Kitap Fuarı ikinci gününde söyleşilerle devam ediyor

img
İSTANBUL - 37’nci Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda düzenlenen “Solda sözlü tarih çalışmaları ve anılar” söyleşisinde konuşan  “Kurtuluş kendini anlatıyor” kitap serisinin çalışmasında yer alan Esra Koç, geçmişi gelecek nesillere doğru aktarmak istediklerini söyledi. 
 
 “Hayatı edebiyatla kuşatmak” temasıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde bu yıl 37’ncisi düzenlenen İstanbul Kitap Fuarı, ikinci gününde çeşitli etkinlik ve söyleşilerle devam ediyor. Fuar etkinlikleri kapsamında Dipnot Yayınları, “Solda sözlü tarih çalışmaları ve anılar” başlığıyla Kınalıada Salonu’nda söyleyişi düzenledi. 
 
Söyleyişide Esra Koç, Cahit Akçam, Yücel Demirer, Seyfi Öngider konuşmacı olarak yer aldı.
 
‘TARİHİ BİLMEK BUGÜN İÇİN ÖNEMLİ’
 
 “Kurtuluş kendini anlatıyor”  kitap serisinin sözlü tarih çalışmalarında yer alan yazar Seyfi Öngider, 2010 yılından bu yana “sözlü tarih çalışmaları” adı altında bir çalışma başlattıklarını ve bu bağlamda şimdiye kadar 6 kitap çıkarttıklarını söyledi. Sözlü ürünlerin yazıya dökülmesi açısından sabırlı olmak gerektiğini söyleyen Öngider, “Yaptığımız çalışmada kendimizi 1975 ve 1985 yılları arasında Kurtuluş Hareketi’nin tarihini aktarmakla sınırladık; ama bunu o dönemde ortaya çıkan devrimci tarihini anlatmakla sınırlandırmadık, çok fazla uzanımlar vardı onları da ele aldık. Bu çalışma, 1960 ve 1980 arası dönemin kayda alınması olarak da düşünülebilir. Bu dönem, cumhuriyet tarihi açısından çok özel bir dönemdir. Solun sadece siyasal hayatın değil, toplumsal alanın pek çok alanında etkin ve egemen olduğu çok özel bir dönemdir. Bu dönem 1960’larda başladı, 1980 darbesiyle de sona erdi. O dönemden sonra da başka bir tarih akışı oldu” dedi. Tarihi bilmenin bugün için önemli olduğunun altını çizen Öngider, bu çalışmayı yürütmenin kendileri için çok değerli olduğunu dile getirdi.
 
'GEÇMİŞLE YÜZLEŞMEK İSTEDİK’
 
Ardından “Kurtuluş kendini anlatıyor” sözlü tarih çalışmalarında yer alan Esra Koç da, çalışmayı yapmalarındaki amaçlarının geçmişle yüzleşmek ve hesaplaşmak olduğunu ifade ederek, “Yaraların sarılması, o zorlu ve hareketli günlerde birbirini kırıp döken arkadaşlarımızın içinde ukde olan bu acının akıtılması gerektiğini düşündük. Bugüne gelirken geçmişte yaptığımız hataları tespit etmek önemliydi. Ve inşa edilecek olan politikanın o hatalardan arınması gerekiyordu. Bu yüzden 2010 yılında aldığımız bu kararla böyle bir yol izledik” diye konuştu. 
 
‘GELECEĞE NOT DÜŞMEK İÇİN’
 
Geçmişi gelecek nesillere doğru aktarmak ve geleceğe not düşmek için kitapları hazırladıklarını söyleyen Koç, “O yıllarda yer alan bütün politik görüşlerin üzerinde de bir şeklide durmuş oluyoruz. Dolayısıyla; kurtuluşu anlatırken genele dair bir not vermiş oluyoruz. Niyetimiz yorumu okuyucuya bırakmak ve doğru sonuçlara ulaşabilmek için olabildiğince çok veri aktarmak” ifadelerini kullandı.