Muğla’nın Bodrum ilçesinde bulunan 150 yıllık tarihi su sarnıcını resim atölyesine dönüştüren kadınlar, ortaya koydukları eserlerini sergiliyor. Sanat galerisi olmanın yanında farklı etkinliklere de ev sahipliği yapan tarihi sarnıç, kadınların kendi iç dünyalarını yansıtmasının yanı sıra sanat becerilerini de geliştiriyor. Kadınlar, eserlerden elde ettikleri gelirle, kolektif bir şekilde ihtiyaçlarını karşılarken atölyede haftada 7 saat ücretsiz resim kursu da veriliyor.

 

AHŞAP DEKOR ÜZERİNE RESİM 

 

Kadınlara el sanatı eğitmenliği yapan Pınar Kadıoğlu, yaklaşık 5 yıldır tarihi sarnıçta kurs veriyor. 12 kişiye eğitim veren Kadıoğlu, temiz bir kontrplak üzerine resim yapmanın daha zevkli olduğunu söyledi. Kadıoğlu, resimlerini gölgelendirme aşamasından sonra natürel boyalarla boyadığını belirtti. İlk ahşap üzerine resim çizmeye biyografi yapma teknikleriyle başladığını belirten Kadıoğlu, “Ahşap dekor üzerine resmin nasıl yapıldığını öğretiyorum. Öğrencilerimin hepsi zaten istekli ve başarılılar. Temiz kontrplak üzerine resmimizi transfer ediyoruz” dedi. 

 

KADIN VE DOĞA FİGÜRLERİ

 

Daha çok kadın ve doğa figürlerini ahşap tahtalar üzerine çizdiklerini belirten Kadıoğlu, neden bunu tercih ettiğini de şu sözlerle anlattı: “Kadınlar, kendi yaşadıkları olayları ve kadın temalarını resimlerinde yansıtmayı seviyor.  Her kadın aslında kendini resmetmek istiyor. Kadınlar resimlerinde üreticiliği üretimi sevendir. O yüzden bütün resimlerimizde kadın üreten olduğu için her zaman ön plana çıkar. Bir resmi yaparken illaki bir yerine kadını yerleştiriyoruz. Zaten doğanın da hayatın da her aşamasında muhakkak kadının yeri olduğu için bu doğal bir gidişattır” diye konuştu. 

 

'İLK GÜNKÜ HEYECANLA YAPIYORUM’

 

Resim yaptığı ahşap tahtaları, genellikle marangozlarda arta kalan ürünlerden elde ettiklerini dile getiren Kadıoğlu, marangozların da kendilerine bu konuda destek olduğunu ifade etti. Her ahşap tahta üzerine resim yapmaya başlandığında ilk günkü heyecanı hissettiğini belirten Kadıoğlu, öğrencilerin keyifle resim yapmasını kendisini sevindirdiğini aktardı.

 

Resim yapmanın uzun bir yolculuk serüveni olduğunu ifade eden Kadıoğlu, şunları söyledi: “Bir resim 2 -3 ayda da bitebiliyor. Bu,  resmi özenle zevkle ve isteyerek çizmenizle alakalı. Resmi yaparken şefkatle yaparsınız. Uzun yıllar halk eğitimde görev yaptım. Öğrencilere çok alışığım bu durumda. Burada sadece resim yapmıyoruz. Güzel dostluklar da ediniyoruz. Resim bir sanattır; ama o sanata verdiğimiz değer birbirimize verdiğimiz değeri ortaya koyar.”

 

‘DAYANIŞMA İÇİNDE RESİM YAPIYORUZ’

 

Kursiyerlerden Sema Yücel ise, daha çok kavak ağacı üzerine resim yaptığını söyledi. Ahşap üzerine resim yapmanın karakalem çiziminden daha zevkli ve eğlenceli olduğunu belirten Yücel, “Kavak ağacımızın yakma oranına göre resmimizi büyütüyor ve çiziyoruz. Çizdikten sonra yakmaya başlıyoruz. Hafif dairesel şekillerle karakalemden daha zevkli daha güzel eser çıkarıyoruz. Yaptığım işi çok seviyorum” dedi. 

 

4 yıldır düzenli olarak atölyeye geldiğini söyleyen Yücel, “Çok zevkli iş yapıyoruz. Eğitmenimiz, bize doğru resmin nasıl yapıldığını ve nelere dikkat etmemiz gerektiğini öğretti. Ben de arkadaşlarımla burada dayanışma içerisinde resimlerimi yapıyorum. Resimlerimde barış güvercinine çok önem veririm. Baharı güzelliği barışı yansıtır güvercinler. Evden uzak bir şekilde evin bütün sorunlarından uzaklaşıyoruz. Burada rahatlıyoruz, el becerisi kazanıyoruz. Para da kazanıyoruz. Güzel bir uğraş; yani herkese tavsiye ediyoruz” diye konuştu.