Ferman'ın 4'üncü yılında DAİŞ’ten kurtarılan kadınlar anlatıyor

  • kadın
  • 10:28 2 Ağustos 2018
  • |
img
ŞENGAL- Ortadoğu’daki en büyük saldırısını Şengal’de gerçekleştiren DAİŞ, yüzlerce Êzidî kadını köle pazarlarında sattı. 73’üncü fermanın 4’üncü yılında kurtarılan kadınlar yaşadıklarını anlattı.  
 
DAİŞ’in Êzidîlere dönük gerçekleştirdiği 73’üncü ferman, 4’üncü yılına giriyor. Daha önce de defalarca yıkım ve talana uğrayan Êzidî yurdu Şengal, bu kez hem uluslararası hem de bölgesel güçlerin ortaya çıkardığı DAİŞ tarafından 3 Ağustos 2014’te büyük bir soykırıma uğratıldı. 
 
Ortadoğu’daki en büyük saldırısını Şengal’de gerçekleştiren DAİŞ, on binlerce Êzidî’yi kırımdan geçirdi. Esir aldığı binlerce Êzidî kadını; Musul, Rakka, Dêra Zor, Telafer, Minbiç ve Girê Spî gibi kentlerde kurduğu köle pazarlarında sattı. Binlerce Êzidî’yi de katletti. Yüz binlerce Êzidî, dünyanın çeşitli yerlerine göçertildi. 
 
Fermanın üzerinden 4 yıl geçti. Bugüne kadar DAİŞ’e karşı gerçekleştirilen operasyonlarda birçok kadın kurtarıldı. Halen akıbeti bilinmeyen yüzlerce kadın, DAİŞ’in elinde esir bulunuyor.  
 
Fermanda esir düşmüş; ancak daha sonra kurtarılan Êzidî kadınlar yaşadıklarını anlattı. 
 
HENÜZ 15’İNDEYKEN…
 
Bu kadınlardan biri Bedriye Feysal. Şengal’in güney yakasında bulunan Domiz Köyü’nden olan Feysal (18) henüz 15 yaşındayken DAİŞ’e esir düşüyor. Ferman günü, Şengal Dağı’na sığınmaya çalışırken annesi, babası ve 6 kardeşiyle birlikte DAİŞ’in eline geçen Feysal, önce Şengal’e daha sonra Telafer’e götürülüyor. Feysal, ardından Musul’un kuzeybatısına 15 kilo metre uzaklıkta bulunan Baduş Hapishanesi’ne konuluyor. Baduş, sadece Êzidî kadınları toplandığı bir yer olarak biliniyor. 
 
Katledilmemek için burada Müslümanlığı kabul ediyor Feysal.  Hapishaneden çıkarıldıktan sonra tekrar Telafer’e, ardından kız kardeşiyle birlikte ailesinden koparılarak, Musul’a götürülüyor. Burada Ebu Tahir adındaki bir DAİŞ emirine satılıyor. Bu şekilde 6 DAİŞ’liye satılan Feysal, en son Rakka’ya götürülüyor. Rakka’ya Demokratik Suriye Güçleri (QSD) tarafından operasyon başlatılınca onlarca Êzidî ile birlikte Dêra Zor’a sürülüyor. Feysal’in annesi ve 4 kardeşi, ondan 1 yıl önce özgürleştirilirken, kendisi ise 10 ay önce QSD’nin Dêra Zor’da yürüttüğü bir operasyon sırasında kurtuluyor. Feysal’ın babası ve iki kardeşi halen DAİŞ’in elinde esir bulunuyor.  
 
XALİDE MURAD
 
Evli ve 33 yaşında olan Xalide Murad, Koço’nun kuzeyinde bulunan Tel Kesab köyünden. Murad, ferman günü ailesiyle birlikte Xanesor’a ulaşmak için yoldayken, Herdan köyü yakınlarında önleri kesilerek, esir alınıyor. Aşireti olan Mêrka’ya mensup 226 kişi de o gün DAİŞ’e esir düşerken, onlardan 102 kişi infaz ediliyor. Diğerlerinin akıbeti bilinmezken, kendisi ise sırasıyla Şengal, Telafer ve Musul’a götürülüyor. O da günlerce Baduş Hapishanesi’nde tutuluyor. Murad, 3 aylık esaretten sonra Arap bir tanıdığının yardımıyla DAİŞ’in elinden kaçıp kurtuluyor. Murad’ın eşi halen DAİŞ’in elinde bulunurken, bugüne kadar ondan bir haber alamamış. 
 
XUNAW ÊNO HURO
 
Şengal’in Gir Zer köyünden olan 55 yaşındaki Huro ise, ailesiyle birlikte Şengal loflarına (virajlı yol) vardıkları sırada DAİŞ’e esir düşüyor. Eşi ve 3 oğlu ile birlikte esir düşen Huro, Telafer’e götürülerek, burada ailesinden koparılıyor. Baduş Hapishanesi’nde esir düşmüş yüzlerce Êzidî kadın ile birlikte haftalarca tutuluyor. Burada tanıdıkları ile de karşılaşırken, hapishaneden çıkarıldıktan sonra Musul merkeze götürülüyor. 9 ay boyunca köle gibi çalıştırıldıklarını söyleyen Huro, sonrasındaysa DAİŞ’le yapılan ve detaylarını bilmedikleri bir anlaşma kapsamında eşiyle birlikte Kerkük’e getirilip, serbest bırakılıyor. Çocuklarından hiçbir haber alamayan Huro, aldığı bazı duyumlara göre onların katledildiğini belirtiyor.
 
MA / Nazım Daştan