Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa İl Örgütü 2'nci Olağanüstü Kongresi’ni Şehitlik Çamlık Düğün Salonu'nda gerçekleştirdi. Kongreye, Eş Genel Başkan Sezai Temelli, Urfa Milletvekilleri Ayşe Sürücü, Ömer Öcalan, Nimetullah Erdoğmuş, Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, Hakkari Milletvekili Sait Dede, Şenyaşar ailesinden Emine Şenyaşar, sürgünde yaşamını yitiren İbrahim Ayhan'ın ailesi, Gazeteci Rohat Aktaş'ın ailesi, Yaşam Evi Kadın Derneği, EMEP, İHD, KESK,CHP,TMMOB, 78'ler Derneği ve çok sayıda yurttaş katıldı. Kadınların yerel kıyafetlerle katıldığı kongre salonuna "Siyasi soykırımlara boyun eğmeyeceğiz", "Şenyaşar ailesi ve devrim şehitleri ölümsüzdür", "Jin Jîyan Azadî", "Eme Tecrite Bişkînîn, Faşizme Hilweşinin" pankartları ve HDP'li İbrahim Ayhan ile eski Halkın Demokrasi Partisi'nin (HADEP) PM üyesi ve Urfa İl Başkanlığı yaptığı sırada öldürülen Muhsin Melik'in fotoğrafları asıldı. 

 

'BU HALKIN BİR HAREKETİ, BİRDE ÖNDERİ VAR'

 

Yerel sanatçı Hozan Serwan'ın ezgilerinden sonra başlayan kongre, saygı duruşu ardından konuşmalarla sürdü. İlk olarak konuşan HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Türkiye'de kaos yaşandığını, her gün gençlerin toprağa düştüğünü hatırlatarak, tek çözümün İmralı'da PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen tecridin kaldırılması olduğunu ifade etti. 

 

Sürücü'den sonra kent milletvekili Ömer Öcalan konuştu. Şer ittifakına karşı onur mücadelesi verdiklerini dile getiren Öcalan, "Bunlara karşı Kürt halkı ve dostları mücadele ediyor. Bizi tanımamışlar. Bu halkın bir hareketi ve önderi vardır. Tanıyana kadar mücadele devam edecektir" dedi. Daha sonra söz alan kent milletvekili Nimetullah Erdoğmuş da, İsevi, Musevi ve İslam'ın özgürlüğü, adaleti, hakkı emrettiğini dile getirdi. 

 

'URFA BAŞLANGIÇTIR'

 

Daha sonra söz alan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Urfa'yı önümüzdeki süreçte bu ceberut zihniyetten hep birlikte kurtaracaklarını söyledi. Temelli, "Urfa bir başlangıçtır. Urfa bir gelecektir. İşte o geleceğe sahip çıkmak için buradayız, halkın içindeyiz. Halkla birlikte mücadele edeceğiz. Bu bereketli topraklara ne ekerseniz onu biçerseniz. Biz bu topraklara barış ekeceğiz. Barış biçeceğiz. Bu ülke adaletini, vicdanını kaybetti. Bu iktidar bu ülkenin mahkeme salonlarından adaleti çıkardı. Bir otoriter rejim, bir tek adam rejimi kuruyorlar. Bunca adaletsizlik varken buna karşı bir direniş de var olacaktır. İşte HDP budur" diye belirtti. 

 

'BRUNSON PAZALIĞI ŞİDDETTİR'

 

Rahip Brunson'un serbest bırakılmasına değinen Temelli, "Bu pazarlık ayrı bir şiddet, ayrı bir adaletsizliktir. Kime ne ceza verileceğinin kararı saraydan geliyor. 'Rahibi gözaltına alın' diyor alıyorlar, 'tutuklayın' diyor tutukluyorlar, 'bırakın' diyor bırakıyorlar. Bu mudur adalet. Kimsenin ne huzuru kaldı ne de yarına güvenle bakacak bakışı kaldı. Bu ülkenin umudunu çaldılar. HDP oldukça bu umut yükselecek. Biz tüm bunların karşısında umudun partisi olarak yolumuza devam edeceğiz" dedi. 

 

'ÜLKEYE UYGULANAN TECRİTTİR'

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride de değinen Temelli, "Bu tecrit bitene kadar, Sayın Öcalan özgür kalana kadar bu mücadele sürecek. Tecrit bütün ülkeye uygulanan bir tecrittir. Bu tecrit bu ülkede barış ve çözüm bekleyen halklara karşı uygulanan bir tecrittir" diye konuştu. 

 

'ADALET ŞENYAŞAR'IN GÖZÜNDE'

 

"Mahkemelerden adaleti kovdular. Adalet mi arıyorsunuz? İşte adalet İbrahim Ayhan'ın annesinin gözlerinde. Emine Şenyaşar'ın gözlerinde" diyen Temelli, şöyle devam etti: "Suruç'ta valinin gözü ününde katliam yaşandı. Kimse gözaltına alınmadı. Suçlular sokaklarda. Ellerinde silahla dolaşıyor. İçişleri Bakanı da seyrediyor. Çünkü İçişleri Bakanı HDP'ye saldırıyor. Bakın yine saldırdılar. Diyarbakır'da 141 arkadaşımız yerlere yatırılarak gözaltına alındı. Bugün içerdeki binlerce arkadaşımız uydurulmuş fezlekelerle içeride. Amed il eşbaşkanımız dahil 25 kişi tutuklandı. Aslında onların hiç birinin suçu yoktu. Ancak onların bir sevdası vardı." 

 

'MERKEZ BAKNKASI BAŞKANI ZABITA MÜDÜRÜ OLSUN!

 

Lice ilçesinde yaptığı ziyaretine ilişkin de konuşan Temelli, şunları ifade etti: "Süreklileştirilen bir abluka var. Hareketli abluka birlikleri var. 10 gün bir köyde, 10 gün diğer köydeler. İnsanlara yaşam alanı bırakmıyorlar. Tek nedeni ise Lice'nin iradesidir, onurudur. Bunca zulüm neden? Çünkü iktidar ayakta kalabilmek için bu düşmanlaştırıcı politikalarına devam etmekte. Bir savaş ortamı varmış gibi hareket ediliyor, aksi taktirde ayakta kalamayacaklarını biliyorlar. Ülkede çiftçiler, işçiler, esnaflar isyan ediyor. Kriz ağırlaşarak devam ediyor. Her gün aşımızdan çalıyor. Bu krizin tek müsebbibi bu iktidardır, ama dış mihraklar diyorlar. Bu krizden en fazla etkilenen kentlerden biri de Urfa. İşsizlik oranı yüzde 30'a çıkmış. Çiftçi elektrik bulamıyor, gübre mazota yapılan zamlar çiftçiyi üretemez duruma getirmiş. Zabıta ile çözüm arıyorlar. Önerim var onlara, Merkez Bankası'nın Başkanını zabıtanın başına getir. Krizle böyle mücadele et. Bu ülkenin kaynakları Erdoğan'ın ailesi için çar çur ediliyor. Nereye gitse oraya saray yapılıyor." 

 

'KAYYUMLARI SÜPÜRECEĞİZ'

 

Yerel seçimlere gidildiğine dikkat çeken Temelli, şunları söyledi: "Bütçe hakkımızı istiyoruz. Bütçe hakkımıza sahip çıkmalıyız. Ancak onların israfını böyle durdurabiliriz. Birlikte, tabanla örgütlenerek geleceğe sahip çıkacağız. Önümüzde yerel seçimler var. Hep birlikte yan yana gelerek faşizme karşı omuz omuza vererek kayyımların hepsini bu coğrafyadan süpürüp atacağız. Bunu biliyorlar, korkuyorlar. Geceleri kabus görüyorlar. Sizler onların kabusu oldunuz." 

 

Temelli konuşmasını Yılmaz Güney'in "Dost ve düşman bilsin ki kazanacağız mutlaka kazanacağız" sözleri ile tamamladı. 

 

Konuşmalardan sonra kongre faaliyet ve mali rapor okunmasıyla devam etti. Daha sonra 555 delegenin oy kullandığı seçimde Aliye Kızıldamar ve İbrahim Halil Akbaş il eşbaşkanı seçildi.