Aydeniz: Yeni kabine aile şirketi ve savaş kabinesidir

img

DİYARBAKIR - Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk kabinesinin sermaye odaklı “Aile şirketi”ne benzeten HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, “Bu kabine Türkiye halklarına veya devlete hizmet eden değil, saraya ve savaşa hizmet eden bir kabinedir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş ile birlikte oluşturulan yeni kabine hükümetin son üç yılda sürdürdüğü çatışma ve kutuplaştırma ortamının sürdüreceği şeklinde değerlendiriliyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, “savaş kabinesi” değerlendirmesinde bulundu. 
 
‘SERMAYE GÜDÜMLÜ KABİNE’
 
Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk kabinesinin sermaye odaklı “Aile şirketi” olduğunu ifade eden Aydeniz, “Bu kabine Türkiye halklarına veya devlete hizmet eden değil, saraya ve savaşa hizmet eden bir kabinedir. Halkların geleceğinin gözetildiği ve demokratikleşmenin esas alındığı bir kabine değil, tamamen şirketleştirilen ve sermaye güdümlü bir kabinedir” dedi. Kabinenin deklare edilmesiyle dövizde yaşanan hareketliliğe işaret eden Aydeniz, “Hem dış politikada hem iç politikada artık bu iktidara güven kalmadı” diye konuştu.
 
'DURUŞLARI ORTADA’
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın Milli Savunma Bakanı olarak kabinede yer almasına dikkat çeken Aydeniz, “AKP-MHP faşizminin oluşturduğu ittifak, aslında başta Kürt düşmanlığı olmak üzere halklar, kadınlar ve insanlık düşmanlığı üzerine kuruldu. Bu iktidar Efrîn ve Kerkük başta olmak üzere Güney Kürdistan referandumuna karşı tavırları, Kürtlerin kazanımlarına yönelik duruşlarını ortaya koyuyor. 15 Temmuz darbe girişiminde kimler tarafından yapıldığı, asıl sorumluların kim olduğu açığa çıkarılmadan birilerinin bu şekilde mükafatlandırılması, bakan olarak göreve getirilmeleri, bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğinin göstergesidir” diye belirtti. 
 
‘DİKTATÖRLÜĞÜN YASALLAŞMASI SİSTEMİDİR’
 
Roboski Katliamı’nın kararının alındığı toplantıya başkanlık yapan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler’in Genel Kurmay Başkanlığı’na atanmasına da değinen Aydeniz, şöyle devam etti: “Aslında Kürtlere bir kez daha düşmanlığının göstergesidir. 1990’lı yıllarda işlediği suçlarla bilinen Musa Çitil’in bu süreçte görevlendirilmesi de buna benzer bir örnektir. Sürekli dile getirdiğimiz diktatörlüğün resmileşmesi ve yasallaşması sistemidir. Türkiye halkları ve Kürtler için düşmanlığın katmerleşmesidir.”
 
Bölgede son yıllarda yaşanan yasak ve yıkım, TSK’nin Efrîn ve Kerkük’e yönelik saldırılarını anımsatan Aydeniz, “Şimdiye kadar nasıl halktan yana tavır aldıysak, bundan sonraki mücadelemizde savaş kabinesine karşı mücadele edeceğiz” dedi.