Elleriyle ağaca ses veriyorlar

img

İZMİR - Ağaca elleri ile ses vermenin tarif edilemez bir anlamı olduğunu söyleyen bağlama ustası Muharrem Yasin Temur, yeni neslin ilgi duymaması nedeniyle bağlama ustalarının sayısının her geçen gün azalmasından yakındı.

Yüzyıllardır özlemin, acının ve sevincin nesilden nesile aktarılmasına aracılık eden müziğin vazgeçilmez enstrümanı bağlama, makineleşmeye karşı duran bir grup bağlama ustasının elleri ile ses verdiği ağaçlardan üretiliyor. İzmir’in Buca ilçesinde bulunan bağlama atölyesinde 18 yıldır bağlama yapan Muharrem Yasin Temur (46), bağlama ustalığının inceliklerini anlattı. 
 
‘KLASİK ÖLÇÜLERİ KULLANMIYORUZ’
 
Bağlama yapımında öncelikli olanın hangi ağaçtan yapıldığı olduğunu belirten Temur, bağlama teknesi için çam, dut, maun ve ardıç ağaçlarının en uygun olanlar olduğunu söyledi. Bağlama sapında ise, daha fazla ağaçtan yararlanılabildiğini belirten Temur, ardıç, dut, sapelli, akgürgen, kelebek, pembe gürgen ve dişbudak ağaçlarının sap yapımında kullanılabildiğini ifade etti. 
 
Kullanılan ağaç köklerinin fırınlanmış olması gerektiğini vurgulayan Temur, öncelikle tekne yapımından başlanan bağlama yapım sürecini şöyle anlattı: “Bir bağlamanın en önemli kısımları teknesi, sapı, göğüs kapağı ve burgularıdır. Tekne yapımı için kalası kesip yaprak şekline getiriyoruz. Ardından kıvırıp tekne haline getiriyor, temizliğini yapıyoruz. Temizlik yapıp kaba şeklini verdikten sonra sapını takıyoruz. Sap kısmı için kullanılan ağacın uzun süre bekletilmiş olması gerekiyor. Bunun için sap yapılacak olan ağacı iki yıl önceden kuru bir şekilde alıp saklıyoruz. Normal piyasadaki gibi yapmıyoruz. Yine piyasada var olan ölçüleri de kullanmıyoruz. Yani klasik ölçüleri kullanmıyoruz. Kendi belirlediğimiz ölçülere göre yapıyoruz. Ya da enstrümanı sipariş üzerine yapıyorsak, sipariş verenin istediği ölçüleri baz alıyoruz. Bunun için gözünüzün keskin, ellerinizin de hassas olması gerekiyor. Sapı taktıktan sonra ise, iş kapağını takmaya geliyor. Yine kurumuş ağaç kökünden hazırladığımız kapağı taktıktan sonra, cilası ve tellerini falan takınca bağlama kullanıma hazır hale geliyor.”
 
TEK BAŞINA OTURUP, BAĞLAMA YAPTI
 
Temur, Bağlama yapımını ise 28 yaşında iken yanında işe başladığı bir bağlama ustasından öğrenmiş. İşe başlamasıyla birlikte bağlama yapmayı çok sevdiğini aktaran Temur, öyle ki bazı zamanlar ustası ve diğer çalışanlar ayrılmasına rağmen, atölyede tek başına oturup bağlama yapmayı sürdürdüğünü ifade etti. Bir zaman sonra da kendi atölyesini açtı.
 
‘AĞACA SES VERİYORUZ’
 
Her işte olduğu gibi bağlama yapımının da kendine has zorlukları olduğunu kaydeden Temur, kaliteli ürünün tesadüfen ortaya çıkmayacağını belirtti. Temur, “Satışlarda sorunumuz yok. Artık maddi kazanımından çok daha iyisini nasıl yapabileceğimize dair araştırmaları önemsiyoruz. Gönül verdik, yaparken takarken hepsini hissederek severek yapıyorum.  Bağlama bittikten sonra eline alıp, çaldığı zaman yüzündeki ifade bambaşka oluyor ustanın. Gülümsüyor, ağzı kulaklarında, bağlamanın teşekkür edişini duyuyorsun. Bağlamanın sesinden zevk almak önemli. Düşünsenize ağaca ellerinizle ses veriyorsunuz” diye konuştu. 
 
Temur, bununla birlikte yeni neslin çok fazla ilgi duymaması nedeniyle bağlama yapımı ustalarının sayısının her geçen gün azalmasından yakındı.
 
BABASI BAĞLAMA ALMAYINCA USTASI OLDU
 
32 yıllık bağlama ustası olan Ali Havuç (52) ise, bağlama yapımına babasının kendisine bağlama almaması nedeniyle 20 yaşında kendi bağlamasını yapmak istemesi ile başladığını söyledi. 
 
Bugün ise birden fazla bağlaması olduğunu belirten Havuç, bağlama yapmaya başladıktan sonra müzik yapmak kadar bağlama üretmenin de sanatsal bir uğraş olduğunu fark ettiğini söyledi.