Erdoğan: FETÖ sebep değil sonuçtur

img
ANKARA- AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, “FETÖ bir sebep değil, arızi bir sistemin ürettiği sonuçtur. Bunun devlet ve topluma nüfuz etme olayı ise yeni değil eskidir” dedi.
 
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 35. İl Müftüleri Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan,  15 Temmuz “darbe girişimine” dair özeleştiri verdiklerini savunarak, “FETÖ ihanet çetesinin 40 yıl boyunca devlet ve toplum yapımıza sirayet edebilmesi bu noktada bazı eksikliklerin olduğunu gösteriyor. Bu örgütün oluşturduğu tehdidin uzun yıllar farkına varılamaması, hepimizin üzerinde hassasiyetle düşünmesi gereken bir husustur” dedi.
 
‘FETÖ SEBEP DEĞİL BİR SONUÇTUR’
 
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “FETÖ, milleti ile kavgalı, vatandaşına tepeden bakan, kendi insanını ötekileştiren çarpık sistemin neden olduğu bir hastalıktır. FETÖ bir sebep değil, arızi bir sistemin ürettiği sonuçtur. Bunun devlet ve topluma nüfuz etme olayı ise yeni değil eskidir. FETÖ, 1970’lerin ortalarında bünyeye girmiş, 40 yıl boyunca da o bünyede sinsi şekilde büyümüş, palazlanmış, vücudun farklı organlarına bulaşmış habis bir urdur. Örgüt, 40 yıllık serencamı içerisinde en güçlü desteği 80 darbesiyle, 28 Şubat müdahalesinin faillerinden görmüştür.”
 
‘SAZLI DANSLI PROGRAM YAPANLARA KALIYOR’
 
“Ehliyet ve liyakat sahibi din görevlilerimizin ön plana çıkmadıklarında neler olduğunu görüp yaşadık” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Gerçek anlamda mücadele sadece bizim dönemimizde yapılmıştır ama şunu söyleyeyim biz de geç kaldık. Bu geç kalışın bedelini de ödedik. 7 Şubat MİT kriziyle hayata geçen önlemler FETÖ’nün bünyede yayılmasına engel olmuştur. Dershanelerin kapatılmasına karşı cevabı 17-25 Aralık operasyonu ile vermiştir. Şayet 17-25 Aralık girişimi sonrası ana muhalefetin engellemelerine rağmen yürüttüğümüz mücadele olmasaydı, emin olun 15 Temmuz’un sonuçları çok daha farklı olurdu. Tüm çabalarımıza rağmen tehlikenin atlatıldığını söyleyemeyiz. Bizim hocalarımız instiyatif almadığı zaman hurafeci cahillere, televizyonlarda sazlı danslı program yapan soytarılara kalıyor. Yaşadıklarımızdan ders çıkartarak, muhasebe ve murakabemizi yaparak bir daha böyle acı hadiseler yaşamamak için gereken her türlü önlemi almayı sürdüreceğiz. “