Nevin Yıldırım’ın avukatı: Bir kez daha erkek adalet ile karşı karşıya kaldık

  • kadın
  • 09:29 24 Mayıs 2019
  • |
img
ANKARA – Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi'nin Nevin Yıldırım’a verilen müebbet hapis cezasını onamasına tepki gösteren avukatı Fatoş Hacıvelioğlu, “Bir kez daha erkek adalet ile karşı karşıya” kaldıklarını söyleyerek, AYM’ye başvuracaklarını belirtti.
 
Kendisine sistematik şekilde cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider’i öldürdüğü gerekçesiyle Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılan Nevin Yıldırım’ın cezası dün Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi tarafından onandı. Nevin Yıldırım’a “İyi hal” ve “ haksız tahrik” uygulanmadı. Yıldırım’ın avukatları Fatoş Hacıvelioğlu ile Nagihan Bulduk kararı değerlendirdi.
 
Avukat Hacıvelioğlu, Yıldırım’ın kendisine sistematik olarak tecavüz eden, evine silahla gelip çocuklarını öldürmekle tehdit eden ve zorla İstanbul'a götürmeye çalışan bir adamı öldürdüğünü hatırlatarak, şöyle: “Yerel mahkeme nerede ise bütün köyün dedikodu şeklinde duyduklarını birbiri ile çelişkili tanık ifadelerini dikkate aldı. Nevin lehine bir tek delil toplamadı, tanık dinlemedi. Nevin'in sesini, feryadını, isyanını duymayan köy halkı, olanı biteni dedikodu şeklinde anlattı.”
 
‘TECAVÜZ ARAŞTIRILMADI’
 
Yerel yargılama sürecinde tüm köylünün öğretilmiş gibi aynı cevaplar verdiğini dile getiren Hacıvelioğlu, “Bir kişi bile, tek bir savcı, tek bir hakim sormadı; bütün köy öğretilmiş gibi nasıl aynı şeyleri söyler? Daha ilk ifadesinden itibaren Nevin’in ‘tecavüze uğradığım için öldürdüm’ beyanı dikkate alınmadı” diye ekledi. Yıldırım’ın beyanlarının yanı sıra tecavüzün dahi araştırılmadığını vurgulayan Hacıvelioğlu, o sürece dair şunları söyledi: “Tecavüzün araştırılması için dosyanın Adli Tıbba gönderilmesi talebimiz, uzmanların duruşmaya çağrılıp dinlenmesi taleplerimiz reddedildi. Nevin’in lehine olabilecek deliller bile bir önyargı ile aleyhine yorumlandı. Gebeliği tecavüz kanıtı iken ‘gönüllü ilişki’ kanıtı olarak sunuldu.”
 
‘SİLAHLA TEHDİT BİLE HAKSIZ TAHRİK İÇİN YETERLİYDİ’
 
Yıldırım davasında meşru müdafaanın tüm koşullarının oluştuğunu ancak uygulanmadığına dikkat çeken Hacıvelioğlu, ekledi: “Sadece Nurettin Gider’in silahlı tehditlerini dikkate alsa bile ‘haksız tahrik’ indirimi uygulayabilirdi, uygulamadı. Erkeklerin ‘beyaz tayt giydi, boşanmak istedi, cilveli saat sordu’ gibi  gibi haksız bir fiil teşkil etmeyen sudan bahanelerini dikkate alıp haksız tahrik uygulayan erkek yargı, tecavüzden başka türlü kurtulma imkanı olmayan ve sürekli bir  haksız fiil ile karşı karşıya kalan Nevin için haksız tahrik indirimi uygulamadı. Duruşmada hiçbir şekilde yargılama düzenini bozmayan sadece yalan beyanda bulunan birini dinlerken istemsizce gülümsemesi bahane edilerek iyi hal indirimi de uygulanmadı.”
 
‘ÖLDÜRÜLEN NEVİN OLSAYDI İYİ HAL UYGULANIRDI’
 
“Erkek katilleri kollarken, gerekçeli kararında ‘aşk cinayeti’ diye övgüler dizip, indirim uygularken, başka hiçbir seçeneği olmadığı için hayatına sahip çıkan kadınlara sırt dönen bu çifte standardın nedeni cinsiyetçilik” diyen Hacıvelioğlu, şöyle devam etti: “Kadın düşmanlığı ve erkek dayanışmasıdır. Hayatını savunan kadınlara karşı yargı erkek adaleti seçerken aslında ‘hayır’ diyen ölmemek için öldüren tüm kadınlara bir göz dağı vermekte. Öldürülen o olsaydı, yani erkekler onu öldürseydi, katilleri ‘namus’ der, bir takım elbise giyer, az cezayla çıkarlardı.”
 
‘AYM’YE BAŞVURACAĞIZ’
 
Mücadelelerinin devam ettiğinin altını çizen Hacıvelioğlu, Yıldırım’ın duyulmayan sesini duyurmaya devam etme çabasından vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. Hukuki sürecin peşini bırakmayacaklarını da vurgulayan Hacıvelioğlu, şöyle devam etti: “Nevin’i yalnız bırakmayacağız ve kendi hayatına sahip çıkan kadınlarla yan yana yürümeye devam edeceğiz. Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen, noktası, virgülü değişmeden verdiği müebbet hapis cezası nedeniyle çok uzun yıllar daha cezaevinde olacak. Erkek faillere kolaylıkla, bol keseden uygulanan yasal indirimler Nevin'den esirgendi. Yargıtay dün açıkladığı onama kararı ile aynı standardı sürdürdü, adaletin ‘erkek’ olduğunu, erkekleri kollamaya devam edeceğini bize bir kez daha gösterdi. Bu karara ilişkin tek olumlu not; üye Meryem Üstüner'in haksız tahrik uygulanması gerektiğine ilişkin muhalefet şerhi. Biz Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuracağız.”
 
Hacıvelioğlu son olarak tüm kadınlara çağrıda bulunarak, “Nevin Yıldırım’ı yalnız bırakmayalım. Mektup yazalım, kart atalım, yalnız olmadığını bilsin lütfen” dedi.
 
‘GERÇEK ADALET OLSA MEŞRU MÜDAFAA UYGULANIRDI’
 
Yıldırım’ın avukatı Nagihan Bulduk da, Yargıtay kararında “haksız tahrik ve iyi hal indirimi” beklediklerini ancak verilen onama kararına da çok şaşırmadıklarını belirtti. Gerçek adaletin işlediği bir hukuk devletinde yapılması gerekenin Yıldırım’a meşru müdafaa hükümlerinin uygulanması olduğunu söyleyen Bulduk, “Ama maalesef  biz bunun olamayacağını ön görüyorduk o yüzden beklentimizi daha da düşürerek, haksız tahrik ve iyi hal için zorluyorduk. Süreç de böyleydi. Ancak verilen karar bizi tamamıyla hayal kırıklığına uğrattı. Tam da bir meslektaşımızın boşanmaya çalıştığı erkek tarafından bıçaklanarak, öldürüldüğü ve bu şahsın hakimler tarafından ‘hoş geldiniz’ diye karşılandığı bir dönemde Nevin hakkında böyle bir karar verilmesi aslında cinsiyetçi bir yargıdan beklenti olmaması gerektiğine bir işaret” diye konuştu.
 
‘KADIN TECAVÜZ DİYORSA TECAVÜZDÜR’ 
 
Avukat Bulduk da hukuki süreçte yaşananlara değinerek, yaşananları şöyle özetledi: “Duruşmada Nurettin’in anlattığı kadarını bilen ve birbirini yalanlayan insanlar aslında tanık olarak dinlendi. Birinin o biliyor dediği kişi ‘yok ben bilmiyorum aslında’ diyor. Herkes Nurettin’in ağzından konuşuyor ve birbirini yalanlıyor. Tecavüz olup olmadığına karar verecek olan köylüler ya da köylülerin dedikodularından ibaret söylentilerine dayanan beyanlar değildir. Tecavüzde esas olan kadının beyanıdır. Kadın tecavüz diyorsa tecavüzdür. Köylülerin buna göz yumuyor olması, sessiz kalıyor olması ya da rıza ve gönül ilişkisi olarak değerlendirmesi tecavüzü değiştirmez. Unutmayalım bu ülkede kadınların, çocukların çok sayıda kişi tarafından tecavüz edildiğini bütün köyde bilinmesine rağmen susulduğu bir çok örnek var ülkemizde. Köylülerin görgü ve bilgiye dayanmayan ve mahkemenin esas aldığı beyanlar tecavüz gerçeğini, mahkemenin kararının hatalı olduğu gerçeğini  örtbas edemiyor.”
 
‘MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR’
 
Yıldırım kararında bir kez daha “erkek” adalet ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Bulduk, tüm bunlara rağmen pes etmeyeceklerini ve mücadele edeceklerini vurguladı. Kadınların pek çok şey yaşadığına dikkat çeken Bulduk, “Bundan çıkış yolu da yargıya güvenmek ancak öncelikle bu tarz kararların değişmesi gerekiyor. Cinsiyetçi olmadığını göstermesi gerekiyor. Gerçek adaletin tecelli etmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadesinde bulundu.
 
NE OLMUŞTU?
 
Isparta’nın Yalvaç ilçesi Koruyaka köyünden 2 çocuk annesi Nevin Yıldırım, 29 Ağustos 2012 günü kendisine silah zoruyla ve sistematik olarak cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider’i öldürmüştü. Tecavüzden hamile kalan Yıldırım, 7 Kasım 2012 tarihinde isteği dışında bu bebeği doğurmak zorunda bırakılmıştı.  “Tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürmek” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Yıldırım hakkında, 12 Ocak 2015’te iddia makamı tarafından “tasarlayarak kasten öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet” istemiyle mütalaa verildi. Yıldırım 2015’in Mart ayında görülen duruşmasında Mart 2015'te Nevin Yıldırım "kasten öldürme" iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
 
Avukatlar tarafından Yargıtay’a taşınan Yıldırım’ın davası 14 Eylül'de görülen temyiz duruşmasında 25 kadın avukat tarafından savunuldu. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, Yıldırım hakkındaki tahliye taleplerini reddederken, yerel mahkemenin müebbet hapis cezası kararını bozdu.
 
Nevin Yıldırım'ın davası 3 Ocak'ta yerel mahkemede yeniden görülmeye başlandı. Yeniden yargılamada mahkeme tekrar Yıldırım’ın müebbet hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
 
Bu kararın ardından dosya Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın onanması yönünde görüş yazarak dosyayı yeniden Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi'ne gönderilmişti.
 
MA / Berivan Altan