Aytin: Kürt kadınlar ulusal birliğe öncülük ediyor

  • kadın
  • 09:54 18 Nisan 2018
  • |
img

DİYARBAKIR - Ortadoğu ve Kürt coğrafyasında sürdürülen savaş ve saldırılara karşı güçlü bir ulusal birlikteliğe ihtiyaç olduğunu vurgulayan Birleşik Kürt Kadınları Platformu'ndan Fikriye Aytin, bu çalışmalara Kürt kadınların öncülük ettiğini dile getirdi. 

“Kürt kadınları süreci tartışıyor” buluşmasıyla 23 Aralık 2017’de Diyarbakır’da bir araya gelen kadınlar, ulusal birlik çalışmaları kapsamında Birleşik Kürt Kadınları Platformu’nu (Platforma Yekîtiya Jinên Kurd) kurmuştu. Platformun yaşanan savaş ve siyasi konjonktür gereği ulusal birliğin bir zorunluluk olduğuna vurgu yaparak bütün halklar gibi Kürtlerin de kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğu belirtmiş ve kadınların buna öncülük edeceği hedefini belirlemişti. Bu kapsamda sürdürülen çalışmalara ilişkin bilgi veren Birleşik Kürt Kadınları Platform üyesi Fikriye Aytin, taciz, tecavüz, soykırım ve çatışmaların durmadığı Ortadoğu’da en çok etkilenen kesimin kadınlar olduğunu söyledi. Saldırılara karşı güçlü bir birlikteliğe ihtiyaç olduğuna değinen Aytin, “Kürt kadınlarının bütün ideolojik, inanç, farklılıklarını bir kenara bırakarak ulusal birliğe odaklanmalıdır” dedi. 
 
‘ULUSAL BİRLİK SAĞLANMADIĞI İÇİN SÖMÜRGECİLİK KALICILAŞTI’
 
Kürt kadınlarının, özgür ve demokratik toplum şiarıyla yürüttüğü mücadele içerisinden içinden geçilen sürecin öncülüğünü yaptığına dikkat çeken Aytin, “Halkımızın yürüttüğü mücadele artık sonuç alma aşamasındadır. Kürt halkı artık öncü ve örgütsüz günleri geride bırakmıştır. Bundan 100 yıl önce dört parça Kürdistan’da büyük direnişler gösterildiyse de ulusal birliği sağlayamadıkları için sömürgecilik statüsünü kaldıramadılar. Şimdi 100 yıl sonra Ortadoğu’da yeni değişimlerin yaşandığı bir dönem açığa çıkmıştır. Ortadoğu’nun geleceğinin yeniden belirlendiği günlerden geçiyoruz. Bu süreçte yalnızca Kürt halkının değil Ortadoğu halkının da büyük beklentileri var. Bunlara yanıt olmak dört parça Kürdistan’daki bütün güçleri birleştirerek açığa çıkan imkanları değerlendirmek biz kadınların öncelikli görevidir” değerlendirmesinde bulundu. 
 
'KÜRT KADINLARININ ÇALIŞMASI STRATEJİKTİR’
 
Dört parçada yürütülen çalışmalar kapsamında açığa çıkan taleplerin vakit kaybetmeden ulusal birliğin sağlanması olduğuna vurgu yapan Aytin, bu aşamada tüm etnik ve inanç topluluklarının beklentisinin iyi değerlendirmeleri gerektiğini kaydetti. Zaman kaybetmeden ulusal birliğin sağlanması gerektiğine işaret eden Aytin, “Tarih bunu bizlere farz kılmıştır. Kürt halkı Şengal, Kobanê, Kerkük ve diğer bölgelerde DAİŞ çetelerine karşı ulusal bir direnişi gösterirken en son uluslararası güçlerin de onayıyla Türkiye’nin Efrin saldırısı gerçekleştirildi. Ulusal birlik sağlanmasa saldırılar devam edecekti. Kürt halkının birleşmekten başka çaresi yoktur ve birleşmekten yanadır. 100 yıl önce kurulan sömürgecilik statüsü artık anlamsızdır. Kendi kaderini belirleme hakkı Kürt halkının en meşru ve demokratik hakkıdır. Birleşik Kürt Kadınlarının başlattıkları çalışmaları stratejik ve yaşamsal bir çalışmadır. Ortadoğu’da yeniden sömürgeci bir sistem kurma planlarının yapıldığı bir dönemde hiçbir parti ve örgüt ulusal birlik çalışmalarını görmezden gelmemelidir. Kadınların bu birliği sağlama konusunda yürüttüğü çalışmanın dört parçada pozitif tepkiler alıyor” diye konuştu.
 
‘ULUSAL BİRLİĞİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ KADINLAR YÜRÜTÜYOR’
 
Platform kapsamında planlamalar çıkartılarak dört parçadaki Kürtlerle bir araya geldiklerini belirten Aytin, “Bütün ideolojik, siyasi fikirleri bir kenara bırakarak çalışmalarımıza dört elle sarılıyoruz. Siyasi partiler, kurum ve kuruluşlara, şahsiyetlere tek tek ulaşıp onları da bu birlik çerçevesinde olmaları konusunda görüşüp çağrıda bulunarak çalışmaya dahil etmeye çalışıyoruz. Sadece siyasi partiler değil sivil toplum örgütleri, dernekler, odalar, yazarlar sanatçılarla da bir araya gelindi. Farklı dini kesimlere, aşiretlere ziyaretlerde bunuyoruz. Özellikle bu süreçte bazı aşiret liderlerinin ciddi katkıları ve destekleri oldu. Bunun gecikmiş bir çalışma olduğunu belirtseler de büyük bir memnuiyetle karşılandık. İnsanların genelinde şu kanı çok gelişmiş durumda: ulusal birlik mücadelesini yürütürse kadınlar öncülüğünü yapar ve kadınlar bu işi götürür. Bu da bize moral ve heyecan veriyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘KÜRT DİLİ VE KÜLTÜRÜNE SALDIRI VAR’ 
 
Geçmişte Kürdistani çizgiyi ötelediklerini ancak şimdi bunu kırmızıçizgi olarak belirlediklerinin altını çizen Aytin, yürütülen her çalışma dört parçanın çıkarlarını ve haklarını gözeterek sürdürüldüğünü ifade etti.  Kürt dilinin, kültürünün yaşatılması ve korunmasına özel çaba gösterildiğini ifade eden Aytin, şunları söyledi: “Kürt tarihi, sanat ve edebiyatın ileriki nesillere taşınması için Kürt kadınlarının geçmişten günümüze süre gelen vermiş oldukları mücadelede Kürt kadın liderlerinin bir arşivini oluşturmaya dönük bir çalışma söz konusu. Kültür anlamında şu an yıkılan kentlerde tarihimiz, coğrafyamız, kültürümüz yok edilmekle yüz yüzedir. Özellikle Kürt dilini ve kültürünü yok etme üzerine saldırılar var. Sadece Türkiye’deki iktidarın saldırıları söz konusu değildir. Ve birçok egemenin de destek verdiği bir saldırıdır. Bunu koruyabilmek, dört parça Kürdistan’dan tüm dünya sesimizi duyurabilmek adına tarihimizi korumak adına onları da bize destek olmaları konusunda kadınlar olarak diplomatik çalışmalarımız ve girişimleriz oluyor. Çalışmalar ağır aksak gitse de hiçbir şekilde durmamıştır. Kürdistan’ın yanı sıra dünyanın dört bir yanında çalışmalar devam ediyor. Ulusal birlik sağlayana kadar Kürt kadını olarak mücadelemize devam edeceğiz ve başaracağız.” 
 
MA / Esra Solin Dal