'Kürt Siyasetinin Mor Rengi ile içerden dışarıyı örgütlediler'

img

İSTANBUL - Diyarbakır Büyükşehir Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın cezaevinde kaleme aldığı "Kürt Siyasetinin Mor Rengi" kitabının editörü Hülya Osmanağaoğlu, "Cezaevindeki kadınlar, bu kitapla içerden dışarıyı örgütledi" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şişli İlçe Örgütü, kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın cezaevinde kaleme aldığı "Kürt Siyasetinin Mor Rengi" kitabı için Şişli'de bulunan Nostalji Kitabevi'nde söyleşi düzenledi. Söyleşiye Tevgera Jinên Azad (TJA) Aktivisti Ayşe Gökkan, kitabın editörlüğünü üstlenen bağımsız feminist Hülya Osmanağaoğlu ve Gazeteci Yüksel Genç konuşmacı olarak katıldı.

Söyleşide ilk olarak Gültan Kışanak'ın cezaevinden gönderdiği mesaj okundu. Kitapta yer alan tüm kadınlar adına herkesi selamlayan Kışanak, şunları ifade etti: "Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesine felsefi ve düşünsel olarak öncülük eden, bu uğurda bedeller ödeyen herkese karşı duyduğumuz sorumluluğun ifadesidir bu kitap. Bu özgürlük tutkusu bir sel gibi akıyor. Bizler de içinde bir damla olmak istedik. Hepinizi sevgiyle kucaklıyor, özgürlük ve eşitlik umutlarımı sizlerle paylaşıyorum."

‘SİNİRLERİ ALINMIŞ BİR KİTAP’

Devrimci kadınları ve cezaevindeki tüm kadınları selamlayarak konuşmasına başlayan TJA aktivisti Ayşe Gökkan, 12 Eylül döneminde cezaevlerindeki kadınların mücadelesi üzerinde durdu. Kürt Siyasetinin Mor Rengi kitabı için "Sinirleri alınmış bir kitap" diyen Gökkan, "Kitabı okuduğunuzda kadınların mücadelesinin nereden başlayıp nereye doğru gittiğini ve kadınların tüm sorunlara karşı nasıl dik durduğunu göreceksiniz. Erkekler okuduklarında da kendilerini sorgulayacaklardır. Uçsuz bucaksız bir mücadeleye açık bir kapı var. Erkek egemen zihniyetin hiç gündemden düşmediği kitapta çok güzel anlatılmış. Kitaptaki en önemli şeylerden biri ise eş başkanlığın anlatılması" diye belirtti.

‘KİTABI BİR ÇAĞRI OLARAK ALGILAMALIYIZ’

Her Kürt kadınının, mücadelesini yazmak istediğini belirten gazeteci Yüksel Genç, bu mücadelenin çok canlı kanlı, çok zor bir kavga olduğunu söyledi. Genç, "Özgürlüğün kitabını yazma süreci her kadının içinde bir uktedir. Bu kitap bu uktenin bir parçasına kapı aralamış. Bu kitabı bir çağrı olarak algılamak gerekiyor. 'Bir şeyin zamanı gelsin yaparım' değil de zamanı yaparak getirme mantığını da çağırıyor. Kürt Siyasetinin Mor Rengi hepimize bir çağrı. O zaman kendiliğinden gelmeyecek. Biz getireceğiz. Yazarak getireceğiz. Deneyimi hatırlamak, deneyimi konuşmak bugüne nasıl geldiğimizi sürekli ayakta tutmak bugün ve yarın yeniden ayakta olmakla ilgili de bir cesaret motivasyon yaratıyor. O yüzden bu kitabı her kadın ve erkeğin nelere yol açması gerektiğini görmek açısından okuması gerekiyor" diye konuştu.

‘İÇERİDEN DIŞARIYI ÖRGÜTLEDİLER’

Kitabın editörlüğünü üstlenen Hülya Osmanağaoğlu, kitabın yazılma sürecine değindi. Kitapla birlikte cezaevindeki kadınların içeriden dışarıyı örgütlediklerini ifade eden Osmanağaoğlu, "Türkiye'nin içine girdiği kadın ve demokrasi mücadelesine yönelen saldırıları tekrar tartışmamıza neden oldu. Yerel yönetim tartışmalarının başladığı sırada aslında bu kayyumların sadece Kürt halkının iradesine yönelik değil Kürt kadınlarının iradesine de bir müdahale olduğunu kitaptan daha net görebiliyoruz” dedi.