Mor Dayanışma: Pandemi toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdi

  • kadın
  • 18:49 29 Eylül 2020
  • |
img

MERSİN- “Harekete geç” kampanyasının sonuç bildirgesini paylaşan Mor Dayanışma; ekonomik, toplumsal, siyasi ve ekolojik krizlerin arttığına dikkat çekerek, pandemi sürecinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiğine vurgu yaptı.

Mersin Mor Dayanışma, pandemi sürecinde Temmuz ayında başlattıkları “Harekete geç” kampanyası çerçevesinde sonuç bildirgesini paylaştı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi’nde yapılan açıklamaya Mor Dayanışma üyeleri katıldı.

Açıklamada konuşan Mor Dayanışma üyesi Ayşegül Göçmen, ekonomik, toplumsal, siyasi ve ekolojik krizlerin hızla arttığına dikkat çekti. Yaşanan bu krizlerin kadınlar tarafından daha da belirgin şekilde hissedildiğini ifade eden Göçmen, “Pandemi sürecinde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin daha da derinleştiğine, sınıfsal eşitsizliklerin gün yüzüne çıktığına şahit olduk. Her kriz ortamında olduğu gibi salgın döneminde de eşitsizliklerin ve bu eşitsizliklerin görünürlüklerinin arttığını, faturanın kadınlara ve işçilere kesildiğini deneyimledik” dedi.

TALEPLERİMİZ CEVAPSIZ KALDI’

Salgın sürecinde kadınların daha da yoksullaştığını, bakım yüklerinin arttığını, karantina yüzünden şiddet gördüğü erkek ile aynı yerde yaşamak zorunda bırakıldığına dikkat çeken Göçmen, “Hükümet tarafından alınan kararlardan da gördüğümüz üzere eril iktidar daha önce de olduğu gibi salgın sürecinde de sermayeden yana tavır aldı. Aldığı bu tavır toplumsal cinsiyet eşitsizliğini arttıran birtakım sonuçlar doğurdu. ‘Evde kal’ çağrıları ile kadına yönelik şiddettin artacağını ve acil önlem alınması uyarısını yapan, şiddeti engelleyen mekanizmaların artırılmasını ısrarla talep eden kadın hareketinin taleplerini cevapsız bıraktı. Kadına yönelik şiddet ile mücadele mekanizmalarının işletilmediği gibi, olan mekanizmalarında iptalinin istendiği bir süreçle karşı karşıya kaldık. İnfaz yasası ile şiddet uygulayanların serbest kaldığını, bekçilik yasası ile kadınların hayatına müdahale kanallarının nasıl açıldığını, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesini konu alan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması için atılan adımlara şahit olduk” diye konuştu.

Temmuz ayında ‘Harekete Geç’ kampanyası başlattıklarını hatırlatan Göçmen, amaçlarının kadınların pandemi öncesi ve sürecinde yaşadığı sorunlara dikkat çekmek, onlarla dayanışma ağlarını genişletmek ve bu sorunları verilerle desteklemek olduğunu dile getirdi.

‘KADINA YÖNELİK YASALAR İŞLEVSİZ’

Ardından konuşan Zeliha Korkmaz, pandemi sürecinde yaptıkları anketin sonucuna dair şunları belirtti: “Kadın cinayetleri şiddet, güvencesizlik, yoksulluk, işsizlik ciddi bir sorun halindeyken, iktidarın ve devlet mekanizmalarının şiddete karşı kadınları koruyan mevcut yasalara dönük saldırılarının bu yasaların işlevsizleştirilmesinin tesadüf değildir. Kurulması hedeflenen faşist rejime için toplumsal yapıyı kendileri tarafından çerçevesi çizilen İslami görünümde, Şerii hukuka uygun muhafazakar biçime dönüştürme çabası olarak okumak gerekir. Bunun emarelerini yasal değişikliklerde, kadın cinayetleri, şiddet ve taciz davalarında ki iyi hal indirimlerinde, cezasızlık, keyfilik, yandaş söylem ve politikalarda görmekteyiz. Bu ülkede her gün kadınlar katlediliyor. Bu ülkede her gün kadınlar eşlerinden, boşanmak istedikleri erkeklerden, sevgililerinden, babasından, abisinden şiddet görüyor, baskıyla, tehditle evlerde kalmaya zorlanıyor. Bu ülkede her gün kadınlar, LGBTİ+’lar, çocuklar intihar süsü verilerek öldürülüyor, yok ediliyor. Failler ellerini kollarını sallayarak dışarıda dolaşıyor. Dosyalar kapanıyor. Taciz, tecavüzler hasır altı edilerek dosyalar kapatılıyor yada soruşturma bile açılmıyor” ifadelerini kullandı.

Korkmaz son olarak, tüm kadınları kadın mücadelesini büyütmeye çağırdı.