Meclis’te Yassıada görüşmeleri 2020-06-17 17:58:01   ANKARA - Adalet Komisyonu’nda görüşmeleri başlayan Yassıada görüşmelerinde 12 Eylül ve 12 Mart darbe mağdurları konuşuldu. Muhalefet, 12 Eylül ve 12 Mart hukuksuzluklarının ve mağduriyetlerinin giderilmesini önerdi. Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağının ortadan kaldırılmasını öngören, “Teşkilâtı Esasiye Kanununun Bazı Hükümlerinin Kaldırılması ve Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Geçici Kanunun Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılması ve Neden Olunan Mağduriyetlerin Giderilmesi Hakkında Kanun Teklifi” Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşülüyor. 3 maddeden oluşan teklifte Meclis Başkanı ve Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop ile AKP ve MHP’li milletvekillerin imzasını taşıyor. Komisyonda, AKP’li Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, teklife ilişkin sunum yaptı. Bilgiç, Yassıada’daki mahkemelerin düzmece olduğunu belirterek, teklif ile bu mahkemelerde yargılananların ve hüküm giyen bütün sanıkların çeşitli suçlardan mahkum oldukları yönündeki var olan şekli gerçekliği değiştirmek istediklerini söyledi. Bilgiç, “ Bu amaçla, teklifte öncelikle olarak Yüksek Adalet Divanının hukuken varlık temeli olan 1 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin geçmişe dönük şekilde yürürlükten kaldırılması amaçlanmaktadır” dedi. ‘12 EYLÜL VE 12 MART YASSIADA İLE KIYASLANMAMALIDIR’ Bilgiç, teklifin gündeme gelmesi ile birlikte Deniz Gezmiş ve arkadaşları hakkındaki yargılamalar ile 12 Eylül darbesinden sonra sıkıyönetim mahkemeleri ve DGM’lerde yapılan yargılamalar ile ilgili tartışmaların yaşandığını belirterek, “Bu çerçevede ‘Eğer Yassıada kararları için bir girişim başlatılıyorsa neden mesela 12 Martta veya 12 Eylüldeki idamlar veya mağduriyetler için de bir adım atılmıyor?’ gibi değerlendirmeler yapıldığını da gördük. Kanımızca, bu zikrettiğimiz mahkemeler ve burada yapılan yargılamalar ile Yassıada’da Yüksek Adalet Divanındaki yargılamalar arasında yapılacak bir kıyas doğru olmayacaktır. Öncelikle bu mahkemeler, sonuçlarını beğensek de beğenmesek de Yassıada mahkemesi gibi doğal hâkim ilkesine aykırı bir şekilde sadece belirli kişileri yargılamak üzere kurulmuş mahkemeler değillerdir” diye konuştu. Bilgiç, teklifin 1’inci maddesinde müsadere yasağının da kaldırılacağını ifade ederek, “Böylece Yassıada yargılamalarındaki müsadere kararlarının hukuki dayanağı ortadan kaldırılmış olacaktır” dedi. ÖZEL: VİCDANINIZ YANIYORSA... Komisyonda söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de, teklifi olumlu bulduklarını belirterek, teklifin imzalanması için kendilerine getirilmemesini eleştirdi. Özel, şöyle devam etti: “12 Mart yargılamalarından ya da 12 Eylülden bahsederken sonuçlarını beğensek de beğenmesek de -dil sürçtüyse eyvallah- oradaki idamın sonucunu beğenen bir zihniyetin ben bu salonda şu an oturduğunu düşünmem. Siyasi idamın sonucunu kimse beğenmez. Sizin niyetiniz 12 Mart darbesi, onun yarattığı iklim, o zamanki yargılamalar ve onunla mücadeleyse, 12 Eylül darbesini Türkiye'ye yapılmış büyük bir ihanet olarak görüyor, orada hayatını kaybedenlerle ilgili -sağdan, soldan- vicdanınız sızlıyorsa, sağdan soldan yaşı büyütülüp asılanlara yüreğiniz yanıyorsa yolunu vallahi siz bulursunuz bu salonda; öyle güzel hesaplaşır, ortaklaşarak öyle güzel bir sistematik geliştirirsiniz ki… İlla bunların hepsinin 1960 darbesinin yanına virgül koyup 12 Mart yazmazsınız, bir başka maddede başka bir düzenleme yaparsınız, bir başka maddede başka bir düzenleme, inanmayan, tereddüdü olan gerekçeyi okur, inanmayan tutanağa bakar, yüce Meclis neyi murat etmiş diye bu tutanaklarla geleceğe bu olumlu ortak mirası bırakabiliriz. Orada hiçbir sorunumuz yok, olmaz. Ama mesele konjonktürel davranıyor muyuz, davranmıyor muyuz?” ‘ERDOĞAN ADALI, PEHLİVANOĞLU VE EREN İÇİN SÖZ VERMİŞTİ’ İyi Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi ise teklifi desteklediklerini belirterek, “Ancak yasa teklifinin bu şekilde yani sadece 27 Mayıs 1960 darbesinin mağduriyetlerinin giderilmesi, diğer darbe, darbe girişimleri ve muhtıraları sonucu haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayanların teklife dâhil edilmemesindeki amaç anlaşılamamaktadır. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesinin mağduriyetlerinin giderilmesi hususunun bu yasa teklifine dâhil edilmesi bizim önerimizdir. 2010 12 Eylül referandumu öncesinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa referandumu öncesinde, partisinin grup toplantısında ve meydanlarda yaptığı konuşmalarda, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra idam edilen Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu ile Erdal Eren’in isimlerini anarak, 12 Eylül Anayasa referandumunun aynı zamanda bir iadeiitibar olacağını söylemiş, referandumda ‘evet’ oyu istemişti. Ancak bu sözlerin ardından on yıl geçmesine rağmen ortada ne iadeiitibar var ne de bununla ilgili bir çalışma” şeklinde konuştu. BEŞTAŞ: BÜTÜN DARBELERE KARŞIYIZ Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP’nin bütün darbelerin karşısında olduğunu söyleyerek, “Türkiye tarihinde yaşanan darbelerle yüzleşmek ve her fırsatta bir motto olarak da kullanılan, uluslararası alanda da Türkiye’de de birçok makaleye, kitaba, yazına konu olan 1961 darbesi ve o dönemle ilgili, tırnak içinde, lokal bir yüzleşme teklifi olarak gördüğümüz bu dönemeci şüphesiz önemsiyoruz Halkların Demokratik Partisi olarak. Şu cümleyi sıklıkla hepimiz duymuşuzdur, “Başbakanını asan ülke.” kavramını hepimiz biliriz ve darbelerin ne kadar büyük vahametlere aynı zamanda sebebiyet verdiği de örnek teşkil eden bir durumdur. Bu kadar önemli bir tarihsel dönemeci tartışacağımız anayasal bir teklifte bütün partilere gidilmeliydi. 4 partinin Meclis Başkan Vekili var. 4 Meclis Başkan Vekili neden olmasın? Çünkü burada ortaklaşılabilecek ve tartışılabilecek ve topluma da bu yönlü mesaj verilebilecek bir dönemeci tartışıyoruz. Sonuçta Cumhur İttifakı ortaklarının sadece bunu getirmiş olmasını talihsiz buluyoruz en hafif tabiriyle, doğru görmüyoruz” diye konuştu.