MERSİN - Mülteci sorunun ilişkin düzenlene panelde devletin politikalarına dikkati çeken kadınlar, savaş, militarizm ve faşizmin özellikle kadınları etkilediğini hatırlatarak, çözüm önerilerinde bulundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Tevgera Jinên Azad (TJA), mülteci sorununa dikkat çekmek amacıyla "Kadın mülteci olmak" konulu panel düzenledi. Mersin’in Yenişehir ilçesindeki Atatürk Kongre Kültür Merkezi toplantı salonunda yapılan panele, TJA aktivistlerinin yanı sıra HDP Mersin İl Eşbaşkanı Zelal Önen, HDP Adana İl Eşbaşkanı Gülseren Tural, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Kadın Kolları Başkanı Pakize Esen, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyeleri, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üyeleri, sivil toplum örgütleri (STÖ) ve dernek temsilcileri ile birçok ilden HDP Kadın Meclis üyeleri katıldı. Moderatörlüğünü yerine kayyım atanan önceki dönem Akdeniz Belediye Eşbaşkanı Yüksel Mutlu ve Gülcihan Şimşek’İn yaptığı panelde, TJA aktivisti Ayşe Gökkan yerel yönetimlerin mülteciler konusundaki deneyimi, akademisyen Bediz Yılmaz ise emek, yoksulluk ve deneyim paylaşımları konularında konuşma yaptı.
‘HEDEFTE KADIN VE ÇOCUKLAR VAR'
Panelde ilk olarak söz alan Ayşe Gökkan, Birleşmiş Milletler’in (BM) raporlarına göre, zorla göç ettirilenlerin sayısının 68 milyonu geçtiği, zorla göç ettirilenlerin yüzde 70’ini kadın ve çocukların oluşturduğuna dikkati çekti. Gökkan, yükselen aşırı ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla beraber mültecilerin barınma, dışlanmışlık, ekonomik ve fiziki saldırılara maruz kaldığını ifade etti. Mülteci tanımında kadın ve cinsel saldırılara değinilmemiş olmasına işaret eden Ayşe, mülteci sorununa en çok maruz bırakılanın kadınlar olduğunu hatırlattı. Gökkan, “Kadınlar savaşın şiddetinden, tacizden, tecavüzden, köleleştirme, toplumsal politik baskı ve kadın haklarının olmayışından kaynaklı göç etmektedir. Kadın mülteciler; sığınma öncesi, sığınma aramasında, sığınma sonrasında ekonomik, ırkçı, dinci, cinsiyetçi saldırılara maruz kalmaktadır” dedi.
'MÜLTECİLER HAKLARINA ULAŞAMIYOR'
Gökkan, dünyadaki egemen güçlerin Ortadoğu’da 3’üncü Dünya Savaşı olarak tanımlarken savaşın beraberinde milyonlarca insanı mülteci haline getirdiğini ifade etti. Türkiye’ye gelen ve bugün birçok ilde kamplarda kalan kadın mültecilerin tüm demokratik haklarına ulaşamaz bir noktada olduğunu ifade eden Gökkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oryantalist ve pozitivistlerin göç ile ilgili insan topluluklarının doğa, ekonomi, toplumsal, siyasi nedenlerle göç etmelerini doğal olarak tanımlar. Devletin hiç bir etkisi yokmuş gibi 5 bin yıllık erkek egemen devletin sınırları, mayın tel örgü, pasaport, duvar, asker, silahı yok sayar. Eğer devlet yoksa mülteci bile sayılmadıklarından hiç söz etmezler."
'ÇÖZÜM YEREL YÖNETİMLERDE'
Ardından konuşan akademisyen Bediz Yılmaz da Kürt ve mülteci sorununun tartışılması ve çözüme ulaştırılması gerektiğine dile getirdi. Yaşanan mülteci sorununun en başat nedeni olarak devletlerin sözleşmelere uymaması olduğunu belirten Yılmaz, mülteci konusunda kadın sorununun ayrı ele alınması gerektiğinin altınız çizerek "Kadına yönelik her türlü şiddet ve tacize karşı sorunlarının çözümü için özellikle yerel yönetimlerin önemli bir yerdir" diye belirtti.
Mülteci olarak panele katılan Hevi adındaki kadın ise, Kürt ve kadın kimliğinin mülteci oluşu üzerinde farklı bir ayrımcılığı dayattığını aktararak, maruz kaldığı ayrımcılığı ve yaşam zorluğunu anlattı.
'MÜLTECİLER GÖRMEZDEN GELİNİYOR'
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu adına konuşan gazeteci Gülistan Azak da mültecilere dönük saldırıların iktidara yakın basın tarafından haber değeri olmaktan çıktığını belirtirken özgür, kadın odaklı ve ötekilerin sesi olmayı amaçlayan basın kuruluşlarının mülteci sorununu gündeme taşımaya, görünür kılmaya devam edildiğini ifade etti. Azak, şöyle devam etti: "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, bu yıl 80 bin mültecinin sınır dışı edileceği söylemleri Suriyeli mülteciler üzerindeki baskıyı arttırdı. Maalesef artık haber değeri olarak görülmeyen mültecilerin maruz kaldığı taciz, istismar ve her türlü şiddet görmezden geliniyor. Ve bu kişiler şiddete açık hale getirildi. Bizler özgür, kadın odaklı ve ötekilerin sesi olmayı amaçlayan gazeteciler olarak Ceylanpınar Telhamut çadır kentinde kadınların temel ihtiyaç karşılığında sistematik fuhuşa zorlandığını açığa çıkarmıştık. Yine birçok ilde geçici kimlik kartı alabilmek için gece gündüz sıra beklemek zorunda bırakılan mültecilere dönük polis ve bekçi şiddetini objektiflerimize yansıttık. Mültecilerin haklarını ve maruz kaldıklarını yansıtmaya devam edeceğiz. Yaşananlara ilişkin yerel yönetimlerin, siyasilerin, platformların ve kurumların alan çalışmaları yaparak önleyici tedbirler almalarını öneriyoruz."
'İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE OLACAĞIZ'
CHP Mersin Kadın Kolları İl Başkanı Pakize Esen de, mülteci sorununa çözüm olarak güçlü kadın örgütlülüğü ve birlikteliğini önerdi. Esen, "Bugün HDP ile böylesi bir çalıştaya katıldığım için mutlu ve memnunum. Yapılan çalışmaların devamının gelmesini isteriz. Önümüzdeki günlerde CHP İl Kadın kolları olarak yapacağımız çalışmalarda kentin tüm siyasi parti, kadın temsilcileriyle iş birliği içerisinde olacağız" dedi.
Panel konuşmaların ardından sona erdi.