21 Mart 1992’de Newroz kutlamaları dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin tarafından yasaklanmış, fakat İzmir'in Konak ilçesine bağlı Kadifekale'de yaşayan halk bütün yasaklamalara rağmen sokaklarda kutlamalar yaptı. Aynı gün Şırnak'ın Cizre ilçesi ve Mardin'in Nusaybin ilçesinde yapıla kutlamalara yönelik saldırılarda çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Bu yasaklama ve yaşanan ölümlere karşı Rahşan Demirel de Kadifekale surlarında bedenini ateşe verdi. O tarihte yakılan o ateş günümüzde de gürleşiyor.  

 

“Mutlaka Kazanacağız, Tecridi Kıracağız” şiarıyla İzmir'de yapılacak olan Newroz kutlaması Gündoğdu Meydan’ında olacak. Kentin en tepe noktası olan Kadifekale’de Newroz hazırlıklarına günler öncesinden başmış durumda. Kadınlar, bir taraftan Newroz günü giyecekleri yöresel kıyafetlerini hazırlarken bir taraftan da hem kendi hem de çocuklarının ellerine kınalıyor. 

 

‘İZMİR’İN NEWROZ ATEŞİ KADİFEKALE’DE YANARDI’

 

Newroz'un Kadifekale'de yaşayan halk için önemli olduğunu dile getiren Hesina Kaygısız, 1992 yılından bu yana Newroz’u bayram gibi karşıladıklarını belirtti. Kaygısız, Rahşan Demirel’in bedenini ateşe vermesinin ardından kutlamalara izin verildiğini söyleyerek,“İzmir’den bakılınca Kadifekale’nin Newroz ateşi görülürdü. 2017 yılında yasaklandı. Biz yine ateşi yakıp kutladık. Davul zurnalar ve Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekerdik. Newroz günü sabah namazımızı kılıp 07.00’da evimizde yemeklerimizi yapıp, yöresel kıyafetlerimizi giyerdik. Eski yıllarda Buca ilçesinde bulunan Hipodrom’da Newroz kutlamaya giderdik. Eşimin arabası vardı ve bizi alana bıraktıktan sonra kalede bulunan bütün halkı alanına götürürdü. Sarı, kırmızı ve yeşil renkleri başımıza bağlayıp halaya dururduk” diye anlattı. 

 

‘NEWROZ ATEŞİNİ LEYLA GÜVEN GÜRLEŞTİRDİ’

 

Bu yıl Newroz ateşiyle tecridi kaldıracaklarını söyleyen Kaygısız, meşalenin Leyla Güven’in elinde olduğunu dile getirdi. Güven'in mücadelesini anlatmanın önemli olduğunu söyleyen Kaygısız,“ Kimse Newroz ateşimizi söndüremez. Biz yaşlansak ta bizden sonra çocuklarımız gençlerimiz o ateşi yakmaya devam edecek. Bu sene Gündoğdu Meydan’ında olacağız. Çünkü ne kadar güçlü bir şekilde Newroz’a katılırsak o kadar bize karşı yapılan saldırılarını boşa çıkaracağız. İzmir Newroz’u demek Kadifekale demektir” diye konuştu.

 

‘LEYLA GÜVEN’İN SESİ OLACAĞIZ’

 

Newroz kutlamalarını 31 Mart’ın gecesine kadar süreceklerini ifade eden Şükriye Mencik de, baharın gelişini kutlayacaklarını söyledi. 50 yıldır Kadifekale’de yaşadığını dile getiren Mencik, halkın, yıkım, talan, sömürü, haksızlık ve ötekileştirme politikalarına karşı öfkesini haykıracaklarını belirtti. 

 

Önceki yıllarda Newroz günü çalışmadığını,hatta tüm işçi kadınların o gün işi bıraktığını anlatan Mencik, “Şimdi çocuklarım bile Newroz olduğu zaman çalışmaz. Newroz günü dışarıdan alana gelen gençler ve misafirlere yemek yapardık. Kalede yapılan her Newroz’da polis evimizi basardı" dedi. 

 

Saldırılara rağmen alanda olacaklarını ve kadınların Newroz ateşini gürleştireceklerini dile getiren Mencik,"Newroz gününden bir gün önce elimize kına yakıp, Gündoğdu Meydanı’nda en gür şekilde Leyla Güven’in sesi olacağız” ifadesinde bulundu. 

 

‘RAHŞAN’IN MÜCADELESİ GÜNDOĞDU MEYDAN’INDA OLACAK’

 

27 yıldır sarı, kırmızı ve yeşil renklerle Newroz'a katıldığını dile getiren Zübeyde Kaya ise bu yıl asıl kutlamayı ise 1 Nisan'da yapacaklarını ifade etti. Kaya, Mart’ın direniş ayı olduğunu dile getirerek,“Çünkü bizim Demirci Kawalar'dan bu yana bir direniş geleneğimiz ve kültürümüz var. Eğer kardeşlik, hak, hukuk, adalet, birlikte yaşam olanağı yaratmak isteniyorsa diğer halkların Kürtlerle empati kurması gerekiyor. Savaşın kazananı olmaz. Her açıdan tahribat verir. Biz Kürtler savaşı değil, her zaman barış için alanlarda haykıran bir halkız. Biz alanda oldukça Rahşan mücadelesi biz kadınların sayesinde Gündoğdu Meydan’ında olacak” dedi. 

 

MA / Ruken Demir