HDP'li Kaya: Şiddete sokaklarda cevap oluyoruz

  • kadın
  • 09:06 17 Kasım 2018
  • |
img

İSTANBUL - Kadınlara yönelik bir şiddetin Meclis’te de yaşandığını belirten HDP Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, “Siyasetteki kadınlar psikolojik şiddet görüyor. Bu şiddetin karşısında bizden önceki yoldaşlarımız nasıl cevap olduysa biz de aynı cevabı sokaklarda vermeye devam ediyoruz” dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, yerel seçimler, kadının siyasetteki yerinin önemi, açlık grevinde olan partisinin Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in durumuna ve yaklaşan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü’ne ilişkin konuştu. 
 
'KADIN GÖRÜNÜRLÜĞÜ DAHA FAZLA OLMALI’ 
 
Uzun yıllardır hem genel hem de yerel seçimlerde kadının siyasetteki görünürlüğüne büyük önem verdiklerini söyleyen Kaya, 4 Kasım 2016 tarihinde HDP’li siyasetçilerin gözaltına alınıp tutuklanmasını hatırlattı. 31 Mart yerel seçimlerinde de kadının görünür kılınmasının bu nedenle çok önemli olduğunu altını çizen Kaya, "Hedefimiz, kayyum atanan belediyeleri almak. Buna olan inançla yola çıkıyor ve çalışmalarımızı ona göre yapıyoruz. 25 kadınla HDP olarak Meclis’teyiz. Siyasette yok sayılmaya çalışılan kadınlara saldırıların daha da arttığı bir dönemdeyiz. Herhalde cesaretimiz ve cüretimizden çekiniyorlar. İrademizden çok da çekindikleri için tam da buradan doğru gücümüzü göstermek adına yerel seçimlerde kadın görünürlüğünün daha da fazla olması gerekiyor” dedi. 
 
'SİYASETTEKİ KADIN PSİKOLOJİK ŞİDDET GÖRÜYOR’ 
 
Erkek egemen şiddetin hayatın her alanına sirayet ettiğini belirten Kaya, kadınların siyasi alanda da saldırıyla karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, “Evde ve sokaktaki kadın fiziksel şiddeti görüyor belki; ama siyasetteki kadın da psikolojik şiddet görüyor. Söylediğimizin bir kıymeti harbiyesi yok, dikkate almıyorlar. İlk önce bizi hedef haline getirmeye çalışıyorlar. Özellikle de Kürt ve sosyalist kadınlar gösterdikleri duruş nedeniyle bu saldırılara maruz kalıyor. Bizim bu saldırılara karşı verecek cevabımız elbette var. Bugün cezaevleri kadın siyasetçilerle dolu. Rehin alınmış durumdalar. Buna karşı o kadınlar içeride de üreterek cevap oluyor” ifadelerini kullandı. 
Saldırıların, dışarıda ve içeride de yapılsa kadınların bunlara cevap verecek güçlerinin olduğunun altını çizen Kaya, "Bu şiddetin karşısında bizden önceki yoldaşlarımız nasıl cevap olduysa biz de aynı cevabı sokaklarda vermeye devam ediyoruz. Sadece sokaklarda değil, Meclis’te de bu mücadelemiz devam ediyor” dedi. 
 
'LEYLA GÜVEN’İ MECLİS’TE İSTİYORUZ’  
 
Leyla Güven’in tutukluluk halini, "siyasi rehin" olarak tanımlayan Kaya, açlık grevine ilişkin şunları söyledi: “Leyla Güven, halkın iradesiyle seçilmiş bir arkadaşımız. İktidarın adaleti; Kürtlerden, kadınlardan, Alevilerden yana değil. Biz eşitsizlik ve adaletsizlik üzerinden yargılanıyoruz. Adalet anlayışları da bize göre eşit değil. CHP’li Enis Berberoğlu seçilmiş bir iradeydi; ama bugün davaları durdurulup hala Meclis’te yer alabiliyor. Ancak, Leyla Güven bir Kürt kadın olduğu için devlet böyle bir cezalandırma şekli belirlemiş. Abdullah Öcalan şahsında bir tecritten bahsediliyor. Aynı tecrit, Sayın Öcalan şahsında tüm tutsaklara uygulanıyor. Onlardan birisi de Leyla Güven’dir. Amacı tecridi kırmak adına bir ses çıkartmak" dedi. 
 
Güven'in Kürt, kadın ve HDP'li vekil olduğu için yargılandığını ifade eden Kaya, "Bu nedenle 3 kez rehin alındığını düşünüyoruz. Biz kadınlar olarak irademizi teslim etmedik sizlere. O yüzden halkın seçtiği iradeyi biz Meclis’te görmek istiyoruz. Buradan herkese şu çağrıyı yapıyorum. Orada bir irade tutsak, bu irade rehin alınmış ve ona karşı bir cevap olmamız gerekiyor” diye konuştu. 
 
‘CİNSİYETÇİ POLİTİKALAR FAZLALAŞTI’ 
 
Kadınların yüzyıllardır maruz kaldığı şiddetin bir kadın sorunu olmadığını dile getiren Kaya, “Erkeğin ve sistemin sorunu var. Kadını sorun yapan da kendileri. Son 16 yıldır, cinsiyetçi politikalar daha da fazlalaştı. En yakın süreçteki nafaka yasası buna örnek. ‘İyi hal indirimi’nden birçok şeye kadar erkeğe hak tanınıyor. Meclis’te de kadın tartışmalarını yürütürken önemli yasaları geçirmeye çalıştıklarını görüyoruz. Sistemin kendisi kadar kafalarda da erillik var. Bunun en fazlası Meclis’te yaşanıyor. Fiziksel şiddete belki uğramıyoruz; ama polis tarafından sözlü bir şiddete maruz kalıyoruz. Meclis’te sözlerimiz kesiliyor, kadınlar kürsüye çıktığında dinlenilmiyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘KADINLAR RENKLERİYLE TAKSİM’E’
 
Ekonomik krizden kaynaklı kadınlara yönelik ekonomik şiddetin arttığının altını çizen Kaya, “En fazla işten çıkarılanlar kadınlar oldu. Kadınlar, bu kadar saldırılara maruz kalırken, 25 Kasım önemli bir yerde duruyor. Tüm kadınları geçmiş dönem olduğu gibi Taksim’de kendi renkleriyle, dilleriyle ve herkesin ortaklaştığı bir mücadelede erkek egemen devlet şiddetine karşı, eril dile ve cinsiyetçi politikalara karşı ortak birlikteliğe çağırıyoruz. Sözümüzü ortaklaştıracağımız, bir çığlık olabileceğimiz o isyanı oralardan haykırmak için tüm kadınları alanlara çağırıyorum” dedi. 
 
MA / Necla Demir