Fıstık ile başladığı reçel yapımını 30 çeşit reçelle devam ettiriyor

  • kadın
  • 09:01 26 Haziran 2019
  • |
img

ANTEP – Kendisini “reçelin annesi” olarak tanımlayan Gülseren Güner, evinde eşiyle birlikte ürettiği yaklaşık 30 çeşit reçeli şarküterilerde ve pazarda satıyor. Kadınların istedikleri zaman her yaşta bir şeyler üretebileceğini söyleyen Güner, kadınların daha çok üretimin içinde olması gerektiğini söyledi.  

Antep’te fıstık reçeli yapımıyla başladığı reçel işinde 2 yıl içerisinde işleri büyüten Gülseren Güner (58) şuan evinde kekik, ceviz, kantaron ve süt gibi 30’a yakın reçel çeşidi üretiyor. Yaptığı reçel sayısının çok olmasından ötürü kendisini “reçelin annesi” diye tanımlayan Güner, sadece kendisinin ürettiği fıstık reçeli yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Reçellerini kentte anlaştığı şarküteri ve marketlerde satışa sunan Güner, ayrıca her Pazar günü Hayri Tütüncüler Parkı içerisinde Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından kurulan doğal yaşam pazarında ürünlerini sergiliyor. 
 
Kadınların eve kapanıp oturmamaları gerektiğini belirten Güner, “Kadın isterse her şeyi yapabilir yeter ki üretsinler. Ben bir yandan bu işle uğraşırken 2 çocuk büyüttüm. Kolay değil ancak imkânsız da değil” diye konuştu. Önündeki hedefin başladığı işi büyütmek olduğunu aktaran Güner, bu işte iddialı olduğunu ve daha fazla reçel çeşitleri üretmeyi hedeflediğini kaydetti. 
 
FISTIK REÇELİYLE BAŞLADI 
 
Reçel yapımı işine fıstık reçeli yapımıyla başladıklarını anlatan Güner, şöyle devam etti: “Fıstık reçelini Yunanistan’ın Sakız adasında görmüştük. Fıstık reçelini orada görünce kendimize ‘Biz niye yapmıyoruz’ diye sorduk. Antep’te fıstıktan üretilen her şey var ama reçeli yoktu. Antep’e dönünce bayağı bir uğraştık. Fıstığı yaptıktan sonra sadece fıstıkla olmayacağını anladık. Bu sefer de yine piyasada satışı olmayan kekik, ceviz, kantaron reçellerini yapmaya başladık. Bu defa da insanlardan çilek, kayısı ve vişne reçelleri gibi istekler geldi. Diğer meyvelerden de reçel talebi gelince talep gelen reçelleri de üretmeye başladık. 2 yıllık performansımıza bakınca bence iyi yerdeyiz. İnsanların takdirini kazanabildik. Devamlı gelen müşterimiz oluştu.”
 
‘REÇEL ÇEŞİDİ 30’A YAKLAŞTI’
 
Bazı reçellerin yapımının çok kolay bazı reçellerin yapımının ise çok zor olduğunu dile getiren Güner, “Çevremdeki insanlar bu işte başarılı olacağıma dair cesaretlendirdiler. Beni bu iş için teşvik ettiler. 2 yıl önce fıstık reçeliyle işe başladım. Şimdi reçel sayısı 30’a yaklaştı. Başta yapımı hiç olmayan reçelleri yaptım. Sonrasında gelen talepler doğrultusunda reçel sayısını arttırdım. Reçelleri tadan müşterilerin yorumları çok güzel oluyor. Güzel yorumlar beni de mutlu ediyor. Bana doping gibi geliyor. O yönlü dönüşler gelince daha farklı ne yapabilirimi düşünmeye başlıyorum” ifadelerini kullandı. 
 
‘KADINLAR İSTERSE HER YAŞTA BİRŞEYLER YAPABİLİR’
 
Güner, “Genç değilim ama çalışıyorum. Çalıştıkça daha da dinç oluyorum. Hastalıklarımı ve sıkıntılarımı unutuyorum. İnsan evde oturdukça daha da hastalanıyor. Çalışma hem maddi hem de manevi anlamda insana iyi geliyor. Eşim bana her zaman destek olmuştur. Onun için bu işe girişirken de bana destek olacağını tahmin ediyordum. Ev içinden gelen destek çevremdekilerin desteğiyle birleşince daha da başarılı oldum. Şuan karadut, ahududu ve kapari reçelini yapacağız. Mevsim durumuna göre reçel üretiyoruz. Reçellerin tariflerini bir defterim var orada saklıyorum. Çünkü çeşit çok olunca akılda tutmak da zor oluyor” diye konuştu. 
 
‘EŞİNİN YANINDA ÇOK DURMA SENİNDE REÇELİNİ YAPAR’
 
En çok satılan reçellerin kabak, turunç, limon ve fıstık reçeli olduğunu belirten Hüseyin Güner, yurttaşların bazı reçelleri görünce “Bununda mı reçeli oluyormuş” gibi tepki verdiklerini aktardı. Tanıdıklarının kendisine bazen “Eşinin yanında çok durma senin de reçelini yapar” diye takıldıklarını paylaşan Güner, “Eşimin her adımda yanındayım. Gece gündüz hep birlikte çalışıyoruz. Mesela turunçla limon reçeli yapma zamanları gece saat 03.00’e kadar çalıştığımız oldu. Çünkü aldığımız meyveleri reçel haline getirmezsek bozulacaklardı. Reçelin yapımının en başından en sonuna kadar yanındayım” diye konuştu. 
 
MA / Muhammed Abdulkadir Esen