SEGBİS’in ‘keyfi uygulamaya’ dönüşmesinin önlenmesi için kanun teklifi 2018-09-12 17:00:44   ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, SEGBİS ile ifade vermek istemeyen kişilerin zorla ifadesinin alınmasının önlenmesi amacıyla CMK’de değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi verdi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade vermek istemeyen kişilerin zorla ifadesinin alınmasının önlenmesi amacıyla Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi verdi.   ‘SEGBİS KEYFİ TUTUM HALİNİ ALMIŞ’    Kurtulan, söz konusu kanun teklifinin gerekçesinde SEGBİS yönteminin kullanılmasının amacının dışında kullanıldığını belirterek, “Tamamıyla hukukun hızlı işlemesi ve tarafların hak ve hukuklarının gözetilmesini temel alan bu uygulama giderek keyfi bir tutum halini almış, bahsedilen amaçlar dışında kalan ifade alımlarında, savunmalarda da sıklıkla kullanılır hale gelmiştir. Uygulamada güvenlik ve ulaşım açısından zorluk yokken bile sanıklar ısrarla SEGBİS yöntemiyle ifade vermeye, kendilerini savunmaya zorlanmaktadır” ifadelerine yer verdi.   ‘ÖZELLİKLE MİLLETVEKİLLERİ, PARTİ EŞBAŞKANLARINA UYGULANIYOR’   Özellikle tutuklu milletvekilleri, parti eşbaşkanları, belediye eşbaşkanları, avukatlar gibi kamuoyunun davalarını yakından izlediği kişilerin SEGBİS aracılığıyla ifade vermeye zorlandığına dikkat çekilen gerekçede şunlar kaydedildi: “Bu yöntemi kabul etmeyenlerin ise davaları uzatılmakta ya da susma hakkını kullanmış gibi davaları sonuçlandırılmaktadır. Bu durumun en yakın örneği, HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında Diyarbakır 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasına mazeret bildirmesine rağmen zorla SEGBİS'e çıkarılma kararı alınmış ve uygulanmıştır.”   ‘EKSİK YARGILAMA SÖZ KONUSU’    SEGBİS’in sanığın savunma hakkını tamamen kısıtladığını ve yargılamadaki yüzyüzelik ilkesini ihlal eden bir yönteme dönüştüğünün altının çizildiği gerekçede, “Nitekim yalnızca istinabe suretiyle sorgunun yapılabileceği hallerde SEGBİS mümkün kılınmışken, istinabe suretiyle sorgunun mümkün olmadığı hallerde de SEGBİS’e başvurulduğu görülmektedir. Sanığın talebi bulunmasına rağmen duruşma salonunda hazır bulunmasını engelleyen, sanığın savunmasını SEGBİS üzerinden almış gibi yaparak yapılan eksik bir yargılama söz konusudur” ifadeleri kullanıldı.   ‘SEGBİS YARGIYA OLAN GÜVENİ SARSMAKTA’   SEGBİS yönteminin yargılamada zorunlu hallerde başvurulacak olağanüstü bir yol olduğunun belirtildiği gerekçede şu ifadelere yer verildi: “Bunu ‘esas yöntem’ olarak benimsemek adil yargılama hakkının ihlalidir. Bütün bu nedenlerden dolayı SEGBİS; yargıya, savunmaya olan güveni ciddi anlamda sarsmakta, hatta yok etmektedir. Yargıya olan güven hali hazırda zaten azalmışken, SEGBİS yönteminin keyfi bir şekilde kullanılması zarar ve mağduriyet yaratmaktadır. Ceza yargılamalarına olan güvenin bir nebze olsun tekrar tesis edilebilmesi için SEGBİS yönteminin kullanım amaçlarının çerçevesinin net bir şekilde çizilmesi elzemdir. SEGBİS’in mahkemede bulunmak sureti ile ifade vermek isteyen, savunmasını yapmak isteyen taraflara uygulanmaması hükmü kesin olarak yasal hale gelmelidir.”