Leyla Güven: Onurlu barışın mimarı özgür olmalı

img

DİYARBAKIR – TJA'nın başlattığı "Em xwe diparêzin" kampanyası kapsamında düzenlenen serbest kürsüde konuşan DTK Eş Başkanı Leyla Güven, kadınların Öcalan’ın felsefesi ile uyandığını belirterek, “Eğer bir coğrafyanın ihtiyacı onurlu bir barış ise o zaman onun mimarı özgür olmalı” dedi. 

 
Özgür Kadın Hareketi’nin (TJA) başlattığı "Em xwe diparêzin(Kendimizi savunuyoruz)" kampanyası kapsamında “Kadınlar tecridi tartışıyor” başlıklı serbest kürsü düzenlendi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Bağlar ilçe binasındaki  Şerzan Kurt Konferans Salonu’nda düzenlenen serbest kürsüye Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, TJA aktivistlerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. 
 
Serbest kürsü, demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ile başladı. Programda daha sonra PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ve Kürt özgürlük mücadelesini konu alan sinevizyon gösterildi. Sinevizyon gösteriminden sonra serbest kürsüye geçildi. 
 
Programa katılan kadınlar PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin Kürt kadınları için ne anlama geldiğini tartışırken, tecridin kırma yolları da konuşuldu. 
 
‘ÖCALAN’IN FELSEFESİ SINIRLARI AŞTI’
 
Tartışmaların ardından kısa bir konuşma yapan DTK Eş Başkanı Leyla Güven,  son 40 yıl içinde Kürt kadınlarının devrim niteliği taşıyan bir çıkış sergilediğini kaydetti. Devrimin mimarının ise Öcalan olduğunu söyleyen Güven, “Tecride rağmen sayın Öcalan, İmralı gibi özel bir statüsü olan cezaevinde üretmeye devam etti. Şu an Öcalan’ın felsefesi Kürdistan ile sınırlı değil. Biz kadınlar bu felsefe ile uyandık. Öcalan tecride rağmen tecride meydan okuyor ve ‘zihnimi asla teslim etmeyeceğim’ diyor. Biz Amed şehrinden bu 22 yıllık direnişi selamlıyoruz” diye belirtti. 
 
‘KALICI BARIŞ İÇİN İMRALI KAPILARI AÇILMALI’
 
Öcalan’dan öğrendikleri felsefeyi tüm dünyaya yayma sözü verdiklerini dile getiren Güven, “Şimdi Öcalan’ın özgürlüğüne dönük bir hamle başlatıldı. Artık Öcalan’ın özgür olması gerekiyor. Eğer bir coğrafyanın ihtiyacı onurlu bir barış ise, o zaman onun mimarı özgür olmalı. O nedenle tecridi tartışırken Kürt sorununu ve demokratik çözümlerini tartışıyoruz. Eğer kalıcı barış isteniliyorsa İmralı kapıları açılmalı diyoruz. Biz tecrit kalksın dedikçe AKP yargılama yapmaya çalışıyor. Birincisi tecrit bir insanlık suçudur. Kürt kadınları tarihin ilk dönemlerinde nasıl ki ‘cadı’ denilerek kazanlarda yakılmasına rağmen doğruyu söylemekten geri adım atmadıysa, bugün de doğru olanı söylemeye devam edeceğiz. Hevrin, Sara ve Arinlerin yaptığı gibi bu yolda devam edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 
 
Serbest kürsü, kadınların tartışmaları ile devam etti.