Kadın karşıtı yürütülen politika ve uygulamalara karşı Özgür Kadın Hareketi’nin (TJA) Diyarbakır’da, "Özgürlük kadınlar için demokrasi cumhuriyet için” başlıklı deklarasyonu yayınlayarak yeni bir yol haritası sundu. Sorunların çözümü olarak Demokratik Cumhuriyet Anayasası’na vurgu yapılan deklarasyonda, eş cumhurbaşkanlığı, kadın adalet divanı gibi öneriler sunuldu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, TJA’nın deklarasyonunu değerlendirdi.  

 

'DEKLARASYON YOL HARİTAMIZDIR'

 

Eş cumhurbaşkanlığı ve kadın adalet divanı sisteminin kadınlar açısından hayati öneme sahip olduğunu belirten Beştaş, “Son üç yılda yaşanan OHAL ve KHK’lerle kadına yönelik baskılar arttı. Her gün, kadın karşıtı çıkarılan yasalarla kadınlar, eril bir yargının insafına bırakılıyor. TJA’nın açıkladığı seçim bildirgesi bu anlamda çok kapsayıcıdır. Kadınların geleceği hakkında özgür ve eşit bir yaşamın inşa etmeleri açısından iyi ifade eden bir noktadadır. Bu bildirge, sadece Türkiye’deki Kürt kadınlarını değil, bütün kadınları; hangi kimlikte olursa olsun hangi renkte olursa olsun hepsini kapsıyor. Biz kadınlar bunu bir manifesto olarak görüyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımızda temel belgelerimiz ve yol haritamızdan biri olacak” dedi. 

 

‘KADIN MECLİSİ’Nİ SİYASİ SİSTEM OLARAK GELİŞTİRECEĞİZ’

 

AKP iktidarının yıllardır toplumu faşist uygulamalarla esir aldığının altını çizen Beştaş, şöyle devam etti: “Ülkede binlerce siyasetçi ve akademisyen içeride tutuluyor. Her yıl binlerce kadın, erkek şiddetinden dolayı öldürülüyor; yüzlerce çocuk, cinsel istismara uğruyor ya da yaşanan savaş sırasında ölüyor. Tüm bunlar bir daha yaşanmasın diye Türkiye’de Kadın Meclisi’ni bir siyasi sistem olarak geliştireceğiz. Kadına yönelik suçların kadınlar tarafından yargılama mekanizması oluşturulması çok yeni, çok çarpıcı ve aynı zamanda adaletin gerçekleşmesi açısından önem ifade ediyor. Bu yönüyle umarım gelecekte şiddet, taciz ve istismar olaylarına adil bir yargılama sistemiyle oluşturmak mümkün olacak. Biz HDP’li kadınlar olarak hukuk mücadelesini her alanda veriyoruz. Şu an Türkiye’de yargı tamamen eril bir yargı. Ve şu anda aslında şiddetin arkasında duran bir yargı var, bunu bir dizi politikalarla, erkeklik indirimleriyle kadına bakış açısıyla toplumu en gerilere taşıyan bir tutum ve nitelikle taşıyarak ortaya koyuyor.” 

 

‘TÜRKİYE’Yİ DEĞİŞTİRECEK TEK GÜÇ KADIN’

 

Yaklaşmakta olan seçimlerde bütün kent ve mahallelerde kadının renginin hakim olacağını kaydeden Beştaş, bu anlamda özgün kadın çalışmalarının yürütüleceği kadın bürolarının açıldığını hatırlattı. Diyarbakır’da açılan ilk kadın bürosunun önemli bir misyonu olduğuna dikkat çeken Beştaş, “Kadınlar, her yere coşku ve kararlılık götürüyor. Amed’te ilk seçim büromuzu açılışında bunu gördüm. Katılım gerçekten çok güzeldi. İnanıyorum ki bütün Amedli kadınlar buraya gelecek ve kendi bürolarına sahip çıkacak. Bu sadece bir seçim bürosu olarak kalmayacak. ‘Senle değişir kadınlara değişir’ diyoruz.  Çünkü kadınlar istemeden bu değişim olmayacaktır. Kadının rengiyle soluğuyla, gücüyle bu seçimde varlığını ortaya koyması hayatı derecede önemlidir. Bu seçim, aynı zamanda kadın düşmanı politikalarla, kadın dostu politikalar arasında bir tercihtir. Ve bunu sağlayacak tek adres, HDP’dir, kadın özgürlük çizgisidir” diye konuştu. 

 

 ‘AVUKATLAR SEÇİM GÜVENLİĞİNDEN SORUMLUDUR’

 

Seçim güvenliği konusunda bütün demokrasi güçlerine iş düştüğünü vurgulayan Beştaş, “Biz parti olarak da ve diğer bütün partilerde hiçbir fark gözetmeksizin AKP- MHP faşizmin dışında bütün partilerle seçim güvenliği konusunda işbirliğine açığız. Bu konuda ortak zeminde çalışmaya hazırız. Partiler dışında da sivil toplum örgütleri, barolar dahil çağrımız süreklidir. Onlar da bir yurttaş ve bir sivil toplum örgütü olarak insan hakları ve demokrasiyi güvence altına alarak mücadele etmek zorundalar. Onlar da sandık başlarında durarak bu işi kesinlikle kolaylaştırabilirler” diye belirtti. Beştaş, kendisi de bir avukat olarak, seçim güvenliği konusunda avukatlara şu çağrıyı yaptı: “Avukatlık Kanunu’na göre insan haklarını koruma sorumluluğu vardır. Hakkı değil, sorumluluğu vardır. Bütün barolarda bulunan avukatlar sandık başında oturmalıdır. Bölgedeki bütün meslektaşlarıma ve Türkiye’deki bütün avukatlara bu çağrıyı yapıyorum. Hukukun daha fazla çiğnenmesine ve hırsızlığın daha fazla meşrulaşmasına izin vermeyelim.” 

 

‘SANDIKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM’ 

 

Türkiye’de değişecek rejimin bütün bireyleri etkileyeceğine vurgu yapan Beştaş, yurttaşları bu konuda dikkatli olmaya çağırdı. Beştaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir kere oyumuzu kullanmakla yurttaşlık göreviniz bitirmiş olmuyorsunuz. O sandıklarda o oyların çıkışını bizzat denetlemeniz, görmeniz ve tespit etmeniz gerekiyor. Yani, bir fil hiçbir iş yapmadan sadece o oyun sandıktan çıktığını herkes denetleyip kontrol edebilirse hırsızlık asla olmaz. Bu konuda hiçbir güvenlik sorunumuz da olmaz. Vatandaşlar, bu konuda dikkat etmelidir. Kadınların gençlerin ve kendi çocuklarımızın geleceğini korumamız için sandıklara sahip çıkmamız gerekir.” 

 

MA / Esra Solin Dal