Kadın Meclisleri: Krizin sonuçlarına karşı kadınlar yalnız değil

  • kadın
  • 15:52 15 Ağustos 2018
  • |
img
İSTANBUL – Yaşanan ekonomik krizden kadınların olumsuz yönde etkileneceğinin altını çizen Kadın Meclisleri, “Ülkenin yarısı kadınlardır ve eğer siyasi, ekonomik gidişat bizi olumsuz etkiliyorsa biz de bu gidişatı değiştirmek zorundayız” dedi.
 
Türkiye'deki ekonomik krize ilişkin Kadın Meclisleri, “Krizin sonuçlarına karşı kadınlar yalnız değildir” başlığıyla yazılı açıklama yaptı. Ülkenin genel gündeminin kadınların da hayatında değişiklikler yarattığını ve Türkiye’de patlak veren ekonomik krizden kadınların olumsuz yönde etkileneceği belirtilen açıklamada, “Ülkenin yarısı kadınlardır ve eğer siyasi, ekonomik gidişat bizi olumsuz etkiliyorsa biz de bu gidişatı değiştirmek zorundayız” denildi.
 
‘İLK İŞSİZLER KADINLAR OLMAYACAK’
 
Fabrikaların kapanması, bankaların iflas etmesi, iş yerlerinin küçülmeye gitmesi ve birçok sektörün durma noktasına gelmesi beklenen Türkiye’de ilk işten çıkarılacak olanların kadınlar olmayacağına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Kadın işsizliği oranı şimdiden yüzde 27 gibi yüksek bir seviyede. Zaten kadınların dörtte biri çalışma yaşamındayken bu dönemde var olan ekonomik kriz, kadınların ekonomik hayattan daha da uzaklaştırılmasına neden olacaktır. Dünyada ve Türkiye’de daha önce yaşanan ekonomik krizler bize bu gibi durumlarda ilk işten çıkarılanın kadınlar olduğunu gösterdi. Bu durum kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliği daha da derinleştirmeye, kadınların üzerindeki başta ekonomik şiddet olmak üzere tüm şiddet türlerinin boyutunun artmasına sebep olacak. Ancak işten çıkarılan ya da iş yerinde hakları verilmeyen kadınlar bu durumu direnişle karşılayacak. Kadınları ilk işten çıkarılacaklar olarak gören patronlar en yakın zamandaki Flormar direnişini unutmasın. Çünkü kadınların haklarına sahip çıkma mücadelesi gün geçtikçe ve özellikle son yıllarda arttı.
 
 GEÇİM DERDİ ŞİDDETİN BAHANESİ OLAMAZ
 
Ekonomik krizin getireceği bunalım ortamında, krizden kaynaklanan sorunlarını çözemeyen erkeklerin kadınların üzerinde uygulayacakları şiddet artıyor. Bu doğrultuda örnekler ise şimdiden gelmeye başladı. Ekonomik krizin patlak verdiği ilk günlerde borcunu ödeyemeyen bir kişi eşini ve çocuğunu öldürdü. Tefeciye borcunu ödeyemeyen erkek öfkesini tefeciye değil eşine ve çocuğuna, yani toplumsal olarak kendisinden daha güçsüz olana yöneltmiş durumda. Bu kadın cinayeti haberini medyanın “cinnet getiren koca” şeklinde yayınlaması da bir tesadüf değildir. Kriz ortamından kaynaklanan bunalımın kadınlara yönelmesi, bir kadının bu bahaneyle öldürülmesi ve bunun meşru görülmesi kabul edilemez. Yöneticilere ve patronlara yöneltilemeyen öfke kadınlara ve çocuklara yöneliyor. Ancak önemli olan bu şiddete engel olmaktır. Krizin sebebi kadınlar değil, neden sonuçlarını biz yaşayalım? Krizin sonuçlarını kadınlar değil sorumluları yaşamak zorundadır.
 
 KADINLAR KRİZE DE ERKEK ŞİDDETİNE DE DİRENECEK
 
Her gün doların artışını ve soframıza koyacağımız ekmeği düşündüğümüz durumda kadınlara dair sorunlar ikinci plana atılmaya çalışılacak. Kadınların üzerinde baskı kurulması, kıyafetlerine, yaşam tarzlarına müdahale edilmesi, boşanma hakları için mücadele etmeleri, neredeyse her gün bir kadının yaşam mücadelesi vermek zorunda kalıyor olması, gündemin alelade, sıradan konularından biri olarak ele alınamaz. Ekonominin nispeten daha ferah olduğu zamanlarda dahi kadınların sorunlarını yok saymaya çabalayanlar için kriz bahane olacak. Krizi çözmek zorunda oldukları gibi kadınların ve çocukların da sorunlarını çözmek zorunda olduğunu kimse unutmasın. Hiçbir şey direnerek elde ettiğimiz haklarımızın, mücadelemizin gerilemesine sebep olmamalıdır.
 
KADIN MECLİSLERİ KURULACAK
 
Çalışma yaşamında kriz sebebiyle de işten çıkarılma tehdidi altında olan hiçbir kadın yalnız değildir. Kadınların çalışma yaşamında ilk gözden çıkarılanlar olmasına izin vermemeliyiz. Biz, baskıya uğrayan ya da işten çıkarılan kadınların yanında, mücadelelerinde olmalıyız. Toplumun olduğu gibi kadınlar da ihtiyaçlarına yönelik ekonomiyi kendileri belirlediklerinde bu kriz olmayacaktır. Toplumun ve kadınların ihtiyaçlarını düşünmeyenler bu krizi çözmek zorundadır. Biz kendi ihtiyaçlarımızı karşılayan ekonomiyi belirleme iddiasında olmaya devam etmeliyiz.”
 
 MÜCADELE ETME ÇAĞRISI
 
Tüm kadınları var olan Kadın Meclisleri’nde mücadeleye etmeye, il, ilçe, üniversite ve işyerlerinde Kadın Meclisleri’ni kurmaya davet edilen açıklamada, “Nüfusun yarısıyız. Türkiye’de olan herhangi bir gündem bu sebeple kadınlardan bağımsız düşünülemez. Biz gündemi etkilemeye, olumsuz gidişatı değiştirmeye devam etmeliyiz. Kriz bahane edilerek kadınların eşitlik ve hakları için verdiği mücadelenin görmezden gelinmesine izin vermemeliyiz.  Kadınlar kriz koşullarından kaynaklı iş yerinde, ev yaşamında ya da eğitim hayatında herhangi bir baskı hissettiğinde yalnız olmadığını bilmelidir. Çünkü biz varız. Kriz bahanesiyle işten çıkarılma, erkekler tarafından şiddete uğrama tehdidi altında olan ve geçim yükü omuzlarına yüklenen tüm kadınlarla Kadın Meclisleri’nde beraber mücadele edelim” denildi.