Taşdemir: Kadınları hedef alan siyasete karşı örgütlenmeliyiz

  • kadın
  • 09:11 27 Eylül 2020
  • |
img
VAN - TJA’nın startını verdiği “Em xwe diparezin” kampanyasıyla kadınları hedef alan siyasete karşı örgütlendiklerini belirten HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, “Kadınlar örgütlenmeli, kendini savunmalı ve öz savunma bilincini kendisinde oluşturmalıdır” dedi. 
 
Özgür Kadın Hareketi’nin (TJA), “Em xwe diparezin” (Kendimizi savunuyoruz) startını verdiği 4 aylık kampanya dalga dalga yayılıyor. “Öz savunma” ana temasıyla başlatılan kampanya sürecine dikkati çeken Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, kadına yönelik cins kırımını, tacizi ve cinsel istismarın gündemde olduğu bir dönemde kampanyanın daha önemli olduğunu söyledi.
 
‘ÖZ SAVUNMA BİLİNCİ OLUŞMALI’ 
 
Taşdemir, “Özellikle cins kırımının ve kadınlara yönelik geliştirilen beden politikalarının Kürdistan’da gündeme gelmesi, buna yönelik faillere herhangi bir hukuki işlemin yapılmayışı aslında bize bütün bu sürecin bir akıl tarafından yürütüldüğünü gösteriyor. Biz kadınlar olarak, savunma ilkesini yaşamın her alanında örgütlemeye bunun bilincini yaratmaya yönelik uzunca bir dönem mücadele hattını oluşturmaya çalışıyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. Çünkü kadınlar örgütlenmeli, kendini savunmalı ve öz savunma bilincini kendisin de oluşturmalı” dedi.
 
‘KÜRT KADINLARI HEDEF ALINIYOR’
 
Toplumun en dinamik kesimini mobilize eden, demokratikleştiren ve özgürlük mücadelesini güçlendiren bir kadın hareketinin olduğunu ifade eden Taşdemir, “Erkek egemen karşısında da olan bir kadın hareketi var. Ortadoğu ve Türkiye’de kadın muhalefetinin aslında iktidarları nasıl zorladığını, gerilettiğini ve yeni yaşama nasıl öncülük ettiğini birçok kadın deneyiminde gördük. Ortadoğu’da, Rojava’da ve Arap Bahar’ında, Türkiye’de ise AKP faşizmine karşı sokaklara çıkıp sesini yükselten kadın hareketi gücünden de biliyoruz. Dolayısıyla bu erkek akıl bazen Rojava’da DAİŞ olarak, Türkiye’de ise üniformalı kişilerin siyaseti olarak karşımıza çıktı. Erkek egemen siyasetler, kadın karşıtlığı üzerinden kendini örgütlüyor. Kadınları geriye çekerek, köleleştirerek, kırıma uğratarak ve bir şekilde bu kırımın toplumsal zeminini de yaratarak yapıyor. Daha önce hedef alınan, politik kimliği olan ve direnen kadınlar vardı. Bugün artık direnen kadınların ötesinde ev içerisinde de itiraz eden, müdahale eden ve dayatılan yaşam biçimini kabul etmeyen tüm kadınlar hedef gösterilmektedir. Özellikle Kürt kadınları ciddi anlamda hedef alınıyor. Artık kim olduğunuzun ne yaptığınızın bir önemi yok. Kadın kimliğiniz, Kürt kimliğiniz bu kırıma uğramanız için yeterli bir neden haline gelebiliyor” diye konuştu.
 
‘İKTİDAR SORUMLUDUR’
 
Kadınlara bir yaşam dayatıldığını ve erkeklerin bundan güç aldığını ifade eden Taşdemir, şöyle devam etti: “Çünkü kadınlar öldürüldüğünde, intihara sürüklendiğinde de bir soruşturma ya da bir cezalandırma yapılmıyor. Dolayısıyla kadınlar ev ve aile içerisinde baskılara karşı itiraz ettiğinde şiddete maruz kalıyor. Sadece Ağrı’da değil Türkiye’nin her yerinde de kadın intiharları ve ölümleri yaşanıyor. Her hafta onlarca kadın, babası, eşi, sevgilisi ya da hiç tanımadığı erkekler tarafından katlediliyor. Dolayısıyla bu politik bir süreç. İntihara sürüklenen her kadından, bu kurumları kapatan, kadınları savunmasız bırakan iktidar sorumludur. Biz bu açıdan hem yeniden bir kurumsallaşmayı yaratmak hem de kadınlara bir adres ve yol göstermek için bu kampanyayı yürütüyoruz.” 
 
‘KAMPANYAMIZA KARŞI ENGELLEMELER VAR’
 
Kampanyalarının doğaya, kadın bedenine, dil ile kültüre saldırı karşısında kadınların, özgürlük bilinciyle kendilerini nasıl savunacaklarını ve örgütleyeceklerinin gerekçelerini oluşturduğunu dile getiren Taşdemir, şunları söyledi: “Buna yönelik bir söylem kurmaya çalışıyoruz. Elbette ki kampanyamızın startını farklı il ve bölgelerde vermeye devam edeceğiz. Diğer bölgelere de kampanyamızın şiarını, amacını ulaştırmaya çalışacağız. Bizim temel amacımız; ev, sokak, mahallelerde kadınlara ulaşmak ve onlarla bir araya gelmektir. Bu açıdan çok yönlü etkinliklerimiz olacak. Ancak bize karşı yönelimler, engellemeler var. Bu konuda bizler de oldukça kararlıyız ve bu sömürge siyasetini teşhir etmeye devam edeceğiz. Bu durum sadece bir kampanyayla sınırlı değil. Çünkü; bize karşı çok stratejik, ideolojik ve politik bir saldırı var. Kadınları ve Kürt toplumunu hedefine alan bir akıl ve siyasetle karşı karşıyayız. Kampanya sadece bunun farkındalığını yaratmak ve sürecin önünü açmaktır.” 
 
MA / Özlem Yayan