Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 24 Haziran seçimleri için açıkladığı, “Kadınlarla Değişir” bildirgesinde, eşcumhurbaşkanlığı, Kadın Adalet Divanı ve Kadın Bakanlığı gibi projelerine yer vermişti. HDP’nin bileşenlerinden Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Mekiye Ormancı, partinin kadınlara dair projelerini ve sandıkları nasıl koruyacaklarını anlattı. 

 

HDP’nin seçim beyannamesinde bulunan eşcumhurbaşkanlığı sisteminin, eşbaşkanlık sisteminden esinlendiğini ve bunun toplumun yarısının kadınlardan oluşmasının getirdiği bir sistem olduğunu belirten Ormancı, “Ama eril zihniyetin kurumlarında sadece erkeğin ve onun zihniyetinin ön planda olması ciddi boyutta toplumda rahatsızlığa neden oluyor” dedi.

 

‘EŞBAŞKANLIKTAN EŞCUMHURBAŞKANLIĞINA’ 

 

Toplumun yarısını oluşturan kesimin kendi temsiliyetini görmemesinin ciddi bir mücadele boyutuna dönüştüğünün altını çizen Ormancı, “Hem toplumsal hem de siyasal alanda eşbaşkanlık sistemini geliştirdik. Ama kurumsallaşan eşbaşkanlık sistemiyle beraber aynı zamanda son seçimlerde ön plana çıkan cumhurbaşkanlığı, siyaset alanının en üst mercii misyonuna sahip olmakla karşımıza çıkıyor. Yeniden eril zihniyetin bütün toplumu yöneten, onun politikalarını belirleyen ve onun ön görüsü çerçevesinde hayata geçme noktası açığa çıkıyor. Onun için biz kurumsallaşan, artık toplumda da kabul görülen eşbaşkanlık sistemini eşcumhurbaşkanlığı sistemine dönüştürme noktasında mücadelemizin devam ettiğini belirtebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

 

NEDEN KADIN BAKANLIĞI?

 

HDP’nin seçim beyannamesinde bulunan Kadın Bakanlığı projesinin de, bakanlıkların tamamının erkeklerden oluşmasından kaynaklı oluştuğunu dile getiren Ormancı, “Sadece, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı var. Kadını eve hapseden, yalnızca en büyük statü anne rol ve misyonu verilen sistem. Anne rol ve misyonunu belirleyen 16 yıllık AKP politikası, kadının statüsüyle ilgilenen kadının kaç çocuk doğuracağıyla ilgilenen bir politika üzerinden kendisini var etmeye başlamamıştır. Aynı zamanda 16 yıllık iktidarlığı dönemine tekabül eden kadına yönelik şiddet, çocuklara yönelik cinsel istismarın yüzde yüz artması, kadına yönelik cinayetlerin artması ve toplumun içinde de inanılmaz şekilde şiddetin tırmanması gibi kadın ve çocuk sorununun çözüm mercii olması gerektiğinin ihtiyacı üzerinden önerdik” diye konuştu.

 

‘BAKANLIK HUKUKİ MÜCADELE GELİŞTİRMEYİ AMAÇLIYOR’ 

 

Kadın Bakanlığı’nın kadın ve çocuk sorunlarına dair proje ve öneri geliştiren role sahip olacağını dile getiren Ormancı, şöyle devam etti: “Soykırıma dönüşen kadın cinayetlerine ve şiddete engelleyici politikalar geliştirmek, toplumsal alanları kurmak amacı taşıyor bakanlık. Çocuk yaşta evlendirilmelere karşı batıda feminist kadın hareketler, Kürdistan’da ise TJA olarak ciddi mücadeleler yürüttük. Kadın Bakanlığı’na ihtiyaç duyulması gündem oluşturdu. Bunu bir kuruma dönüştürerek çözüm güçlerini oluşturma noktası olmalı. Bakanlık, toplumda rahatsızlık uyandıran yönler açığa çıkarıldığında buna karşı politikalar geliştirip hukuki mücadele geliştirmeyi amaçlıyor.”

 

‘KADIN BAKANLIĞI ZORUNLU İHTİYAÇ’

 

Anayasa’nın kadın sorunlarına cevap olmadığını, dolayısıyla; sadece kadın ve çocuk sorunlarıyla ilgilenecek Kadın Bakanlığı’nın zorunlu ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ormancı, “Şiddet sarmalının gün be gün arttığı, kadın cinayetlerinin sıradan olaya dönüşme noktası herkes açısından görülüyor. Kadının yaşamda, siyasette, ekonomide ve yaşamının her alanında nasıl yer alacaklarını, özgürlük alanlarını nasıl oluşturacaklarını ancak bu kurumlarla ortak çalışma ile çözüme kavuşturabiliriz” dedi.

 

‘TOPLUMUN VİCDANINI RAHATLATACAK KURUMA İHTİYAÇ VAR’

 

Kadınların hayata geçirmek istediği bir diğer önemli proje olan Kadın Adalet Divanı’na ilişkin ise Ormancı şunları söyledi: “Devlet sisteminin açığa çıkmasıyla hukuka ihtiyaç duyuluyor. Sürekli iktidarların güdümünde kalan bir hukuk sistemi ile karşı karşıyayız. Toplum vicdanını yaralayan doğa katliamlarından kadın cinayetlerine, çocuk istismarlarına kadar varan olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Ancak hukuk, toplumun vicdanını rahatlatmıyor. Bu nedenle buna öyle bir çözüm geliştirilmeli ki; toplumun vicdanını rahatlatacak bir kuruma ihtiyaç var” diye konuştu. 

 

KADIN ADALET DİVANI NEDİR?

 

Meclis bünyesinde bütün partilerden kadın milletvekillerinin yer alacağı Kadın Adalet Divanı’nın gerekliliğine işaret eden Ormancı, “Sadece HDP’nin kadın milletvekillerinden oluşmayacak, bütün siyasi partilerden kadın milletvekilleri bir araya gelerek toplumun vicdanını yaralayan ve zorlayan olayları yeniden gündemlerine alarak, çözüm üreterek, yeni yasaların çıkarılması için rol oynayacak” dedi. 

 

‘SEÇİM GÜNÜ ON BİN KİŞİ GÖREV ALACAK’

 

Ormancı, 24 Haziran seçimlerinin de önemine dikkat çekerek, en önemli çalışmalarının sandık güvenliği olduğunun altını çizdi. Ormancı, “Seçim gününde sandıkların korunması için hukukçulardan okul görevlilerine, sandık görevlilerinden müşahitlere kadar on bin arkadaşımız görev alacak. AGİT’ten Avrupa Parlamentosu’na kadar çok sayıda gözlemci heyetler görev aldı” dedi. 

 

‘SANDIKLARI KORUMALIYIZ’

 

“24 Haziran demokrasi bloğu ile faşizm arasında bir seçim” değerlendirmesinde bulunan Ormancı,  “Demokrasinin kazanması açısından halkımız hem oylarını kullanmalı hem de sandıklarını korumak için okul bahçelerinden il ve ilçe seçim kurullarında sabaha kadar beklemeli. Hep birlikte faşizmi yenilgiye uğratmalıyız” diye konuştu.