Aldar Xelîl: PYNK sandalyelerini ENKS ile bölüşmeye hazır

img

HABER MERKEZİ - PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, ‘Kürt Yüksek Mercii’ kurulmasında uzlaşmaya vardıkları ENKS’nin özerk yönetimde yer alması için PYNK’nin sandalye bölüşmeye hazır olduğunu ifade etti. Xelîl, ABD'li Jeffrey'in "sembolik" olarak tanımladığı ziyaretinin ise Ruslara, Türklere, rejime ve kendine yönelik mesajlar taşıdığını belirtti.

 
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasındaki birlik görüşmeleri, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in bölge ziyareti ve Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) sınırlarına güç sevkiyatı yapmasına ilişkin Hawar Haber Ajansı'nın (ANHA) sorularını yanıtladı.
 
PYNK ve ENKS arasında yapılan ikinci tur görüşmelerin siyasi çözüm çerçevesinde gerçekleştiğini dile getiren Xelîl, daha önceki görüşmelerin PYD ile ENKS arasında yapıldığını, ardından toplantıların ortak siyasi görüş temelinde, aralarında PYD’nin de bulunduğu 24 partinin temsilini yapan PYNK ile yapılmaya başlandığını ifade etti. 
 
KÜRT YÜKSEK MERCİİ KURULACAK
 
İkinci aşamada ele alınan başlıca konuların Kürt Yüksek Mercii, yönetim ve savunma meselesi olduğunu ifade eden Xelîl, şunları söyledi: "Kürt Yüksek Mercii konusunun tamamlandığını ve önünde ciddi bir engel kalmadığını belirtebiliriz. Kürt Yüksek Mercii’nin misyonu, Kürtlerin temsili olacak. Özellikle Rojava’daki Kürt kamuoyunun temsilciliğini rolünü üstlenecek. Mercii içinde herkesin yer almasını istedik. Bu temelde PYNK’nin ve ENKS’nin yüzde 40’ar temsiliyetle, geri kalan yüzde 20’lik kotanın ise PYNK ve ENKS dışındaki partilerden oluşması konusunda mutabık kaldık. Bu yüzde 20’lik kısmın belirlenmesine ilişkin birçok tartışma yürüttük. Son olarak kalan kotanın yarı yarıya PYNK ve ENKS tarafından önerilen isimlerle belirlenmesi konusunda anlaştık.
 
Sayı olarak belirtecek olursak Mercii’deki toplam üye sayısı 40 olacak. 16’şar kişi PYNK ve ENKS’den olacak. Kalan 8 kişinin de 4’ü PYNK, 4’ü de ENKS tarafından belirlenecek."
 
‘PYNK SANDALYELERİNİ ENKS İLE PAYLAŞMAYA HAZIR’
 
Bu mesele ile birlikte yönetim konusunu da ele aldıklarını dile getiren Xelîl, ENKS’nin geçen yıllar içinde bölge dışında olduğunu, şimdi de yıllardır var olan bir yönetime dahil olacaklarını, dolayısıyla bu konunun uzunca tartışıldığını ifade etti. 
 
Kendilerinin seçim yapılması ve sonuçlarına göre ENKS’nin Özerk Yönetim’e katılımının belirlenmesini uygun gördüklerini, fakat ENKS yöneticilerinin seçimlerin kendileri için zorlu olacağını, şimdiye kadar hazır olmadıklarını belirttiklerini paylaşan Xelîl, ENKS yöneticileri için "Bu nedenle seçim öncesi Özerk Yönetim’de yer almak istiyorlar" dedi.
 
PYNK'nin kendi sandalyelerini ENKS ile paylaşmaya hazır olduğunu söyleyen Xelîl, "Ancak yine belirtiyorum; bu konuda tartışmalar devam etmektedir ve herhangi bir anlaşmaya varılmamıştır. Bu tartışmalar başarılı bir şekilde tamamlanırsa ENKS temsilcilerinin yasama ve yürütme meclislerinde nasıl ve hangi yöntemlerle yer alacağı tartışılacaktır" diye konuştu.
 
GÜVENLİK VE ASKERİ DURUM SONRA TARTIŞILACAK
 
Aldar Xelîl, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özerk Yönetim sadece Kürtlere ait değildir. İçinde Araplar, Süryaniler ve Türkmenler de var. Bu Yönetim büyük kazanımlar elde ettiği gibi Yönetim’in kendisi de bölge halkları için büyük bir kazanımdır. Eş başkanlık, kadın özgürlüğü, halkların kardeşliği ve ortak yaşam hâlâ üzerinde tartışılan konulardır ve hepimiz, Özerk Yönetim’i geliştirmek için ortak çalışıyoruz. Eğer onların Yönetim’e ilişkin önerileri olacaksa tartışabiliriz. Yönetim’e ilişkin tartışma süreci halen bitmiş değil ve tamamıyla üzerinde anlaşmaya varılmadı. Güvenlik ve askeri durum üçüncü aşamadır ve bu konu tartışılmadı. Bu aşamaya ulaşırsak eğer birçok konu tartışılacaktır. Çünkü bölgede iki askeri gücün bulunması durumunda sorun çıkmaması mümkün değil."
 
BİRLİK GÜNDEMİ İLE SINIRLARDA ASKERİ HAREKETLİLİK ARTTI
 
Kürt güçlerini ortak bir paydada buluşturmak için çalışma yürüttüklerinde Türkiye'nin güney ve kuzey sınırında saldırdığını, yine Sêmalka Sınır Kapısı yakınlarında KDP peşmerge hareketliliğine tanık olduklarını ifade eden Xelil, "Gerçeği söylemek gerekirse bu hareketliliğin nedenini bilmiyoruz. Tüm bunlar Kürt birliği için çabaların yoğunlaştığı bir dönemde oluyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi beklentilerimiz farklıydı. Görüşmelerin başlangıcından bu yana Başurê Kürdistan’dan ümit ettiklerimiz, hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Bütün bu olan bitenler bizim için çelişki yaratıyor" dedi.
 
JEFFREY'İN ZİYARETİ
 
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in ziyaretine de değinen Xelîl, bu konuda "Sembolik bir ziyaretti. ABD sadece medya üzerinden konuya değiniyor. Tartışmaların da konusu buydu ve öneli bir şey yoktu. Bildiğimiz gibi Jeffrey net konuşmuyor. Ziyaretinde taraflar arasındaki görüşmelere desteğini yineledi fakat Türkiye’nin tehditlerine ilişkin yanıtları diplomatikti. Yani sembolik bir ziyaretti. Bu ziyareti Ruslara, Türklere, rejime ya da bize bir mesaj olarak anlayabiliriz. Veyahut ABD Dışişleri Bakanlığı’nın siyasi mesajı olarak görebiliriz. Bunun dışında DAİŞ’e Karşı Uluslararası Koalisyon ve bazı diğer konularda koordinasyon sürüyor. Bu ziyareti bir nevi bu koordinasyonun sürmesine destek olarak nitelendirebiliriz. Tekrar belirtmek gerekirse Jeffrey’in ziyareti, Kürt tarafları arasındaki görüşmelere destek içindi. Bu ziyaretten çıkarabileceğimiz başka bir net bulgu yok" değerlendirmelerinde bulundu.
 
‘ÖNEMLİ OLAN HAZIRLIKLI OLMAMIZ’
 
“Jeffrey, Türkiye’nin bölgeye saldırmasına izin vermeyeceklerini söylemedi, fakat Amerika’nın böyle dediğini belirtti” diyen  Xelîl, şunları ekledi: "Sizin de bildiğiniz gibi Türkiye Serêkaniyê ve Girê Spî’ye saldırdığında ateşkes üzerinde anlaşma yapıldı. ABD her zaman bu anlaşmayı dile getiriyor ve ihlal edilemeyeceğini belirtiyor. Bu yüzden bu tür açıklamalara umut bağlayamayız. Bu açıklama sürekli dile getirilebilir fakat tamamen umut bağlanamaz. Mevcut aşamada önemli olan, bizim olası her duruma karşı hazırlıklı olmamız, Kuzey ve Doğu Suriye’deki insanlarımızı bu temelde yönlendirmemizdir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki Erdoğan bölgeye saldırmak ve işgal etmek için girişimlerde bulunacaktır."