Şimşek: İktidar direnen kadınlara savaş açtı

  • kadın
  • 09:07 23 Şubat 2018
  • |
img

DİYARBAKIR - Son günlerde özellikle kadın siyasetçilere dönük başlatılan gözaltı operasyonlarını değerlendiren Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Gülcihan Şimşek, iktidarın demokratik siyaset ve kadınların özgür yaşamlarına savaş açtığını vurguladı. 

Son bir haftada Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Leyla Güven, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kadının tutuklanması, bir o kadarının da gözaltına alınması dikkat çekti. Kadına yönelik gelişen müdahaleleri değerlendiren TJA aktivisti Gülcihan Şimşek, bunun hem demokratik siyasete hem de özgür yaşamlarına müdahale olduğunu söyledi. Sözünü söyleyen, mücadelesini veren, bunun için de alanları terk etmeyen kadınların, saldırıya maruz bırakıldığını dile getiren Şimşek, tutuklanan kadınların çoğunun sadece siyasi çalışmalarından dolayı tutuklandığını belirterek, “Akat daha önce defalarca gözaltına alındı. Bir süre cezaevinde kaldı ve çıktıktan sonra da mücadelesine kaldığı yerden devam etti. Yaptığı tek şey kadın olarak demokratik, kadın özgürlükçü siyaset yürütmüş olmasıdır” dedi.
 
‘İKTİDAR DİRENEN KADINLARA SAVAŞ AÇTI’
 
Tutuklanan isimlerin, kadın mücadelesinde aktif rol alması nedeniyle hedef olduğu değerlendirmesi yapan Şimşek, iktidarın, demokratik siyasette emek veren, çabalayan ve görünür olan tüm kadınlara savaş açtığının altını çizdi. Kadınların erkek egemenliğine karşı yürütmüş olduğu mücadelenin tarihin çok eskilerine dayandığını ifade eden Şimşek, “Arkadaşlarımızın gözaltına alınıp bırakılması, sudan sebeplerle tutuklanıp cezaevlerine gönderilmelerini hukuk dışı buluyoruz. Şu an operasyonların sözünü söyleyen, sorgulayan ve özgürlüğü için mücadele eden kadınlar yapılması, iktidarın aslında kadının özgürleşmesinden ne kadar korktuğunun bir göstergesidir” dedi.
 
‘SON ÜÇ YILDA 9 BİNE YAKIN KADIN CEZAEVİNE KONULDU’
 
Son 3 yılda yaklaşık 9 bine yakın kadının tutsak edildiğini belirten Şimşek, kadınların yaşanan saldırılara karşı direndiklerini ifade etti. Yaşanan saldırıların temelinde kadınları eve kapatma mantığının yattığını dile getiren Şimşek, mevcut hükümetin geliştirdiği ve yaymaya çalıştığı politikanın bu olduğunu vurguladı.  İktidarın kadına bakış açısının sadece bir metadan ibaret olduğunu, bu yüzden sadece çocuk doğuran ve kocasına hizmet eden bir pozisyonu layık gördüğünü ifade eden Şimşek, son zamanlarda çıkarılan bütün yasaların kadına dönük cinsiyetçi vurgular işlediğini anımsattı. 
 
‘KADIN ODAKLI EŞBAŞKANLIK SİSTEMİNE BİR MÜDAHALEDİR’
 
Kadının toplumu değiştirip dönüştürme gücü olduğunu anımsatan Şimşek, demokratik siyasette görünür olmalarının iktidarı rahatsız ettiğini söyledi. Türkiye’de demokratik siyasetin öznesi olan kadınların büyük bir saldırı ile karşı karşıya kalmasının birçok nedeni olduğunu belirten Şimşek, “Eşbaşkanlık sistemi inşa eden kadın odaklı bir yönetim bütün yönetimlerde hayat buldu. Bu sisteme dönük bir müdahale var. Bu çatışma aslında biraz erkek egemen zihniyetin kadın özgürlüğüne yaklaşımındaki çatışmadır. Son 10 yılda Türkiye ve bölgede demokratik siyaseti hayata geçiren kurumlaşmalara bakıldığında sivil toplum içerisinde kadın kurumlarının oluşması yine karma kurumlarda kadınların karar sahibi olması bu saldırıları beraberinde getiriyor” şeklinde konuştu.
 
8 MART BASKILARA KARŞI BİR CEVAP OLACAK
 
İktidarın anti demokratik uygulamalarından sonra bir çok kadın siyasetçi, akademisyen, belediye eşbaşkanının tutuklandığının anımsatan Şimşek, “Tutuklanmaların hemen 8 Mart öncesi gerçekleşmesi tesadüf değil. Ama 8 Mart’ta Türkiye ve Kürdistan’da platformlar üzerinden hareketli bir çalışmamız sürüyor. Tüm engellemelere rağmen tüm iller kendi programlarını hazırlayarak çalışmalarını sürdürecektir. Bu anlamda 8 Mart bütün bu saldırılara karşı bir cevap olacak. Kadın özgürlüğüne dönük söz söyleyecek tüm kadınlar sokaklarda olmalı. Kadınlar erkek ve devlet şiddetine karşı hem de kendi yaşamına dönük geliştirilen saldırılara karşı örgütlenmelidir” diye ekledi.