Çözüm sürecini bitiren dava için araştırma talebi

img

ANKARA - HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, çözüm sürecinin bitmesine gerekçe gösterilen Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi olayının incelenmesi için Meclis Araştırması talep etti.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, hükümet tarafından çözüm sürecinin bitirilmesine gerekçe yapılan 22 Temmuz 2015 tarihinde Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 2 polisin öldürülmesine ilişkin olayın incelenmesi için Meclis Başkanlığı’na yazılı araştırma önergesi verdi. Ceylanpınar’da öldürülen 2 polise dair açılan ve iki buçuk yıldır süren dava sonucunda sanıklar beraat etmiş ve dava faili meçhul olarak kalmıştı. 
 
Paylan önergesinin gerekçesinde şunları kaydetti: “Kürt sorununun çözümü için atılan somut bir adım olan Dolmabahçe’deki mutabakatın ardından, mutabakat kamuoyuyla paylaşıldığında ‘Demokratik açılımla beraber başlayan bir süreçtir. Hasretle beklediğimiz bir çağrıdır’ açıklamasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, akabinde ‘Böyle bir mutabakat yok’ diyerek süreci inkar etmiştir. 5 Nisan 2015 tarihinde ise çözüm süreci, Hükümet tarafından kesin olarak bitirilmiştir.
 
Çözüm sürecinin bitirilmesinden sonra art arda saldırılar meydana gelmiştir. 7 Haziran 2015 seçimlerine giderken, 5 Haziran 2015’te HDP’nin Diyarbakır mitingine bombalı saldırı düzenlenmiştir. Seçimlerin ardından 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta, Kobanê’ye yardım götürmek için toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyelerine yönelik bombalı saldırı meydana gelmiş, 33 kişi hayatını kaybetmiştir. Suruç’ta gerçekleşen bukatliamdan 2 gün sonra, 22 Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde Feyyaz Yumuşak ve Okan Uçar adlı iki polis memuru evlerinde başlarında vurularak öldürülmüştür. Bu vaka, kamuoyuna çözüm sürecinin bitmesinin nedeni olarak gösterilmiştir. Bu anlamda, Ceylanpınar’da iki polis memurunun öldürülmesi büyük önemi haizdir.
 
Ceylanpınar’da iki polis memurunun öldürülmesinin ardından çatışmalar artmış, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ‘Ceylanpınar'da 2 polisimiz hunharca ensesinden vurularak şehit edilirken orada bir mesaj verilmek istendi. Biz de elde ettiğimiz telsiz konuşmalarından o mesajı aldığımız için aynı gece uçaklarımız Kandil üzerindeydi. Kim aynı mesajı bir daha vermeye kalkarsa aynı cevabı alır’ açıklamasıyla Kandil’in bombalanmasını Ceylanpınar’da yaşanan olayın karşılığı olarak göstermiştir. 
 
Cinayetin ardından yürütülen soruşturma kapsamında yedisi tutuklu on üç sanık hakkında, ‘devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma’ ve ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme’ suçlarından müebbet hapis cezasıyla dava açılmıştır. Ancak iki buçuk yıldır süren davada, cinayetlerle ilgili delillerin karartılması gibi birçok şaibeli durum olduğu haberleri defaten basına yansımıştır. Tutuklu sanıkların avukatı Hüseyin Akay, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan duruşmada cinayetlerdeki ‘FETÖ şüphesi’ni dile getirmiş, sanıklar hakkında tutuklama kararı veren hakim Nurettin Bulut’un FETÖ kapsamında tutuklanmasını, ayrıca ihbarı yapanların FETÖ kapsamında arandığını ve tutuklandığını belirtmiştir.
 
Ocak 2017’de gerçekleşen dördüncü duruşmada sanıklardan üçü tahliye edilmiş, dördü tutuklu kalmıştır. İki buçuk yıldır süren davanın 1 Mart 2018 günü gerçekleşen karar duruşmasında ise, tutuklu sanıklar da tahliye edilerek tüm sanıklar beraat etmişlerdir. Dava sürecinin sonunda Ceylanpınar davası aydınlatılacağına, iki cinayet de faili meçhul kalmıştır. 
 
Haziran 2015’ten itibaren yaşanan birçok acı olayın aydınlanabilmesi, hakikatlerin gün yüzüne çıkması amacıyla, çözüm sürecinin bitmesine gerekçe diye gösterilen, tarihi öneme sahip Ceylanpınar’da iki polis memurunun öldürülmesi vakasının incelenmesi için bir Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz.”