'Çalışmak kadınları güçlü kılıyor'

  • kadın
  • 09:57 20 Şubat 2020
  • |
img

İZMİR - Seferihisar ilçesinde Sığacık Kaleiçi’nin dar sokaklarında kurulan pazarda el yapımı ürünlerini satarak aile bütçesine katkıda bulunan kadınlar, "Çalışmak güçlü kılıyor ve güçlü kadın iyidir" dedi.

Mandalina kokulu sokakları, taş evleriyle İzmir'in en gözde pazar yerlerinden biri olan Sığacık pazarı Seferihisar'a gelen yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi odağı. Türkiye’nin  ilk “Sakin Şehri” unvanına sahip olan Seferihisar’ın bir mahallesi olan Sığacık’ta kadınlar, 16'ncı yüzyıldan kalma Kaleiçi’nde kurulan ve sadece Seferihisar'a ait ürünlerin satıldığı pazarda ev yapımı içli köfte, gözleme, salça, karakılçık ekmeği, börek ve turşu gibi yiyecekler başta olmak üzere, meyve ve sebze, hediyelik eşya ve giysiler de satılıyor.
 
2009 yılından beri pazarda satış yapan kadın verdikleri emek mücadelesine ilişkin konuştu.  
 
Pazarın en yaşlı esnafından biri olan Şengül Sürük(77), kızıyla birlikte açtığı tezgahında gün boyu müşterilerini ağırlıyor. Gülen yüzü ve sevimli haliyle müşterilerin sevdiği esnaflardan Sürük, her sabah saat 05.00’te satış için kalkıp gözlemelerini hazırlıyor. Gözleme ve çeşitli ev yemeklerini yapıp kızıyla birlikte satan Sürük, satışların da eskiye göre yarı yarıya düştüğünü söyledi. 
 
'SÜRÜM OLMADIĞI İÇİN KURTARMIYOR'
 
Eskiden pazarda bölgede yetişen ürünlerin satıldığını ancak şimdilerde başkaca kentlerden gelen insanların da tezgah açtığını dile getiren Sürük, "Sığacık pazarının kendine has bir yapısı vardı.Her şey burada yetişen ürünlerle elde edilirdi. Ama Belediye başkanı her gelen kişiyi buraya koydu dışarıdan gelen kişiler bu pazarın yapısını bozdu.Herkes gözlemeci oldu.Sürüm olmadığı için kurtarmıyor” diye konuştu.
 
'KADINLAR ÜRETKENDİR'
 
Seneler öncesinde üretimi bolca yapılan ancak, yeni nesil buğdaylara göre verimi düşük, taneleri sert olduğu için kaybolmaya yüz tutan Karakılçık buğdayının Seferihisar’da tekrar üretilmeye başlandığı bilgisini veren pazar esnafından Raziye Bilen, (55) Karakılçık buğdayından yapılan ekmeğin bir hafta bayatlamadığı söyledi. "Ekmeğe çok rağbet var, satışlardan memnunuz" diyen Bilen, "Maddi manevi benim için iyi oluyor burada çalışmak. Evimin geçimine katkıda bulunmak güçlü kılıyor. Kadınlar üretkendir, bu yüzden kadınlar üretmeli, evde oturmamalı. Kadın sadece evde temizlik yaparak, çamaşır yıkayarak vakit geçirmemeli" dedi.
 
PAZARDA DAYANIŞMA VAR
 
Pazarın hem geçimlerine katkı sağladığını hem de halk arasındaki sosyal dayanışmayı artırdığını belirten Hacire Aydın (47) da şunları söyledi: "Ben pazarda içli köfte yapıyorum bir de turşu. İçli köftelerimin içini evde hazırlıyorum. Turşuyu da evde kendim hazırlıyorum. Evde kavanozlayıp buraya getirtiyorum. Sabah erkenden kalkıyoruz bütün hazırlıklarımızı yapıp eşimle birlikte pazara geliyoruz. Sığacık pazarı bize ekmek kapısı oldu. Malzemeleri aldığımız esnaf da biz de kazanıyoruz. 10 yıldır burada deneyim kazandığımız için da mevsimine göre hangi ürünlere talep olacağını tahmin ediyoruz. Tezgahın tamamına yakını gün sonunda bitiyor. Kalanları da dar gelirli ailelerle paylaşıyoruz. Pazardaki herkes birbirini tanır. Eskiden bu dayanışma daha çok vardı ama insanlar çoğalınca bu azaldı.”
 
‘ÇALIŞMAK KADINI GÜÇLÜ KILIYOR’
 
Pazarın birçok kadına ekmek kapısı olduğunu söyleyen Şenay Uzun (80), "İstanbul’dan çok fazla müşterim var, gelince toplu alışveriş yapıyorlar. Eskiye nazaran düşüş var. Eskiden 10 tane alan oluyordu şimdi ise bir, iki tane alabiliyorlar. Çalışmaya başladıktan sonra kendime güvenim geldi. Eskiden ev kadınıydım, bir gelirim yoktu. Şimdi ise kendi kızımın hiçbir şeyini eksik etmiyorum. Burada çalışmasaydım hiçbiri olmazdı. Bütün kadınlara da çağrım var, çalışmak güçlü kılıyor ve güçlü kadın iyidir” ifadelerini kullandı.
 
Yaklaşık 10 yıldır pazarda ördüğü kıyafet çanta ve bebek giysilerini satan Şencan Çakır (59), geçinebilecek kadar kazanamadığını dışarıdan gelen esnafın da buna etkisi olduğunu söyledi. Pazar yerinde sattığı sabunlarla sokağın kokusunu değiştiren Hatice Haran (48) ise en çok sümbül ve portakal çiçeği kokulu sabunların tercih edildiğini belirterek, şunları söyledi: “Doğma büyüme Sığacıklıyım. Evde kalıplayarak yaptığımız sabunları satıyoruz. Haftada 20 sepet hazırlıyoruz. Fiyatları 20 liradan başlıyor 90 liraya kadar çıkıyor. Sabunları renklendirip,kokulandırıp bu şekilde dizayn ediyoruz. Daha çok günübirlik olarak dışarıdan gelenler tercih ediyor ya da belli süre burada tatil yapanlar dönerken alıyor. Satışlardan memnunuz. Eskiden tezgahın tamamı bazen yarısı bitiriyorduk. Ama şimdi çoğu zaman belediyeye sadece tezgah parası verip gittiğimiz oluyor. Bazen hiç siftah yapmadan Belediye’ye 30 TL tezgah parası verip gidiyoruz.”  
 
MA / Esra Solin Dal