Ürdün Şiddete Karşı Kadın Derneği ve Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği işbirliğiyle Ankara Holiday Inn Otel’de, “Sivil Toplum, Haklar ve Medya Bağlamında Yeni Nesli Anlamak” başlıklı panel düzenleniyor. Ürdün, Tunus ve Türkiye’den 8 konuşmacının katıldığı panelde; kadınlar ve kız çocukları için dijital güvenlik, teknoloji okuryazarlığı, şiddetle mücadelede internet, hak ve hukuk iletişimi, medya özgürlüğü ve sivil toplum örgütlerine genç kadın katılımı konuları ele alınıyor.

 

Panelde konuşmacı olarak, Ürdün Şiddete Karşı Kadınlar Derneği Başkanı Kholoud Kharıs, Ürdün Üniversitesi Kadın Çalışmaları Merkezi’nden Dr. Amal Awawdeh, gazeteci İslam Özkan, Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi (GEN-DER) Danışmanı Selen Doğan, Tunus’tan Kadın ve Aile Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanı Najet Hmaıdı, Mizan İnsan Hakları Hukuk Bürosu avukatlarından Eva Abu Hallaweh, Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi Danışmanı Sinem Hun, Ürdün Şiddete Karşı Kadınlar Derneği’nden Suhair Amareen ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi Danışmanı Bilge Taş yer aldı. 

 

'ARAŞTIRAN BİR NESİL İSTİYORUZ’ 

 

Ürdün Üniversitesi Kadın Çalışmaları Merkezi’nden Dr. Amel Awawdeh konuşmasında, yeni neslin en ciddi sorununun araştırma yapmamak olduğunu belirtti. Yeni neslin eleştirel okumadığını ifade eden Awawdeh, “Gençler hep kolaya kaçıyor. Kendilerine gelen bilgilere inanıp fazla araştırma yapmayıp her şeye inanıyor. Dijital nesle çok odaklanmamız gerekiyor. Onların yeteneğinden istifade etmemiz gerekiyor. Araştıran ve gerçek bilgiye ulaşan bir nesil istiyoruz. İnsan kendi içindeki değeri bilmeli. Hiçten gelmediğimizi bilip bir şeyler yapmak zorunda olmamız gerektiğini bilmeliyiz. Sadece bilmek değil, bilgiyi de üretmek gerekiyor. Bunun bilincinde olmamamız lazım. Kendi rolümüzü daha güzel üstlenebiliriz. Bu, bütün toplumun sorunudur. Dolayısıyla savaşa karşı terörizme karşı el ele çalışmamız lazım” diye konuştu.

 

'ARAP ÜLKELERİNDE GENÇLER SOSYAL MEDYAYA BAĞIMLI’ 

 

Ürdün Şiddete Karşı Kadınlar Derneği Başkanı Kholoud Khraıs ise, özellikle Türkiye ve Arap ülkelerindeki çocuk ve gençlerin sosyal medyaya daha bağımlı olduğunun altını çizdi. DAİŞ’in sosyal medyayı etkili kullanarak gençler ve çocuklar üzerindeki etkisine dikkat çeken Kharıs, şöyle konuştu: “Ürdün’den bahsetmem gerekiyorsa bu durum aileler üzerinde sorunlar yaşanmasına neden oldu. IŞİD; kadınları, çocukları, erkekleri sosyal medya aracını kullanarak kendilerine kazandırıyor. İnsanlara nasıl hitap edeceklerini biliyorlar. Özellikle; Twitter’dan bunu çok iyi yapıyorlar. Bazen cinselliği kullanarak hem kadınları hem erkekleri kendilerine katabiliyorlar. Türkiye ve Ürdün’deki gençlerimiz IŞİD’den etkilendiler. Türkiye’de de gördüğümüz gibi bir çok yerde bomba patlattı. IŞİD, ufak çocuklara bomba nasıl yapılır diye öğretti.” 

 

'5 BİN SURİYELİ 4 BİN IRAKLI KADINA DESTEK SUNDUK’

 

Kadınlara yönelik şiddete karşı çalışmalarda bulunduklarını belirten Khraıs, Suriye ve Iraklı mülteci kadınlarla ilgili çalışma yürüttüklerini dile getirdi. Khraıs, “5 bin Suriyeli 4 bin de Iraklı kadınla yakından ilgilendik kamplarda. Onlara psikolojik başta olmak üzere birçok konuda destek sunduk. Çünkü savaşta en fazla etkilenenlerin kadınlar ve çocuklar olduğunu biliyoruz. O kadınlar şu anda ayakları üzerinde durabiliyorlar” diye konuştu.

 

SOSYAL MEDYANIN ÖZGÜRLEŞME SORUNU

 

Konuşmasında sosyal medyayı özgürleşme sorunu bağlamında ele alan gazeteci İslam Özkan da, sosyal medyanın hem olumlu hem de olumsuz yönlerine dikkat çekti. Sosyal medyanın olumlu yönlerinden birinin alternatif kamusallık yaratma anlamında özgürlükçü bir yanının olduğunu belirten Özkan, şöyle devam etti: “Sağladığı mevcut ortamla siyasi, ekonomik, kültürel ve her anlamda katılım sağlamaktadır. Dinamik bir yapıya sahiptir. Haberine oto sansür uygulanmayan bir alandır sosyal medya. Sivil toplumun yeniden inşa etmesi açısından önem taşır. Alternatif bir kamusallık yaratır. Gerek yerel gerek devlet kurumlarına doğrudan ulaşmayı mümkün kılmaktadır. Klasik bürokrasiyi aşmaktadır. Yatay ve dikey ilişkilere imkan tanıyor. Düşünceler ve kanatlar daha hızlı yayılmaktadır. Artık bir ülkede yaşanan olaylar sosyal medya aracılığıyla yayılmaktadır, bu anlamıyla özgürleştiricidir. Ana akım medyada sansürlenen veya oto sansürlenen olaylar sosyal medya aracılığıyla halka ulaşabiliyor.”

 

‘SOSYAL MEDYA ÖZGÜRLÜKLERİN İHLALİNE İMKAN TANIR’

 

Bir özgürlük alanı olan sosyal medyanın aynı zamanda özgürlüklerin ihlal edildiği bir alan da olduğunu söyleyen Özkan, şöyle konuştu: “Sosyal medya, gerçek bir iletişim için alan sağlar; ama yüz yüze bir iletişim sağlamadığı için sorunları beraberine taşır. Sosyal medya sahiplerine baskı yaparak kullanıcılar hakkında bilgi almaya çalışıyor küresel çaptaki güçler. Sosyal medya bu anlamda uluslararası bir sorun olduğu için özgürlüklerin ihlaline de imkan tanır. Sosyal medya, özgürlükçü bir alan sunması yanında işlevini tam anlamıyla yerine getirmemekte veya bu anlamda engellendiğini görüyoruz.”

 

‘ÇOCUKLAR BİRER ASKER HALİNE GETİRİLİYOR’

 

Tunus Kadın ve Aile Bakanlığı İletişim ve Eğitim Dairesi Başkanı Najet Hmaıdı, ülkesinin dijital deneyiminden bahsetti. Tunus’un yapılan araştırmalarda teknolojiyi kullanmada Arap ülkeleri arasında 5’inci sırada olduğunu belirten Hmaıdı, “Tunus gençleri aşırı bir şekilde interneti kullanıyor. Zamanla teknolojinin sosyal medyanın birçok olumsuz yönleri ortaya çıktı. Mesela tıbbi açıdan, teknoloji kullanan çocukların sinir sisteminin zarar gördüğü ortaya çıktı. Sosyal medya araçlarını kullanarak çocuklara ve gençlere ulaşmaya çalışıyor terör örgütleri. Bu araçları kullanarak çocukları birer asker haline getirip kendi fikirlerini benimsetmeye çalışıyorlar. Bu çocuklarda davranış bozukluklarına neden oluyor” diye konuştu.

 

Panel, öğlen arasının ardından devam ediyor.