Karar çıkmayan her bir duruşmada kızlarının failleriyle yüz yüze geliyorlar

  • kadın
  • 09:04 19 Şubat 2020
  • |
img

ANKARA - 8 yaşındaki Eylül'ün ölümüne ilişkin yargılanan Uğur ve Huriye Koçyiğit'e ilişkin mahkemenin karar vermemesi ailenin dramını büyütüyor. Eylül'ün babası Halil İbrahim Yağlıkara, her duruşmada kızının ölümünden sorumlu olanlarla yüz yüze gelmenin kendilerine ağır geldiğini söyledi. 

Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi’nde, 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara 22 Haziran 2018’de kaybolduktan bir hafta sonra ölü olarak bulunmuştu. Yağlıkara'nın Uğur Koçyiğit'in cinsel saldırısına uğradığı ve onun tarafından katledildiği ortaya çıkmıştı. Koçyiğit’in tutuklanmasının ardından gözaltına alınan annesi Hüriye Koçyiğit de 4 Temmuz 2018’de "sanığa yardım etme" suçundan tutuklandı ve 8 ay sonra “adli kontrol” şartıyla serbest bırakıldı. Sanık Uğur Koçyiğit “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “çocuğu kasten öldürmek” ve “çocuğun cinsel istismarı” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl hapis cezasıyla yargılanırken, ona yardım ettiği gerekçesiyle yargılanan Huriye Koçyiğit'in ise 20 yıla kadar hapsi isteniyor.
 
7 Şubat'ta görülen 5'inci duruşmada karar çıkmazken bir sonraki duruşma ise 17 Nisan'a ertelendi. 
 
Tüm delillerin sanık Uğur Koçyiğit’in fail olduğunu gösterdiğini ifade eden Yağlıkara’nın babası Halil İbrahim Yağlıkara, mahkemenin bir an önce karara bağlanmasını istiyor. Polatlı’daki evlerinde görüştüğümüz baba Yağlıkara, Mezopotamya Ajansı’na (MA) dava sürecine dair konuştu.
 
'SÜREÇ NEDEN BU KADAR UZADI?'
 
Kızının öldürülmesinin üzerinden 18 ay geçtiğini hatırlatan baba Yağlıkara, mahkemeden kararın çıkmamasının kendilerini çok üzdüğünü kaydetti. Yağlıkara, “Mahkeme kararını vermedikçe biz her iki ayda bir o canileri tekrar görmek zorunda kalıyoruz. Onları gördükçe psikolojimiz iyice bozuluyor” dedi. Eşi Şerife Yağlıkara’nın psikolojik tedavi gördüğünü ifade eden Yağlıkara, “Zor bir dönem. Yasal süreç niye böyle uzadı bilmiyoruz. Her şey ortada, annesiyle bir olarak çocuğumu öldürdüler. Bir an evvel bu kararın verilmesini, annesinin de tutuklanmasını istiyoruz. İkisinin aynı cezayı almasını istiyoruz çünkü anne de bire bir bu işin içinde” şeklinde konuştu.
 
‘TEKRARDAN MAĞDURİYET YAŞIYORUZ’
 
Yaşadıkları acının ardından devam eden mahkeme sürecinin kendilerini iyice yıprattığını belirten Yağlıkara, “Kararlar uzayınca aileleri perişan oluyor. Tekrardan mağduriyet yaşıyoruz. Eylül’ü kaybettikten sonra maddi, manevi çok yıprandık. Uzun bir süre işime bakamadım. Eylül Polatlı merkezde ev tutmamızı istiyordu. Biz geldik ama çocuğumuza bu evde yaşaması nasip olmadı, bir cani tarafından öldürüldü” dedi. Kadın ve çocukların ölümünden sorumlu faillerin açık cezaevine konulmaması gerektiğine dikkat çeken Yağlıkara, “Bu failleri açık cezaevlerine çıkarıyorlar topluma alışsınlar diye, ama bunlar topluma alışmak yerine, dışarı saldıkça daha ağır zararlar veriyorlar” diye konuştu. 
 
DAYANIŞMA ÇAĞRISI 
 
Çocuklara sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Yağlıkara, “Halk olarak herkes birbirine sahip çıksa bu  failler aramızda barınamayacak, başka anne babaların ciğeri yanmayacak. Toplum olarak o gün hep bir araya gelsek belki sesimizi daha güzel bir şekilde yukarıya duyuracağız. Her kes evlatlarımıza sahip çıktığımızı anlayacak. Bugün bizim başımıza geldi başka anne babaların başına gelmesin” diye belirtti.  
Yağlıkara, 17 Nisan’da görülecek duruşmada kararın verilmesini umduklarını belirterek herkesi duruşma günü yanlarında olmaya çağırdı. 
 
MA / Zemo Ağgöz