çok doğru bir yaklaşım. AİHM kararı Türkiye'de bağlayıcılığı var, iç hukukla bağlantılıdır. Üstelik Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 46'ncı maddesinde bu kararın bağlayıcılığını da ima eder ve tartışmaya yer olmadığını söyler. Dolayısıyla Türkiye'nin yeni bir hak ihlali durumuna mahal vermeden bu durumu bir an önce gidermesi ve AİHM'in özellikle 18'inci maddesinden bu durumu görüşüyor olması sadece Selahattin Demirtaş'ın hak ve özgürlüklerinin kısıtlaması değil aslında Türkiye'de demokrasi sorunun büyük bir kısıtlık ve tehlike altında olduğunu da ima etmiştir. Bu kararın diğer tutuklu milletvekili arkadaşlarımız için de emsal teşkil etmesi gerektiğini ifade ediyorum" dedi. 
 
'BÜTÇE AKP YANDAŞLARININ ELİNİ RAHATLATIYOR'
 
Kurtulan, Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçen 2019 Merkezi Yönetim Bütçesi'ne de değindi. Kurtulan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütçe görüşmelerinde toplumun, kamuoyunun önüne gelen bütçenin biraz daha ekonomik krizi gören bir yerden plan ve projeler görmek isterdik. Ne yazık ki bunu göremedik. Bu bütçede daha çok kaynakların istihdama, demokrasiye aktarması beklenirken daha çok yoksulun yoksullaştığı, zenginin zenginleştiğini gördük. Bu bütçe barışı, demokrasiyi, kadını, çevreyi, öğrenciyi, emekliyi, işçiyi görmeyen bir yerden yapılmıştır. Çok yoğun bir muhalefetimiz söz konusu oldu. Özellikle demokrasiye ilişkin taleplerimiz bakanların sert yaklaşımlarına tehditlerine neden de oldu. Ancak Genel Kurul'un gündemine geldiğinde de bu bütçenin aslında Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bir bütçe değil, AKP yandaşlarının elini rahatlatacak bir bütçe olduğu üzerinde durarak, en güçlü şekilde muhalefetimizi sürdüreceğiz." 
 
'GÖZ ALTILARLA YILMAYACAĞIZ'
 
AKP ve MHP ittifakının şer ittifakı olduğunu ifade eden Kurtulan, "Bu ittifak şer ittifakı olarak değerlendirmek, savaşa dayanan bir ittifak olduğunu belirtmek gerekiyor. Zaten Devlet Bahçeli'de kendisi de bu sistemin mimarisinde 'bizim emeğimiz var, hakkımız var' demişti. Muhtemeldendir ki bunu karında da pay sahibi olmak için yoğun pazarlıklar sonucunda seçim ittifakına girdiler ve hemen sonrası seçim çalışmaları olarak bu sabahta Ankara, İzmir ve Diyarbakır başta olmak üzere birçok yerde gözaltılar oldu. Bunun seçim çalışması kapsamında AKP ve MHP'nin ele aldığını söylemiştik zaten. HDP'nin yılmadığını yılmayacağını, biat etmeyeceğini, HDP'nin diz çökmeyeceğini bir kez daha dile getirmek gerekiyor" diye belirtti. 
 
'KADINLARIN HAYKIRIŞI DERS OLDU'
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü eylemlerinde kadınlara dönük polis şiddetini de kınayan Kurtulan, şunları dile getirdi: "Türkiye yine bir haksızlığa, hukuksuzluğa, şiddete tanıklık etti dün. Aslında kadınlar bu eylem ve etkinlikleri bir haftaya yayarak kutlamalarını yapıyorlar. Hem 25 Kasım'ı anıyorlar hem de mücadele kararlılığı ortaya koyarlar. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Bu dönemde bu şekilde yapıldı. Tam da bu eylem ve etkinliklerin başladığı haftaya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ını kadınlarla bir buluşması oldu. AKP'nin kadın politikalarını dile getiren çok geri bir yerden yaklaşan, kadını anatomisine, fizyolojisine göre erkekle eşit olmadığını savunan bir yerden yaklaştı. Kadınların sokaklarda şiddete maruz kalmasının sinyalini verdi. Dünde gördüğümüz gibi kadınlar polisin şiddetine maruz kaldı ve kadınlar bir kez daha 'korkmuyoruz, susmayacağız ve biat etmeyeceğiz' şeklindeki haykırışı onlara da ders oldu." 
 
'SEÇİMLERDE AKP'YE CEVABINI VERECEĞİZ'
 
AKP'nin açıkladığı 40 belediye başkan adayı içerisinde sadece bir kadın adayın olduğuna da dikkat çeken Kurtulan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu zihniyetinin yerel yönetim kademelerinde de kadını da görmeyen bir yerden oldu. 40 belediye başkan adayından sadece bir kadın gösterdi. Çok ilginçtir, Erdoğan kayyum olarak atadığı iki belediye başkan adayını da yine kayyumlardan gösterdi. Erdoğan 'daha çok yolsuzluk yapın, halk iradesini gasp edin' şeklinde direktif verdi. Ne yaparlarsa yapsınlar HDP tüm bu baskılara rağmen, bu yok saymaya rağmen çok daha güçlü bir şekilde bu seçimde de ve mücadele alanlarında da AKP'ye cevabını verecektir."