HABER MERKEZİ - Antep, Urfa ve Bursa’da kadınlar, ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarla Emine Bulut’un katledilmesine tepke göstererek; “Artık bir kişi daha eksilmeyeceğiz” dedi.
Kırıkkale’de eski eşi Fedai Baran tarafından 10 yaşındaki kızı önünde defalarca bıçaklanarak katledilen Emine Bulut’un ölümüne Antep ve Urfa’da kadınlardan tepki geldi. Konuya ilişkin basın toplantısı düzenleyen Antep ve Urfa Kadın Platformları son dönemde kadına karşı artan erkek şiddetini lanetledi.
Antep Kadın Platformu adı altında bir araya gelen HDP, CHP, KESK, EMEP, SYKP, LGBT-İ ve TİP ile Urfa Kadın Platformu’nda buluşan CHP, HDP, KESK, Kadın Yaşam Evi, Ekoloji Derneği, İHD, Urfa Barosu, TMMOB, Eğitim Sen Şube binalarında basın toplantısı düzenledi. Basın toplantılarının düzenlendiği salonlara “Ben ölmek istemiyorum”, “Kadın şiddetine dur de” yazılı pankartlar asıldı.
‘ÖLMEK İSTEMİYORUZ’
Emine Bulut’un son sözlerinin “Ölmek istemiyorum” olduğunu aktaran Eğitim Sen Antep Şubesi Kadın Sekreteri Sara Alagöz, Bulut’un haykırışının bütün kadınların haykırışı olduğunu söyledi. Artık kadınların ölmesini istemediklerini belirten Alagöz, “Konya'da 3 çocuk annesi eşi Tuba Erkol'u Bekir Erkol 20 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Yeni doğum yapan Güldane Y. (28), hastanede yatarken boşanma aşamasındaki eşi Ahmet Y. (35) tarafından dövülüp, başından, kolundan ve yüzünden bıçaklandı. Vahşice işlenmiş bu cinayetleri Gaziantep’teki kadınlar olarak lanetliyoruz. Hep söylediğimiz gibi bu cinayetler münferit değil, ataerkil sistemin gerçekleştirdiği sistematik kadın katliamlarının olağan hale getirilmiş bir parçasıdır. Yalnızca geçtiğimiz temmuz ayında ve yalnızca basına yansıdığı kadarıyla 24 kadın en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. Son 17 yılda kadına yönelik eril şiddet, yüzde bin 400 artmıştır. Artık bir kişi daha eksilmeyeceğiz. Öfkemizle, hıncımızla kadın düşmanı politikalarınıza karşı duracağız. Kadınların bu ülkede can güvenliği sorunu varken, bizler yaşam hakkımız için sokakta, adliye koridorlarında olmaya devam edeceğiz. Artık bir şeyler değişecek, annelerinin başında çığlık atan kız çocuklarına söz veriyoruz” diye konuştu.
Urfa'da da Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kırkayak Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada kadınlar ellerinde, “Ölmek istemiyoruz” yazılı döviz taşıdı. Kadın cinayetlerinin lanetlendiği açıklamada, kadına şiddet son bulana dek mücadele sözü verildi.
ŞİDDETSİZ BİR DÜNYA
Türkiye’de her gün, her hafta kadın cinayetlerinin işlendiğini dile getiren Urfa Eğitim Sen Şube Eşbaşkanı Leyla Mumin, daha bugün Antep’te Güldane Y.’nin eşi tarafından hastanede saldırıya uğradığını hatırlattı. Daha çocuğunu kucağına alamadan saldırıya uğrayan Güldane’nin hayati tehlikesinin devam ettiğini ifade eden Mumin, şöyle konuştu: “Hiçbir kadın ölmek, şiddete, tacize, tecavüze, maruz bırakılmak istemiyor. İşte tam da bu yüzden erkek şiddetini önleyen yasalara, 6284 sayılı kanuna, İstanbul sözleşmesine, kadınları koruyan mekanizmalara ihtiyaç var. Her gün hayatlarımızı dar eden bu şiddete rağmen haklarımız elimizden alınmak isteniyor. Kadınlar boşanamasın diye zorunlu arabuluculuk uygulaması getiriliyor. ‘İstanbul Sözleşmesi feshedilsin’ sözleri yükseliyor. Bu sözler erkeği koruyan, cesaretlendirilen, cezasız bırakan yargı sistemi de bu suçun en önemli ortağıdır. Böylesi vahşetin yaşandığı bugün ve her gün biz kadınlar olarak, her türlü şiddete karşı şiddetsiz bir dünyayı örmek ve Eminelerin hesabını sormak için mücadelemize devam edeceğiz. Kadınların siyasette söz söylemesini ve kadın kurumsallaşmasını engelleyen kayyım politikalarını da reddediyoruz.”
Bursa Kadın Platformu üyeleri de, Emine Bulut’un eski eşi tarafından öldürülmesini protesto etmek için Heykel Meydanı’nda bir araya gelerek açıklama yaptı. “Ölmek İstemiyoruz” pankartının açıldığı eylemde, açıklamayı Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derya Şimşek Aksakal okudu.
Yine bir kadının boşandığı eski eşi tarafından öldürüldüğünü ifade edem Aksakal, “Emine Bulut’un son sözleri ‘ölmek istemiyorum’ oldu. Emine Bulut’un haykırışı hepimizin haykırışıdır. Ölmek istemiyoruz” dedi.
‘31 GÜNDE 31 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ’
Bu cinayetin ataerkil sistemin gerçekleştirdiği sistematik kadın katliamlarının bir parçası olduğunu ifade eden Aksakal, sadece Temmuz 2019’da 31 kadının yakınındaki erkekler tarafından katledildiğini söyledi. Aksakal, “Toplumsal yaşamı baştan aşağı dinselleştirmek, kadını kamusal alanlardan uzaklaştırmak amacıyla, sosyal politikaları diyanet eliyle düzenleyen, laik, seküler yaşamı yok eden ve kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemeler bu cinayetlerin temel sebebidir. AKP’nin kadınlara dayattığı sınırları kabul etmiyoruz. Erkeği koruyan, cesaretlendiren, cezasız bırakan yargı sistemi de bu suçun en önemli ortağıdır. İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası etkin biçimde uygulanmadır. Aile Bakanlığı yerine Kadın Bakanlığı kurulmalı, ülkede zihinsel değişim sağlanmalıdır” diye konuştu.
DİYANET'E TEPKİ
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadınlara yönelik verdiği fetvaya da değinen Aksakal, “Diyanet ‘Kadınların canları, hakları, onuru dokunulmaz ve emanettir, kadınların canına kıymak zulümdür’ demiş. Diyanet İşleri Başkanlığı ‘kadınların canına kıymak günahtır’ bile diyemiyor. Ayrıca bizim canımız, haklarımız kimseye emanet değildir. Bugüne kadar yaptığınız konuşmalar kadın katliamlarını her geçen gün artırdı. Böylesi vahşetin yaşandığı bugün ve her gün biz kadınlar olarak, her türlü şiddete karşı şiddetsiz bir dünyayı örmek ve Eminelerin hesabını sormak için mücadelemize devam edeceğiz” dedi.