Polisin beraatine tepki: Türkiye'nin utanç sayfasına bir sayfa daha eklendi

  • kadın
  • 09:10 9 Şubat 2018
  • |
img

MARDİN - M.B.'ye cinsel saldırıda bulunan özel harekat polisi B.K.’nin beraat ettiği duruşmayı izleyen kadınlar, “Sanık polis değil, mağdur kadın yargılandı” diyerek karara tepki gösterdi. 

Mardin'de M.B.'ye cinsel saldırıda bulunan özel harekat polisi B.K., hakkında “Nitelikli cinsel saldırı” suçundan 12 yıla kadar hapis istemi açılan davanın Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 3’üncü duruşmasında beraat etti. Delil yetersizliği gerekçe gösterilerek verilen karara, kadınlar tepki gösterdi. 
 
BİRLİK: UTANÇ SAYFALARINA BİR YENİSİ EKLENDİ
 
Beraat kararının verildiği duruşmayı izleyenler arasında bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, Olağanüstü Hal (OHAL) şartlarında kolluk kuvvetlerine sınırsız yetki verilmesinin sonuçlarını yaşadıklarını söyledi. Davanın başından itibaren delillerin karartıldığını dile getiren Birlik, kolluk kuvvetlerinin davaya dahil olması ve mağdurun baskı altında olması sonucunda sanık polisin beraat ettiğini dile getirdi. Mardin’de 2002 yılında aralarında yüzbaşı ve devlet memurlarının olduğu 28 kişinin cinsel saldırısına maruz kalan 13 yaşındaki N.Ç. davasını hatırlatan Birlik, “Türkiye’nin utanç sayfalarına bir sayfa daha eklendi. Her gün benzer durumlarla karşılaşıyoruz. Artık her gün mahkemelerden bir tecavüzcünün bırakıldığı bir ülkede yaşıyoruz” sözleri ile karara tepki gösterdi. 
 
‘ULUSLARARASI HUKUK TÜRKİYE'Yİ MAHKUM EDECEK'
 
“Duruşmada, sanık polis değil, mağdur kadın yargılandı” diyen Birlik, yaşananların hükümetin kullandığı şiddet dilinin sonucu olduğuna vurgu yaptı. Birlik, “İktidarın ve eril zihniyetin çıkardığı fetvalar, kadınların hedef gösterilmesi, toplumda nefret dilinin her geçen gün artması ve kolluk kuvvetlerine sınırsız yetki verilmesinin sonucudur bu. Sistematik bir cinsel işkence var. Kolluk kuvvetlerinin yargıyı kuşatıp, verdiği karara tanık olduk. Davanın başından beri bürokrasi ve kolluk kuvvetlerinin içinde yer aldığı, emniyet yetkililerinin içinde olduğu bir davada, yargının kıskaç altında olduğunu gördük. Ancak bu davada uluslararası hukuk Türkiye’yi mahkûm edecektir” değerlendirmesinde bulundu. 
 
BİLGİN: KADINA YÖNELİK ŞİDDET DİLİNİN BİR ÜRÜNÜ
 
Amed Dicle Kadın Platformu üyesi ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Diyarbakır Eş Sözcüsü Zelal Bilgin ise, karar hakkında şunları söyledi: “Ülkede bulunan liderlerin kadına yönelik şiddet dilinin bir ürünüdür. Toplumun bütün kesimini tahakküm altına almaya çalışan, erkek egemen zihniyetiyle yasalaşan bir sistem var karşımızda.” OHAL’den sonra kadın kurumlarının kapatılması sonucunda kadına yönelik cinsel saldırılarında artış yaşandığına dikkat çeken Bilgin, “Şahısların beraat etmesi, benzer vakaların yaşanmasında şahısları cesaretlendiriyor” diye belirtti.   
 
‘BUNUN REDDİNİ ÖRGÜTLENEREK ORTAYA KOYACAĞIZ’
 
Kadın kurumlarının bu ve benzer davaların takipçisi olacaklarının altını çizen Bilgin, “M.B’nin özel hayatının teşhir edildiği ve ikinci mağduriyetin yaşatıldığını gördük. Yaşam tarzı üzerinden yargılanıp sorgulandığı bir mahkemeye tanıklık ettik. Bunun reddini örgütlenerek, güçlenerek sonuna kadar ortaya koyacağız” dedi.
 
BAZENCİR: KARARI TANIMIYORUZ
 
“Şaşırdığımız bir durum değil” diyen DTK Eş Başkanlık Divanı üyesi Eda Bazencir de, kararın cinsel saldırıları meşrulaştıran ve diğer kolluk güçlerinin bunu yapabilme durumunu ortaya çıkardığını söyledi. Bazencir, verilen kararı tanımadıklarını ve kadın dayanışmasını büyütecekleri vurguladı.