Alper Taş: Afrin’e girmekle Türkiye büyük bir çatışmanın içerisine giriyor

img

İSTANBUL – ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, “Mezhepçi, fetihçi, kızıl elmacı şeklinde yürütülen dış politika ve bunun savaş olarak yansıması içeriyi de teslim alma politikası olarak yürütülüyor. Afrin’e girmek Türkiye’nin güvenliğini sağlama almaz tersine Türkiye büyük bir çatışmanın içerisine giriyor” dedi. 

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, ÖDP’nin hafta sonu gerçekleştirdiği genel kurulu, AKP-MHP ittifakı, seçim güvenliği, Efrin’e dönük saldırılar ve 2018 Newroz’unun anlam ve önemi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
 
ÖDP’nin genel kurulunda 2019’a giderken sokakta ve sandıkta nasıl bir strateji izleyeceklerini tartıştıklarını ve bu temelde yeni yönetimlerini belirlediklerini ifade eden Taş, “Hepimizin önündeki görev bu AKP rejimini yenmek. Bu siyasal İslamcı ve MHP ile kol kola girerek aslında bir tür faşizm cephesini inşa eden bu rejimi alaşağı etmek, bunu yenmek önümüzdeki en yakıcı görev” diye konuştu.
 
‘KARŞIMIZDA FAŞİZM CEPHESİ VAR'
 
AKP-MHP ittifakını 1950’li yıllardaki Vatan Cephesi ve 70’li yıllardaki Milliyetçi Cepheye benzeten Taş,  “Bir faşizm cephesi var karşımızda. Bu cephenin ideolojisi de 12 Eylül’ün ideolojisi. 12 Eylül’cülerin ideolojisi Türk-İslam senteziydi, bunların ki İslam-Türk sentezi. İslamcılık sentezi öne geçen bir ideoloji olarak görünüyor. İdeolojileri de Kızıl Elma ideolojisi. Bu aynı zamanda Türkiye ve bölge halklarının başını belaya sokan bir ideoloji. Kimseye refah, huzur sağlayan bir anlayış değil. Hem geçmiş pratiklerden, hem de bugün yaptıklarından bunu biliyoruz” ifadesinde bulundu.
 
‘FARKLI YERLERDEN AYNI HEDEFE ODAKLANMALIYIZ’
 
“Bu cepheyi yenmek için ne yapacağız?” sorusunun önemli olduğunu kaydeden Taş, “Bu cepheye karşı yeni bir cephe ile mi çıkacağız yoksa ayrı ayrı yerlerden ortak bir hedefe varacak mıyız? Onlar ‘biz bir cephe kurduk, karşımızda da sosyalistler, Kürtler, sosyal demokratlar da bir cephe kursunlar ve toplumun diğer kesimlerini sağ, muhafazakar kesimlerini alalım yanımıza. Kutuplaştırarak 2019’u kazanalım’ diyorlar. Biz böyle bir siyasetten öte, muhalefet güçleri arasında bir ilişkilenmenin, bir koordinasyonun olmasını düşünüyoruz. Cephe değil daha başka türlü muhalefet tarzı strateji oluşturmayı düşünüyoruz. Farklı farklı yerden aynı hedefi vurma stratejisini izlemeliyiz. Nasıl referandumda ‘hayır’da cepheleşmediysek, ortak hedefe odaklanmalıyız” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘KAYBETTİKLERİNİN GÖSTERGESİ’
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ittifaklara karşı çıkan bir politika izlemesinden bugün ittifak kurmayı en çok isteyen lider konumuna düşmesini de değerlendiren Taş, bu yaklaşımı “Kaybettiklerinin göstergesi” olarak yorumladı. “Kaybettiklerini bilenler kaybetmemek için biri birine bağlanmış durumda” diyen Taş, “Dün olmayanın bugün olma nedeni budur” dedi.
 
‘TEHLİKEDE OLAN ERDOĞAN’IN SALTANATI’
 
Ülkenin tehlikede olmadığını söyleyen Taş, “Tehlikede olan Erdoğan’ın saltanatı ve Bahçeli’nin koltuğundan başka bir şey değil. Onun için bir vatan savunması gibi mezhepçi, fetihçi, kızıl elmacı, yayılmacı şeklinde yürütülen dış politika ve bu dış politikanın savaş olarak yansıması aslında içeriyi de teslim alma politikası olarak yürütülüyor. Bu şekilde 2019 seçimlerine gidilmek isteniyor” diye konuştu.
 
'16 NİSAN’DA YEDİĞİMİZ GÖLÜ BİR DAHA YİYEMEYİZ’
 
“Adaleti tesis etmeden seçimlere gitmek bizim açımızdan büyük bir handikaptır” vurgusu yapan Taş, “Güle oynaya seçime gidemeyiz. 16 Nisan’da yediğimiz golün bir benzerini bir daha yiyemeyiz. O yüzden toplumun en geniş kesimlerinde arkasında duracağı bir hareket, inisiyatif oluşturmalıyız. OHAL adaletsizliği içerisinde seçimin olamayacağını ve seçim adaleti ve güvenliğini alma amacıyla büyük bir demokratik hareket yaratmak lazım. Muhalefetin ilk noktada yapması gereken budur. CHP bir adım attı ama bizce yeterli bir adım değil. Parlamentodaki partilerle bir seçim güvenliği görüşmesi yaptı. Bu olur ama bunun ötesinde geniş bir toplumsal hareket yaratmak gerekiyor. Bunun için bütün toplumsal ve siyasal kesimleri kapsayacak yol yöntemleri hep beraber tartışmamız gerekiyor” dedi.
 
‘TÜRKİYE BÜYÜK BİR ÇATIŞMANIN İÇERİSİNE GİRİYOR’
 
Efrin’e dönük Türkiye’nin saldırılarını değerlendiren Taş, başından beri devletin savaş politikasının yanlış olduğunu vurguladıklarını söyledi. “Türkiye’nin Afrin’de ne işi var?” diye soran Taş, “Suriye’nin toprak bütünlüğünden söz ediyor ve ‘Afrin’i gerçek sahiplerine teslim edeceğiz’ diyorlar. Afrin’in gerçek sahipleri kim? Şu anda orada yaşayan insanlar oranın gerçek sahipleri değil mi, uzaydan mı geldi? Onları oradan süreceksiniz de kimi oraya yerleştireceksiniz? Yanınıza aldığınız ÖSO’cu güçlerle bölgeyi dizayn etmek istiyorlar. İdeolojileri kızıl elma. Bayrak dikmekten söz ediyorlar. Bu maceracı, yayılmacı bir politikadır. Bu politikayı kabul etmiyoruz. Afrin’e girmek Türkiye’nin güvenliğini sağlama almaz tam tersine Türkiye büyük bir çatışmanın içerisine giriyor” dedi.
 
‘KÜRTLERLE SAVAŞARAK SORUN ÇÖZÜLMEZ’
 
Türkiye’nin Kürtlerle savaşarak sorunu çözemeyeceğinin ortada olduğunu dile getiren Taş, “Tekrardan bunun olamayacağını görmek için bu kadar insanın ölmesi gerekmiyor. Aklın yolu birdir. Türkiye’nin bölgede ve Türkiye’de Kürtleri kazanması, yeniden demokratik bir çözüm yolunu geliştirmesi hepimizin lehinedir. Türkiye bu siyasetle kaybediyor. 21’inci yüzyılda Kürtler her hangi bir statü kazanmasın üzerine kurulan bir politika karşılığı olmayan bir yüktür. Kürtlerin Suriye’de statü kazanması Türkiye’yi neden rahatsız etsin?” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘ARTIK BARIŞ İSTİYORUZ’
 
Taş, “Newroz’a giderken artık barış istiyoruz. Kürtlerin, Türklerin savaşsız yaşadığı bir yaşam istiyoruz. Bir kez daha savaş, çatışma deniliyor. Bu kadar yıkım ve acı yeter” dedi.
 
‘NEWROZ YENİ BAŞLANGICIN ADIMI OLSUN’
 
Taş, 2018 Newrozunun önemli olduğunu dile getirerek, “Özellikle Kürt halkının taleplerini özgürce dile getireceği bir alan olarak ele alınması, Kürtlerin ve diğer demokrasi güçlerinin Newroz alanlarında verdiği mesajların da devleti yönetenler tarafından dikkate alınmasını öneriyoruz. Bu geleceğimiz açısından önemlidir. Büyük bir yıkım var. Bu yıkıma dur diyelim. Newroz’da yeni bir yaşama başlangıç yapalım. Yeni bir başlangıcın adımı olsun” diye konuştu.
 
Taş, ÖDP olarak hem İstanbul, hem Diyarbakır’daki kutlamalara katılacaklarını ve “Barış, özgürlük ve demokrasi temennileri” ile Newroz alanlarında yer alacaklarını söyledi.
 
MA / Yasin Kobulan