Temelli: Suruç’ta kral çıplak

img

DİYARBAKIR - HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Suruç’taki olayı, “Herkes 7 Haziran’dan 24 Haziran’a gelinen süreci çok iyi biliyor, artık kral çıplak” şeklinde değerlendirerek, AKP’nin provokasyonlarla milliyetçi kesimden oy devşirmeye çalıştığını söyledi. 

24 Haziran seçimlerine sayılı günler kalırken Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, AKP anket sonuçlarıyla kaybedeceğini anladığı için HDP’ye yönelik saldırılarını artırdığını belirterek, Suruç olayı, diğer provokasyonlar ve Kandil açıklamalarıyla milliyetçi kesimden oy devşirecek bir planlarının olduğunu kaydetti. Temelli, Urfa’nın Suruç ilçesinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumalarının esnafa ateş açması ve 4 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olay, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile hükümet yetkililerinin olaydan HDP’yi sorumlu tutması, Erdoğan’ın “Kandil operasyonu” hesaplarına ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın sorularını yanıtladı.  
 
24 Haziran seçimlerine sayılı günler kaldı. Kent kent dolaşıyorsunuz, kampanyanız nasıl gidiyor?
 
Çalışmalar çok iyi gidiyor. Planladığımız şekilde etkin bir şekilde geçiyor. Halk buluşmaları, mitingler ve birçok faaliyeti bir arada sürdürüyoruz. Hem eşbaşkanlar düzeyinde hem de adaylarımız ve parti teşkilatımız, çalışmalar sürdürüyor. En büyük coşku halkımızdan geliyor. Halkımızın çok istekli olduğu, seçim sürecine kendini kattığını görüyoruz. Bu bizi çok mutlu ediyor ve heyecanlandırıyor. Fakat bir de madalyonun öbür yüzü var. Bizim tüm çalışmalarımızı engellemeye çalışan bir iktidar, bir devlet var. Her türlü zorluğu çıkartıyor, her türlü provokasyonu hayata geçiriyor. HDP barajın altında kalsın diye topyekun bir faaliyet sürdürüyorlar. Madalyonun bir yüzünde çok güçlü, coşkulu ve istekli bir çalışma var. Öbür tarafta iktidarın ve devletin bize karşı bir faaliyeti var. Seçim HDP ile iktidar arasında geçiyor.
 
Bölgeyi ve batıyı değerlendirmek gerekirse neler söylemek istersiniz? 
 
Her yer çok güzel ancak dün Cizre mitingi muhteşemdi. Gerçekten o sıcağa rağmen inanılmaz bir kalabalık ve coşku vardı. Mitinge sayı olarak katılımın ötesinde sesiyle, duygusuyla insanlar katılım sağladı. Gençler ve kadınlar çok ciddi bir katılım gösterdi. Başlı başına çok görkemli bir miting oldu. Botan’a çok teşekkür etmek istiyorum.
 
Elinize ulaşan son anketler var mı, HDP’nin baraj altında kalma riski var mı?
 
Elimizde 10.6 olarak açıkladığımız anketten sonra yeni bir anket yok. HDP’nin baraj riskini oluşturan madalyonun öbür yüzü. İktidarın ve devletin bütün güçlerini kullanarak HDP’yi baraj altında bırakma çalışması var. Risk budur. Olağan koşullarda HDP’nin baraj riski olmaz. 1 Kasım ve 7 Haziran sonuçlarını biliyoruz. OHAL koşullarda seçime gidiyoruz, HDP’ye yönelik olağanüstü hal de mevcut. Bu olağanüstü hal çok daha baskıcı bir müdahaleye tekabül ediyor. Devletin sürekli olarak bütün kolluk güçleri, valisi, kaymakamı ve YSK ile HDP barajın altında kalsın diye hayata geçirilen müdahaleler bir risk oluşturuyor. Normal hallerde seçime gidilseydi, bunlar yaşanmazdı.
 
Seçime yaklaştıkça partinize dönük baskı ve engellemeler artıyor. Ve tüm bunlar 1 Kasım seçimleri öncesinde yaşananları hatırlatıyor. Bunlar anket sonuçlarının yansıması mı?
 
AKP’nin eline ulaşan anketler onu çok tedirgin hale getirdi. İlk turda seçimi alamıyor. Diğer yandan muhalefetin kendi içindeki demokrasi meselesiyle yan yana gelmesi ve belli bir anlayışın ortaya çıkması, tek adam rejimine karşı demokrasi tercihinde dil birliğinin ortaya çıkması AKP’yi çok tedirgin hale getiriyor. Anket sonuçlarına bakıldığında hem Cumhurbaşkanlığı’nı ilk turda alamıyor hem de meclis çoğunluğunu HDP parlamentoya girdiğinde kaybedeceğini anladı. Bu yüzde HDP’ye yönelik saldırı, nefret ve düşman söylemi arttı. Her gün HDP ile bir fiil uğraşan, başka anlatacağı hiç bir şey kalmayan bir Cumhurbaşkanı var. Bir de yanında yalan ve yanlış bilgiyi halkı aldatmak için kullanan bir kaç bakanı kalmış durumda.
 
 Suruç’ta yaşanan olay...
 
Suruç başlı başına bir provokasyon ve hızla aydınlatılması gerekiyor. Suruç’ta yaşananları orada yaşayan herkes biliyor. Kolluk güçleri de vali de biliyor. Çünkü vali de ordaymış, bunu da öğrendik. Her şey bu denli ortadayken, artık kral çıplak. AKP hangi provokasyonu devreye koyarsa koysun, artık 7 Haziran’dan 1 Kasım’a gittiğimiz süreçle karşı karşıya değiliz. AKP’nin iktidarını kurtarmak için elinde hiç bir argüman kalmadığını, yalan yanlış yönlendirmelerden başka bir şey kalmadığını herkes biliyor. AKP artık her şeyin ters döndüğünü biliyor, onun etkisiyle yalan yanlış açıklamalar yapıyorlar. Sıkışmış bir iktidarın buradan oy devşirmeye çalışması dışında bir şey değil.
 
Erdoğan miting meydanlarında ve her açıklamasında HDP’yi ve Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’ı hedef alıyor. Sürekli Kobanê eylemleri üzerinden hedef alınan Demirtaş, şimdi de Suruç’ta yaşanan olay üzerinden İnce’nin kendisini ziyaret etmesiyle gündeme getiriliyor. Neden? 
 
 
Kobanê meselesini bütün ayrıntılarıyla anlattık. Hatta Selahattin Demirtaş mahkemesinde bu konuyu ayrıntılarıyla anlattı ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesini istedi, mahkeme kabul etmedi. Kobanê meselesi ile ilgili partimiz 12 kez araştırma önergesi verdi. 12’si de AKP’nin oylarıyla ret edildi. Orada ölen 53 kişinin şu partiden bu görüşten diye ayırt etmeksizin, bu konu araştırılsın istiyoruz. Kobanê olayları da büyük bir provokasyondu. İnsanlar öldükten sonra bunları ayırt etmek başlı başına ahlaki bir sorun. Suruç’ta insanlar öldükten sonra hepsini yitirdiğimizi ve hepsi için kim suçluysa araştırılsın istiyoruz. Bir kısmına rahmet okuyorlar, bir kısmına okumuyorlar. Bu olay nasıl olduysa, bütün teferruatıyla aydınlatılması gerekiyor. Ancak olayı aynı anlayış ile örtbas etmeye çalışan, bizi suçlayan, yaşananları farklı anlatan bir durumla karşı karşıyayız. Araştırılsın.
 
Dünyanın neresinde görüldü; seçim çalışması yaparken bir sürü silahlı adamla dolaşmak. Bunlar kim? Belli değil, kimse sormuyor. Bize oy vermeyene baskı mı yapalım? Herkesin bir iradesi var. Bu oyunun arkasında kim var? Kobanê’de, Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi de aynı. Oysa Ceylanpınar’da olayın faili olarak yakalananlar, daha sonra beraat ettiler. Bütün bu sinsiliğe baktığınızda, 24 Haziran’da Türkiye bu zihniyetten kurtulacak.
 
HDP demokratik siyaset içerisinde olan bir parti. Fakat hangi olay olursa olsun HDP’yi suçluyorlar. Bunu kamuoyuna anlatacak, insanlar HDP’ye oy vermeyecek ve o da amaçladığı HDP’ye gidecek olan 80 milletvekilini alarak meclise girecek. Bütün ülke HDP’yi tanıyor. Biz kurulduğumuz günden bu yana demokrasi, demokratik anayasa demişiz. Hiç bir provokasyonda olmadığımız gibi, söyledikleri hiç bir şeyin karşılığı yoktur. HDP şeffaf bir partidir. Devletin bütün organları elinde, istihbaratı, polisi, jandarması bize karşı çalışıyorlar. Bizim söyledikleriyle bir alakamız olsa, biz burada olabilir miyiz? Sürekli halkı aldatmaya ve yöneltmeye çalışan, bunu da nefret ve düşmanlıkla yapan bir cumhurbaşkanı var karşımızda. Herkes artık 7 Haziran’dan 24 Haziran’a gelinen süreci çok iyi biliyor. Kral çıplak.
 
Seçim tarihi yaklaştıkça provokasyon ihtimalleri artıyor. Seçmene provokasyonlara karşı bir çağrınız var mı?
 
Bugüne gelmeden çok önceden böyle bir süreci yaşayacağımızı bilerek herkese sağduyu çağrısında bulunduk. Bu zihniyet seçimleri alamayacağını anladığı andan itibaren halkı karşı karşıya getirmek için çeşitli provokasyonlara başvurabileceğini söyledik. Herkes buna dikkat etmeli. Madem demokratik siyaset yapıyoruz, mücadelemizin en uğrak duraklarından biri seçimler. O zaman biz bu demokratik hakkımızı kullanmak için sandıklara sahip çıkacağız ve bunu demokratik siyaset içinde yapmaya devam edeceğiz. Bizi bu tuzaklara çekmek isteyenler olabilir, bunlara asla izin vermeyeceğiz. Suruç’ta yaşanan budur. Ama Suruç halkı dik durmuştur, saldırıya karşı provokasyona gelmemiştir. Ama yitirdiklerine sahip çıkmış ve asla taviz vermemiştir. 
 
Seçime bir hafta kala Erdoğan’ın “Kandil operasyonu” açıklamamaları artarak sürüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
Her şeyden medet umuyor. O kadar aciz ve zor durumdalar ki; insanların milliyetçi hezeyanlarını yükseltecek ve oradan oy devşirecek bir planları var. Suruç olayı da, diğer provokasyonlar da, Kandil açıklamaları da böyledir. Kandil’de tam bir seçim yatırımı olduğunu söyledik, sadece biz değil herkes söyledi. Tam seçim için yapılan ve oradan bir başarı bekleyen, bu başarıyı oya çevirmeyi bekleyen bir akıl var. Hiçbir inandırıcılığı yok, karşılığı yok. Sadece HDP değil, tüm muhalefet partilerini bu çok net ifade ettiler.
 
MA / Özgür Paksoy