'Kadın cinayetlerini önleme düzenlemede yok'

img

HATAY - İnfaz düzenlemesinde kadınların tepkileri üzerine istismar faillerine ilişkin maddelerin çıkartıldığını dile getiren Avukat Mehtap Sert, ancak kadın cinayetlerine ilişkin ciddi bir düzenlemenin olmadığını sadece “canice hisle" işlenen cinayetler için artırıma gidildiğini belirtti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Mehtap Sert, AKP-MHP ortaklığıyla siyasi tutukluları kapsam dışı bırakan infaz düzenleme kanununda kadın ve çocuklara karşı suç işleyenlere ilişkin yapılan düzenlemeleri değerlendirdi. Düzenlemede siyasi tutukluların kapsam dışına bırakılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan Sert, bu durumu düşman ceza hukukunun bir yansıması olarak değerlendirdi.
 
SİYASİ TUTUKLULAR 
 
Koronavirüs (Kovid-19) salgınının cezaevlerinde yarattığı riske dikkat çeken Sert, "Cezaevlerinde toplu ölümlerin önüne geçmek için talep edilen bu düzenlemeyle sadece 90 bin kişi tahliye edilecek. Siyasi mahpusların da bu infaz düzenlemesinde eşit bir şekilde yararlanması gerekir. Anayasanın eşitlik ilkesine göre siyasi mahpusların da uygun bir şekilde bu düzenlemeden yararlanması gerekir. Salgının önlenmesine yönelik cezaevlerinde hijyen, temizlik ve tıbbi bakım sağlandığına dair kamu vicdanını rahatlatan bir açıklama olmadığından salgın bitene kadar infazların ertelenmesi gerekir" dedi.
 
DÜZENLEME VAR
 
Kadın derneklerinin infaz düzenlemesinde cinsel suçların affının gündeme gelmesiyle birlikte ciddi bir kampanya yürüttüğünü aktaran Sert, kadınların tepkileri üzerine  AKP tarafından cinsel suçların kapsam dışında olduğunun belirtildiğini söyledi. Sert, "Nitelikli cinsel saldırı, cinsel istismar, cinsel ilişki suçları ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında  mevcut infaz düzenlemesi  infaz şeklini 4’te 3 olarak düzenliyordu. Ancak konulan geçici bir madde ile 18 Haziran 2014'te öncesi işlenen suçlarda  infazı 3’te 2 olarak değiştiriyor. Buda cezaevinde yatan birçok tecavüz suçlusunun tahliye olacağı anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
 
TCK'nin 53 Maddesi'nin geçici 9’uncu maddesinin 4’üncü bendine değinen Sert, "Bu maddeyi ihdas eden kanunla 89’uncu maddede yapılan değişiklikler, 1/9/2020 tarihinden itibaren uygulanır. 105/A maddesinin altıncı fıkrasında yer alan beş günlük süre, 1/9/2020 tarihine kadar yirmi beş gün olarak uygulanır. 5237 Sayılı Kanunun 102, 103, 104, 105 ve 188'inci maddelerinde düzenlenen suçlardan 18/6/2014 tarihli ve 6545 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28/6/2014 tarihinden önce işlenmiş olanlar için verilen süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı üçte iki olarak uygulanır."
 
CEZASIZLIK HALİ 
 
Kadına yönelik işlenen suçlarda Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) özel bir düzenlemenin olmadığını aktaran Sert, kadına karşı işlenen suçlarda ölüm varsa; "kasten öldürme" maddesinden ceza verildiğini dile getirdi. Sert, "Burada da  suçun nitelikli hallerinde alt soy, üst soy, anne ve baba sayılıyor. 6284 Sayılı Yasa kadınla duygusal ilişki kuran partnerden bahsediyor. Türkiye'de ikinci eş olma durumu ve benzeri sebepler olduğu için 6284 Sayılı Yasa'daki duygusal ilişki kuran partnerin yasaya eklenmesi durumda kadına karşı işlenen suçlarda, cezanın artırımı sebebi olur. Ancak fiiliyatta uygulanmıyor. Sebep yasada sayılmadığı için. Aslında 6284 Sayılı Yasa ve İstanbul Sözleşmesi'ne dayanarak, ceza verildiğinde Anayasa Mahkemesi'ne aykırılık davası açılamıyor. Yargımız eril yargı olması sebebiyle 6284 Sayılı Yasa TCK'da karşılığını bulamıyor. Bu sebeple TCK 86-87'de düzenleme yaparken TCK 81-82'de düzenleme yapılarak suçun nitelikli hallerine; alt soy ve üst soy anne, baba ile duygusal ilişki kurulan kadın/erkek(partner) eklenebilirdi. Bu düzenlemeyle kadına karşı işlenen suçlarda cezanın artırımı sebebi olurdu. Ancak bu durumda birçok suçta cezalık hali söz konusudur. Mevcut düzenlemede kadına şiddetle ilgili tek olumlu madde TCK 86'ya canice hisle işlenmesi durumunda bir kat artırılır, eklendi. Bu da yanıcı madde kullanılması durumunda cezanın artırım sebebi olacak."
 
MA / Hamdullah Kesen