'Kimyasal hadım düzenlemesi sorunu bireyselleştirmektir'

  • kadın
  • 15:17 19 Nisan 2018
  • |
img
ANKARA - Çocuğa yönelik cinsel istismar yasa tasarısına ilişkin konuşan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, devletin görevinin istismarı ortadan kaldırıcı, önleyici hizmetleri kurumsallaştırmak olduğunu belirterek, "Kimyasal hadım düzenlemesi sorunu bireyselleştirmektir" dedi. 
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Adalet Komisyonu'nda görüşülecek çocuğa yönelik cinsel istismar yasa tasarısına ilişkin sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, tasarının istismarı önlemekten uzak olduğunu aksine istismarı derinleştirecek sorunları beraberinde getireceğini belirtti. Erden, "Hazırlanan yasa tasarısı, istismarla ilgili cezalara odaklanan ve sorunun çözümünü cezalarda arayan bir mantıkla hazırlanmıştır. Oysa istismar cezaların artırılması ile önlenemez. Devletin öncelikli görevi, istismarın oluştuğu şartları ortadan kaldırmak, koruyucu ve önleyici hizmetleri kurumsallaştırmaktır. Oysa kanun taslağında istismarın önlenmesine ilişkin bir perspektif ve önlemeyi içeren düzenlemeler yoktur" diye konuştu.
 
'ÇOCUKLARA YÖNELİK İSTİSMARDA ZAMAN AŞIMI KALDIRILMAMIŞTIR'
 
Tasarıda istismar vakalarında ceza konusunda en çok karşılaşılan sorunlardan birinin ceza indirimi uygulaması olduğunu ifade eden Erden, buna ilişkin bir düzenlemenin olmadığına işaret etti. Erden, şöyle konuştu: "Adalet sistemindeki eksiklikler nedeniyle istismar vakalarında karşılaşılan önemli engellerden biri de zamanaşımına uğramadır; çocuklara yönelik istismarda zamanaşımı kaldırılmamıştır. 18 yaşın altında her birey çocuktur; çocuklara yönelik istismar da bu çocuk tanımına uygun olarak düzenlenmelidir. Oysa kanun tasarısı istismara maruz kalan çocuklar arasında yaş ayrımı yapmaktadır; 18 yaşın altındaki herkesin çocuk olduğu gerçeğini muğlaklaştırmakta, 12 yaşın üzerindeki çocuklara yönelik cinsel istismarı meşrulaştırmaktadır. '12 yaşın altındaki çocukların istismarında daha fazla ceza getirme' iddiası ile önerilen düzenleme, gerçekte çocuk istismarında 12 yaşı fiilen 'rıza' yaşı haline getirmektedir. 15 yaşını tamamlamış çocukların istismarında ise ceza oluşması için silah kullanma şartı getirilmektedir; bu da 15 yaş üstü çocuklara yönelik istismarı meşrulaştırılması anlamına gelmektedir."
 
'YETİŞKİNLER VE ÇOCUKLARIN FAİL OLDUĞU DURUMLAR AYRILMALI'
 
Erden, tasarıda failin çocuk olması halinde herhangi bir düzenlemenin de yapılmadığını belirterek, bu durumun fail çocuğa ciddi mağduriyetler yaşatacak cezaların verileceği sonucunu doğurduğuna dikkat çekti. Erden, "Bu da yeni ve ciddi bir sorun alanı oluşturacaktır. Tasarının komisyon görüşmelerinde Bakanlık yetkilileri çocuklar ve yetişkinlerin aynı cezaları almayacağını, ilgili kanunlarda hali hazırda bu konuda düzenlemeler olduğunu söyleseler de, bu sorunu ortadan kaldıracak bir durum değildir. Yetişkinler ve çocukların fail olduğu durumlar ayrılmalı, bu konuda çocuk, genç hukuku kapsamında ayrı bir düzenleme yapılmalıdır. Ayrıca, akranlar arasındaki cinsel deneyim ayrı bir konudur ve suçtan ayırt edilerek tanınmalıdır" ifadelerini kullandı.
 
'HADIM SORUNU BİREYSELLEŞTİRMEKTİR'
 
Kimyasal hadıma da değinen Erden, şöyle devam etti: "Bu düzenleme sorunu bireyselleştirmek, sorunun sebeplerini bireylere indirgemek demektir; bu ise istismar sorunun toplumsal boyutunu ve devletin istismarın önlenmesi sorumluluğunun üstünün örtülmesi anlamına gelmektedir. Bir yandan da yine istismar olduktan sonrasına yönelik bir cezadır ve öncesinde önlemeye dair bir yaklaşım niyeti olmadığını göstermektedir. Çocuğa yönelik cinsel suçların 'pedofili' olarak tanımlanması, bu suçu işleyenlerin 'hasta' kabul edilmesi ve 'tedavi' edilmeye çalışılması yanlış bir yaklaşımdır. Oysa bilinmektedir ki çocuk istismarcılarının tamamına yakınının herhangi bir psikiyatrik bozukluğu bulunmamaktadır. Ve kimi zaman çocuğa yönelik cinsel saldırıların saldırganın cinsel dürtüleriyle ilgisi yoktur, çocuklara yönelmesinin nedeni daha kolay kurban oldukları düşüncesidir. İstismarcının cinsel isteğini baskılayacak ilaçlar kullanılması bu açıdan da uygun olmadığı gibi ayrıca kişinin ilaç alımını bırakması durumunda istenen etki tamamen ortadan kalkacaktır. Sağlık uygulamalarının cezalandırma yöntemi olarak kullanılması yanlıştır."
 
'ÇOCUKLARIN GÜVENLE YAŞAMALARI SAĞLANMALI'
 
Erden, istismarı meşrulaştıran her türlü uygulama ve söylemlere son verilmesi gerektiğini belirterek, taleplerini sıraladı: "İstismarın ortaya çıkmasına zemin hazırlayan tüm koşulların kaldırılması ve çocukların güvenle yaşamalarının sağlanması; her alanda çocuğun üstün yararının odak alınması; çocukların yaşama-gelişme, eğitim, sağlık, korunma ve katılım haklarının öncelik olarak belirlenmesi; çocuk odaklı, hak temelli bütünlüklü bir çocuk koruma sistemi kurulması; çocuklarla çalışanlar başta olmak üzere ailelerin ve tüm toplumun da çocuk hakları ve istismar konusunda bu yaklaşımla sürekli bilgilendirildiği bir sistem oluşturulmasıyla mümkün olabilir."