‘Kadın istihdamında asıl sıkıntı uygulayıcılarda’

  • kadın
  • 17:48 12 Mayıs 2018
  • |
img
 
MERSİN - Anka Üreten Kadın Derneği’nin düzenlediği çalıştayda konuşan avukat Sebahat Gençtarih, kadın istihdamıyla ilgili yasal düzlemde pek bir sıkıntının olmadığını, asıl sıkıntının uygulayıcılarda olduğunu belirtti. 
 
Anka Üreten Kadın Derneği, Mersin'de çok sayıda kurum temsilcisinin katılımıyla, "Dezavantajlı Kadınların İstihdamında Yaşanan Sorunlar ve Çözüm" başlıklı bir çalıştay düzenledi. 
 
Forum Suite Otel'de düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını dernek başkanı Devrim Özcan yaptı. Özcan, amaçlarının meslek sahibi olmayan kadınlara sosyal ve psikolojik desteğin yanı sıra istihdam edilmelerini de sağlamak olduğunu belirten Özcan, “Bu anlamda, yerel yönetim ve işverenlerle iş birliği yapmaktır. Bu iş birliği, hem iş hayatındaki kadın sayısını arttırmak hem de iş verenlerin sıkıntısını yaşadığı ara eleman sorununu çözmeye yöneliktir" dedi.
 
'AMAÇ KADIN FİKİRLERİNİ HAYATA GEÇİRMEK’
 
Ardından konuşan psikolog Fahriye Cengiz de, katılımcılara konuyla ilgili hazırlamış olduğu slayt çalışmasını sundu. Kadın istihdamının zorluklarına dair konuşan iş insanı Bedrettin Gündeş, "Kadının toplumdaki yerini belirleyebilmek için öncelikle iş hayatındaki yerini bilmek gerekiyor. Burada ilk olarak kadının üretim sürecine katılmasının boyutlarını, bu katılmanın ortaya çıkış biçimlerini açığa çıkartmak gerekmektedir. Erkeklerin iş gücüne katılım oranı yüzde 70'lerde iken, kadınların yüzde 30'lar seviyesindeki katılımı kapsamlı politikalar uygulanmasına gerekli bir tablo sunuyor. Öncelikli hedef, kadınların iş fikirlerini hayata geçirmelerini kolaylaştıracak kapılar açmaktır" diye konuştu.
 
Dezavantajlı kadın gözünden istihdam sorununu anlatan Gülbahar Güzel, "Dezavantajlı kadın, kendi hayatını kuramayınca toplum nezdindeki o güvenli alanı da oluşturamıyor. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu sebepler silsilesi, yaşadığı şiddet döngüsüne tekrardan dönüşüne neden olabiliyor. Kadın ilkin can havliyle bir barınma ihtiyacı hissiyle sığınma evine geçip yerleşiyor. Ben de yıllarca sığınma evinde çalıştım. Sığınma evlerindeki koşullar, yetersizlikler çözüm için eksik. Benim sığınma evinde çalıştığım dönemde, kadın arkadaşlarımız yalnızca 6 ay sığınma evinde kalabiliyordu. Biçilmiş bu sürenin akabinde iş bulmaya çabaladığında çabası yerini bulmuyordu. Cebinde parası olmadığı için ev tutamıyor, çocuğunu da yanına alamıyor. Çünkü kreş imkanı yok ve destek de bulunacak kimsesi de" ifadelerini kullandı.
 
‘UYGULAYICILAR OLARAK SIKINTILAR YAŞANIYOR’
 
Kadın istihdamında mevcut yasal süreci aktaran avukat Sebahat Gençtarih de, "Ülkemizde birçok alanda kadınların ekonomik gücüyle ilgili hukuki düzenlemeler yapılmıştır. Bununla ilgili çok sayıda tebliğ, belge ve yönetmelikler düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin belirteci şudur ki, 'Evet, kadınlar iş istihdamında ayrımcılıkla yüz yüze kalıyor'. Özellikle, 2004 yılına kadar ki sürece baktığımızda kadın ve erkek eşit ücret dahi alamıyordu. Kadın, iş gücü olarak daha düşük görülüyor ve ücreti de erkeğe oranla daha düşük belirleniyordu. Sonrasında AB uyum yasaları çerçevesinde birçok yasa getirildi. Bu anlamda ülkemizde aslında yasal olarak pek bir sıkıntı yok. Uygulayıcılar olarak sıkıntılar yaşanıyor" dedi.